TESTOGEL 50 mg transdermal jel içeren saşe (30 saşe) Farmakolojik Özellikler

Testosteron }

Ürogenital Sistem ve Cinsiyet Hormonları > Androjenler > Testosteron
Er-Kim İlaç Sanayi ve Tic. A.Ş. | 8 February  2022

5.   FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

    5.1. Farmakodinamik özellikler

    Farmakoterapötik grup: Androjenler ATC kodu: G03B A03

    Endojen androjenler, özellikle testis tarafından salgılanılan testosteron ve onun ana metaboliti DHT (dihidrotestosteron), dış ve iç genital organların gelişiminden ve ikincil seksüel karakteristiklerin (kıl büyümesinin stimülasyonu, sesin kalınlaşması, libido gelişimi) oluşumundan; protein anabolizmasına olan genel etkiden; iskelet kas gelişimi ve vücut yağ dağılımından; üriner azot, sodyum, potasyum klorür, fosfat ve su atılımının azaltılmasından sorumludur.

    Testosteron, testiküler gelişime yol açmaz, gonadotropinlerin hipofizden sekresyonunu azaltır.

    Testosteronun bazı hedef organlardaki etkisi, testosteronun estradiole periferal dönüşümü ve hipofiz, yağ, beyin, kemik ve testis Leydig hücreleri gibi hedef hücre çekirdeklerinde estrogen reseptörlerine bağlanması sonrasında oluşur.

    5.2. Farmakokinetik özellikler

    Emilim

    Testosteron'un perkütan absorpsiyon aralığı, uygulanan dozun yaklaşık %9 - %14'üdür.

    Dağılım

    Deriden absorpsiyon ve kutanöz rezervuarın doyurulmasını takiben testosteron sistemik dolaşıma 24 saatlik bir siklus boyunca hemen hemen sabit konsantrasyonlarda difüze olur.

    Serum testosteron konsantrasyonları, uygulama sonrası ilk saatten itibaren artar, sabit durum konsantrasyonuna ikinci günden itibaren ulaşılır. Testosteron konsantrasyonlarındaki günlük değişiklikler, endojen testosteronun 24 saatlik fizyolojik ritmi sırasında gözlemlenenlerle aynı genliğe sahiptir. Perkütan veriliş yolunun tercih edilmesi, enjeksiyon yoluyla verilişlerin yol açtığı kan dağılım piklerinden kurtulmak nedeniyledir. Oral androjen terapiye göre zıt olarak supra-fizyolojik hepatik steroid konsantrasyonlarına yol açmaz.

    5 gram TESTOGEL® uygulaması, plazmada yaklaşık 2,5 ng/ml'lik (8,7 nmol/l) ortalama testosteron konsantrasyon artışına yol açar.

    Tedavi durdurulduğunda, testosteron konsantrasyonları son dozdan yaklaşık 24 saat sonra düşmeye başlar. Konsantrasyonlar, son dozdan yaklaşık 72 – 96 saat sonra başlangıç noktasına geri döner.

    Biyotransformasyon

    Testosteron'un ana aktif metabolitleri dihidrotestosteron ve estradiol'dür.

    Eliminasyon

    Testosteron metabolitleri konjuge halde esas olarak idrar ve feçesten itrah edilir.

    5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

    Testosteron, in vitro reverse mutasyon modeli (Ames testi) ya da hamster ovaryum hücreleri kullanılarak non-mutajenik olarak bulunmuştur. Laboratuvar hayvanlarında yapılan çalışmalarda androjen tedavisi ile bazı kanser türleri arasında bir ilişki bulunmuştur. Sıçanlarda elde edilen deneysel veriler, testosteron tedavisinin ardından prostat kanseri sıklığında bir artış göstermiştir.

    Cinsiyet hormonlarının, bilinen karsinojenik ajanlar tarafından uyarılarak meydana getirilmiş bazı tümörlerin gelişimini kolaylaştırdığı bilinmektedir. İnsanlardaki gerçek risk ile bu bulgular arasında bağıntı kurulmamıştır.

    Ağız Kanseri Ağız Kanseri Ağız kanserinin en yaygın türleri, dudak, dil, dişetidir. Nadiren yanak içi veya damak bölgelerini de içine alır. Kolon, Rektum yada Bağırsak Kanseri Kolon, Rektum yada Bağırsak Kanseri Bağırsak kanseri kolon veya rektumda (arka geçit) herhangi bir bölgede ortaya çıkabilir.Kolorektal kanser erken safhalarda teşhis edilmesi halinde daha kolay ve daha başarılı bir şekilde tedavi edilir.