XATRAL XL 10 mg 30 tablet Klinik Özellikler

Alfuzosin Hcl }

Ürogenital Sistem ve Cinsiyet Hormonları > İyi Huylu Prostat Büyümesi İlaçları > Alfuzosin
Sanofi Sağlık Ürünleri Ltd.Şti | 17 November  2011

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    Alfuzosin benign prostat hiperplazisindeki (BPH) fonksiyonel semptomların tedavisinde ve BPH'ne bağlı gelişen akut üriner retansiyonda (AÜR) endikedir.

    4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

    Yetişkin erkeklerde kullanılır.

    BPH: Her gün 1 tablet alınır.

    BPH'a bağlı AÜR: Kateterizasyonun ilk gününden itibaren, her gün 1 tablet alınır. Akut üriner retansiyonun yinelemesi ya da hastalığın ilerlemesi söz konusu olmadıkça, kateter çıkarıldıktan sonra da tedaviye devam edilir.

    Uygulama şekli:

    Tabletler bütün olarak yutulmalıdır.

    BPH: Akşam yemeğinden sonra 1 tablet uygulanır. BPH'a bağlı AÜR: Yemekten sonra 1 tablet uygulanır.

    Tablet bir bardak su ile bütün olarak yutulmalıdır (bkz. bölüm 4.4).

    Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler: Böbrek yetmezliği:

    Farmakokinetik ve klinik güvenlilik verileri esas alındığında, yaşlılar ve böbrek yetmezliği olan hastalar (kreatinin klerensi ≥30 ml/dak) mutad dozla tedavi edilebilir. Yeterli klinik güvenlilik verileri olmadığından, XATRAL XL şiddetli böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalara (kreatinin klerensi <30 ml/dak, bkz. 4.3 ) verilmemelidir.

    Karaciğer yetmezliği:

    XATRAL XL karaciğer yetmezliğinde (Child-Pugh C) kontrendikedir (bkz. 4.3).

    Pediyatrik popülasyon:

    XATRAL XL'ın etkinliği 2-16 yaş arası çocuklarda kanıtlanmamıştır.

    Bu nedenle XATRAL XL pediyatrik popülasyonda kullanım için endike değildir (bkz. 5.3).

    Geriyatrik popülasyon:

    Bakınız “Böbrek yetmezliğiâ€.

    4.3. Kontrendikasyonlar

    Aşağıdaki durumlarda kullanılmamalıdır:

      Alfuzosine ve/veya bölüm 6.1'de belirtilen bileşimindeki diğer maddelerden birine karşı aşırı duyarlılık,

      4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

      Tüm alfa1-blokörlerle olduğu gibi, bazı hastalarda, özellikle antihipertansif ilaç kullanmakta olan hastalarda, alfuzosin alınmasını izleyen bir kaç saat içinde semptomlarla (sersemlik hissi, halsizlik, terleme) birlikte ya da semptomsuz postural hipotansiyon gelişebilir. Bu durumda, hasta semptomlar kayboluncaya kadar uzanıp yatmalıdır. Bu etkiler genellikle geçicidir, tedavi başlangıcında ortaya çıkar ve tedaviye devam edilmesini genellikle engellemez. Pazarlama sonrası deneyiminde, altta yatan kalp hastalığı ve/veya antihipertansif ilaçlarla eş zamanlı tedavi gibi daha önceden mevcut risk faktörleri olan hastalarda, kan basıncında belirgin düşüşler bildirilmiştir. Hipotansiyon ve ilişkili advers reaksiyon gelişme riski yaşlı hastalarda daha fazla olabilir. Hastalar bu tür durumların ortaya çıkabileceği konusunda uyarılmalıdır.

      Semptomatik ortostatik hipotansiyonu olan veya antihipertansif ilaçlar ya da nitratlarla tedavi gören hastalara XATRAL XL verilirken dikkatli olunmalıdır (bkz. bölüm 4.5).

      Başka bir alfa1-bloköre belirgin hipotansif yanıt vermiş olan hastalara alfuzosin uygulanırken dikkatli olunmalıdır.

      Koroner kalp hastalarında, alfuzosin tek başına reçete edilmemelidir. Spesifik kalp yetmezliği tedavisine devam edilmelidir. Anjina pektoris tekrarlar ya da kötüleşirse, alfuzosin tedavisi durdurulmalıdır.

      Bütün alfa1-blokörlerde olduğu gibi, akut kalp yetersizliği bulunan hastalarda alfuzosin dikkatle kullanılmalıdır.

      Uzun QT sendromu/ Torsades de Pointes'e neden olabilir. Bu nedenle tanısı konmuş veya şüpheli konjenital uzamış QT sendromu veya Torsades de Pointes hastalarında kullanılmamalıdır.

      Konjenital uzamış QTc aralığı olan veya uzun QTc aralığı öyküsü olan veya QTc aralığını artıran ilaçlarla tedavi edilen hastalar, tedavi öncesinde ve sırasında izlenmelidir.

      Nadiren, alfuzosin, diğer alfa-1 blokörleri gibi, priapizm (cinsel aktivite ile ilgisi olmayan kalıcı ağrılı penis ereksiyonu) ile ilişkilendirilmiştir. Hızlı hasta yönetimi (bazen cerrahiyi içerir) esastır. Priapizm, uygun şekilde tedavi edilmezse kalıcı iktidarsızlığa yol açabilir.

      Bazı alfa-1 blokörler (örn. tamsulosin) ile tedavi edilmekte olan veya daha önce tedavi edilmiş hastalarda katarakt cerrahisi esnasında İntraoperatif Gevşek İris Sendromu (IFIS, küçük pupil sendromunun bir türü) gözlenmiştir.

      Alfuzosin ile bu olay riskinin çok düşük olduğu düşünülmekle birlikte, IFIS girişim komplikasyonlarında artışa yol açabileceğinden, oftalmik cerrahlar katarakt cerrahisinden önce alfa1 blokörlerinin devam etmekte olan ya da geçmişte kullanımı konusunda bilgilendirilmelidir.

      Oftalmologlar kullandıkları cerrahi tekniklerinde olası değişikliklere hazırlıklı olmalıdırlar.

      Hastalar tabletin bütün olarak yutulması gerektiği konusunda uyarılmalıdır. İlacın ısırma, parçalara bölme, çiğneme, ezme, toz haline getirme gibi herhangi bir başka yöntemle uygulanması engellenmelidir. Bu yöntemler ilacın uygunsuz salımına ve emilimine, bu yüzden de olası erken advers reaksiyonlara yol açabilir.

      Hidrojene hint yağı gastrointestinal rahatsızlıklara (hafif laksatif etki, diyare) sebep olabilir.

      4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

      Sağlıklı gönüllülerle yapılan çalışmalarda, alfuzosinle şu ilaçlar arasında hiçbir farmakodinamik ya da farmakokinetik etkileşim gözlenmemiştir: varfarin, digoksin, hidroklortiyazid ve atenolol.

      Postüral hipotansiyona neden olan ilaçlar

      Antihipertansif ajanlara ek olarak, çok sayıda ilaç postüral hipotansiyona neden olabilir. Bunlar arasında nitrat türevleri, fosfodiesteraz tip 5 inhibitörleri, ürolojik durumlar için alfa-1-reseptör blokörleri, imipramin antidepresanlar ve fenotiazin nöroleptikler, dopamin agonistleri ve levodopa bulunur. Bu nedenle birlikte kullanım, bu advers etkinin sıklığını ve yoğunluğunu artırabilir. Her bir gruba özgü etkileşimlere karşılık gelen yükümlülükleri ile bakınız.

      Kontrendike kombinasyonlar

      + Güçlü CYP3A4 inhibitörleri (boseprevir, klaritromisin, kobisistat, eritromisin, itrakonazol, ketokonazol, nelfinavir, posakonazol, ritonavir, telaprevir, telitromisin, vorikonazol)

      Plazma alfuzosin konsantrasyonlarında artış ve istenmeyen etkilerde artış riski vardır.

      + Ombitasvir + paritaprevir

      Kombine tedavi, azalmış alfuzosin karaciğer metabolizmasına bağlı olarak plazma alfuzosin

      konsantrasyonlarında bir artışa neden olur.

      Tavsiye edilmeyen kombinasyonlar

      + Antihipertansif alfa blokörler (doksazosin, prazosin, urapidil)

      Artmış hipotansif etki nedeniyle ciddi postüral hipotansiyon riski vardır. Kullanım için önlem gerektiren kombinasyonlar

      + Fosfodiesteraz tip 5 inhibitörleri (avanafil, sildenafil, tadalafil, vardenafil)

      Özellikle yaşlı bireylerde postüral hipotansiyon riski vardır.

      Tedavi önerilen en düşük dozda başlatılmalı ve gerekirse yavaş yavaş ayarlanmalıdır. Dikkate alınması gereken kombinasyonlar

      + Alfa-blokörler dışındaki antihipertansifler

      Artmış hipotansif etki nedeniyle ciddi postüral hipotansiyon riski vardır.

      + Dapoksetin

      Özellikle baş dönmesi veya senkop gibi istenmeyen etkilerin artma riski vardır.

      + Kan basınıcını düşüren ilaçlar

      Artmış hipotansiyon özellikle postüral hipotansiyon riski vardır.

      Alfuzosinle tedavi edilen bir hastaya genel anestezi uygulanması, kan basıncında kararsızlığa

      yol açabilir.

      Dikkat edilmesi gereken kombinasyonlar:

        Antihipertansif ilaçlar (bkz. bölüm 4.4).

        6. Gebelik ve laktasyon

        XATRAL XL kadınlarda endike olmadığından bu bölüm uygulanabilir değildir.

            4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

            Azalmış reaksiyon yeteneğine dair hiçbir veri yoktur. Vertigo, sersemlik hissi ve asteni gibi advers reaksiyonlar esas itibarıyla tedavinin başlangıcında görülebilir. Araç ve makina kullanırken bu durum dikkate alınmalıdır.

            4.8. İstenmeyen etkiler

            Advers ilaç reaksiyonları aşağıdaki sıklık derecesine göre belirtilmiştir:

            Çok yaygın (≥ 1/10); yaygın (≥ 1/100 ila < 1/10); yaygın olmayan (≥ 1/1000 ila <1/100); seyrek (≥ 1/10000 ila <1/1000); çok seyrek (< 1/10.000); bilinmiyor (sıklık eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

            Kan ve lenf sistemi hastalıkları

            Bilinmiyor: Trombositopeni, nötropeni

            Sinir sistemi hastalıkları

            Yaygın: Uyuşukluk/sersemlik hissi, baş ağrısı Yaygın olmayan: Vertigo, baş dönmesi

            Göz hastalıkları

            Bilinmiyor: İntraoperatif gevşek iris sendromu (bkz. bölüm 4.4)

            Kardiyak hastalıklar

            Yaygın olmayan: Senkop (özellikle yüksek dozlarda ve kısa bir aradan sonra tedaviye yeniden başlandığında), postural hipotansiyon (özellikle yüksek dozlarda ve kısa bir aradan sonra tedaviye yeniden başlandığında), taşikardi

            Çok seyrek: Daha önceden koroner arter hastalığı bulunan hastalarda anjina pektoris (bkz. bölüm 4.4).

            Bilinmiyor: Atriyal fibrilasyon

            Solunum, göğüs bozuklukları ve mediyastinal hastalıklar

            Yaygın olmayan: Rinit

            Gastrointestinal hastalıklar Yaygın: Karın ağrısı, bulantı, dispepsi

            Yaygın olmayan: Diyare, ağız kuruluğu, kusma

            Hepatobiliyer hastalıklar

            Bilinmiyor: Hepatoselüler hasar, kolestatik karaciğer hastalığı

            Deri ve derialtı dokusu hastalıkları

            Yaygın olmayan: Döküntü (egzantem), kaşıntı Çok seyrek: Ürtiker, anjiyoödem

            Üreme sistemi ve meme hastalıkları

            Bilinmiyor: Priapizm

            Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları

            Yaygın: Asteni

            Yaygın olmayan: Ödem, göğüs ağrısı, sıcak basması

            Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

            Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirilmesi gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

            4.9. Doz aşımı ve tedavisi

        Doz aşımı halinde, hasta hastaneye yatırılmalı, sırtüstü yatar vaziyette tutulmalı, hipotansiyona yönelik konvansiyonel tedavi uygulanmalıdır.

        Uygun antidot, doğrudan vasküler kas lifleri üzerinde etki yapan bir vazokonstriktördür. Yüksek oranda plazma proteinlerine bağlandığından alfuzosinin diyalizi zordur. Gastrik lavajın (mümkünse) ardından aktif kömür uygulanmalıdır.

        Lösemi Kan Kanseri Lösemi Kan Kanseri Lösemi, kan kanseridir ve vücudunun kan oluşturan dokularının hastalanması anlamına gelir. Birçok lösemi türü vardır; bazı lösemi türleri çocuklarda bazıları da yetişkinlerde sık görülür. Dış Gebelik Dış Gebelik Dış gebelik, her 100 gebelikten birini etkileyen, sık görülen ve ölüme sebep olabilecek bir durumdur. Bu, döllenen yumurta, rahimin dışına yerleşirse, oluşan bir durumdur. Gebelik ilerledikçe, ağrıya ve kanamalara sebep olur.