SYNFLORIX 0.5 ml enj. için sus.içeren kul.hazır enjektör Klinik Özellikler

Streptokokus Pnomoni Polisakkaritleri Serotip 1 + Streptococcus Pneumoniae Polisakkaridi Serotip 4 }

Enfeksiyona Karşı Kullanılan (Antienfektif) İlaçlar > Bakteriyel Aşılar > Konjuge Polisakkarit Aşılar
Glaxo Smith Kline İlaçları San.Ve Tic.A.Ş | 15 July  2011

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    6 hafta ile 5 yaş arası bebek ve çocuklarda Streptococcus pneumoniae'nin neden olduğu invazif hastalık, pnömoni ve akut orta kulak iltihabına karşı aktif bağışıklama için endikedir. Spesifik pnömokok serotiplerine karşı sağlanan korumaya dair bilgi bölüm 4.4 ve 5.1'de bulunmaktadır.

    SYNFLORIX farklı coğrafi bölgelerdeki epidemiyolojik değişkenliklerin yanısıra farklı yaş gruplarındaki pnömokokal hastalıkların etkisini dikkate alan resmi sağlık önerilerine dayanarak kullanılmalıdır.

    4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

    Pozoloji / Uygulama sıklığı ve süresi

    SYNFLORIX kullanımı bağışıklık takvimi resmi sağlık önerilerine dayandırılmalıdır.

    Daha önce bir doz SYNFLORIX ile aşılanan kişilerin aşılama programını SYNFLORIX ile

    tamamlaması önerilir.

    6 hafta ile 6 aylık arası bebeklerde

    Üç dozluk primer seri

    Optimal korumayı sağlamak için önerilen bağışıklama serileri her biri 0,5 mL'den oluşan 4 doz içerir. Primer infant serisi; ilk dozun genellikle 2. ayda uygulandığı ve dozlar arasında en az 1 ay ara olan üç doz içerir. İlk doz 6 haftalıkken verilebilir. Rapel (dördüncü) doz, son primer dozun en az 6 ay sonrasında, önerilir ve 9 aylıktan itibaren (tercihen 12. ve 15. aylar arasında) verilebilir (bkz. bölüm Özel kullanım uyarıları ve önlemleri ve bölüm Farmakodinamik özellikler).

    İki dozluk primer seri

    Alternatif olarak, SYNFLORIX rutin infant bağışıklama programının parçası olarak verildiğinde, her biri 0,5 mL'den oluşan 3 dozluk bir seri halinde verilebilir. İlk doz 6 haftalıktan itibaren, ikinci doz ise ilk dozdan 2 ay sonra uygulanabilir. Rapel (üçüncü) doz, son primer dozun en az 6 ay sonrasında önerilir ve 9 aylıktan itibaren (tercihen 12. ve 15. aylar arasında) verilebilir.(bkz. bölüm Farmakodinamik özellikler).

    Gebeliğin 27-36. haftasında (preterm) doğan bebekler

    Gebeliğin en az 27. haftasından sonra doğan preterm bebeklerde önerilen bağışıklama serisi, her biri 0,5 mL olan dört dozdan oluşmaktadır. Primer infant serisi, ilk dozu 2 aylıkken verilen ve dozlar arasında en az 1 aylık ara bulunan üç dozdan oluşmaktadır. Son primer dozdan en az 6 ay sonra rapel (dördüncü) doz uygulanması önerilmektedir (bkz. bölüm Özel kullanım uyarıları ve önlemleri ve bölüm Farmakodinamik özellikler).

    Daha önce aşılanmamış olan 7 ay ve üzeri bebekler ve çocuklar

      7-11 aylık bebekler: Aşılama takvimi, dozlar arasında en az 1 ay olmak kaydıyla 0,5 mL'lik 2 primer dozu kapsamaktadır. Rapel (üçüncü) dozun yaşamın 2. yılında, son dozdan en az 2 ay sonra olmak kaydıyla uygulanması önerilir.

      4.3. Kontrendikasyonlar

      Her bir 0,5 mL doz:

      Diğer aşılarda olduğu gibi, akut şiddetli ateşli hastalığı olanlarda SYNFLORIX uygulaması ertelenmelidir. Ancak, soğuk algınlığı gibi hafif bir enfeksiyon varlığı, aşılamanın ertelenmesine sebep olmamalıdır.

      4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

      Bağışıklama Öncesi

      İyi klinik uygulamalar yaklaşımı gereğince, özellikle daha önceki bağışıklama ve istenmeyen olayların ortaya çıkma ihtimali ile ilişkili olarak, bağışıklama öncesi bebeğin/çocuğun tıbbi özgeçmişi gözden geçirilmeli ve fiziki muayene yapılmalıdır.

      Enjekte edilen tüm aşılarda olduğu gibi aşının uygulanmasının ardından nadiren görülen bir anafilaktik durum ortaya çıkması ihtimaline karşı gereken tıbbi önlemler her zaman alınmış olmalıdır.

      Çok prematüre bebekler (gebeliğin 28. haftasında ve daha önce doğanlar) ve özellikle solunum sistemi gelişimi eksikliği hikayesi olanlarda primer bağışıklama serilerinin uygulanmasında potansiyel apne riskine karşı 48-72 saat respiratuvar izlem gerekmektedir. Bu grup yenidoğanlarda aşılamanın yararı yüksek olduğundan, aşılama alıkonmamalı ve ertelenmemelidir.

      SYNFLORIX hiçbir koşulda intravasküler ya da intradermal uygulanamaz. SYNFLORIX'in subkütan uygulanmasına dair herhangi bir veri mevcut değildir.

      2 yaşından itibaren çocuklarda herhangi bir aşılama sonrasında veya hatta öncesinde iğne ile enjeksiyona psikojenik bir yanıt olarak senkop (bayılma) görülebilir. Bayılmalara bağlı yaralanmaları önlemek için gerekli prosedürlerin hazır olması önemlidir.

      Diğer intramusküler aşılarda olduğu gibi, trombositopeni veya herhangi bir koagülasyon bozukluğu olan hastalara SYNFLORIX uygulanmasında çok dikkatli olunmalıdır, çünkü bu kişilerde intramusküler uygulamayı takiben kanama gözlenebilir.

      Aşının Sağladığı Korumaya İlişkin Bilgiler

      Difteri, tetanoz ve Haemophilus influenzae tip b'ye karşı bağışıklama için de resmi tavsiyeler izlenmelidir.

      SYNFLORIX'in, aşının içeriğinde bulunmayan çapraz-reaktif 19A serotipi haricindeki diğer pnömokok serotiplerine karşı (bkz. bölüm Farmakodinamik özellikler) veya tiplendirilemeyen Haemophilus influenzae´ya karşı koruma sağladığına dair yeterli kanıt bulunmamaktadır. SYNFLORIX diğer mikroorganizmalara karşı koruma sağlamaz.

      Herhangi bir aşıda olduğu gibi, SYNFLORIX de aşılanan bütün bireyleri, aşının içeriğinde bulunan serotiplerin ve çapraz-reaktif 19A serotipinin neden olduğu invazif pnömokok hastalığına, pnömoniye ve otitis media´ya karşı korumayabilir. Bununla birlikte, aşıda bulunan Streptococcus pneumonia serotipleri haricinde birçok mikroorganizmanın da otitis media ve pnömoniye neden olmasından dolayı bu hastalıklara karşı sağlanan korumanın sınırlı ve aşının içeriğinde bulunan serotipler ve çapraz-reaktif 19A serotipinin neden olduğu invazif hastalığa karşı sağlanan korumadan belirgin ölçüde daha düşük olması beklenmektedir (bkz. bölüm Farmakodinamik özellikler).

      Klinik çalışmalarda SYNFLORIX aşıda bulunan tüm 10 serotipe karşı immun yanıt sağlanmıştır, fakat yanıtların büyüklükleri serotipler arasında değişmektedir. Serotipler 1 ve 5'e karşı fonksiyonel immun yanıt büyüklüğü tüm diğer aşı serotiplerine göre daha düşüktür. Serotipler 1 ve 5'e karşı bu daha düşük fonksiyonel immun yanıtın bu serotiplerin neden olduğu invazif hastalık, pnömoni veya otitis media'ya karşı daha düşük etkinlikle sonuçlanıp sonuçlanmayacağı bilinmemektedir (bkz. bölüm Farmakodinamik özellikler).

      Aşılama serilerinde, çocukların yaşlarına uygun olan SYNFLORIX doz rejimi uygulanmalıdır (bkz. bölüm 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli).

      İmmünosüpresif Tedavi ve İmmün Yetmezlik

      Çocuklarda immunosupresif tedavi kullanımı, genetik bozukluk, HIV enfeksiyonu, doğum öncesi anti-retroviral tedavi ve/veya HIV maruziyeti veya diğer sebeplerle bağışıklık cevabı yetersizliği, aşılamaya karşı antikor yanıtını zayıflatabilir.

      HIV enfeksiyonlu bebekler (DSÖ sınıflandırmasına göre asemptomatik veya hafif semptomları olan), HIV pozitif annelerden doğan HIV negatif bebekler, orak hücre hastalığı olan çocuklar ve dalak disfonksiyonu olan çocuklar için güvenlilik ve immünojenite verileri mevcuttur (bkz. bölüm İstenmeyen etkiler ve Farmakodinamik özellikler). Diğer spesifik immün yetmezliği olan gruplarda yer alan kişiler için SYNFLORIX'e ilişkin güvenlilik ve immünojenite verileri mevcut değildir ve aşılama bireysel bazda değerlendirilmelidir (bkz. bölüm 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli).

      Konjuge pnömokok aşısı kullanımı Streptococcus pneumoniae kaynaklı invazif hastalık açısından yüksek riske yol açan rahatsızlıkların (orak hücreli anemi, aspleni, HIV enfeksiyonu, kronik hastalık veya immün sistemin baskılandığı durumlar) görüldüğü 2 yaş ve üzeri çocuklarda 23-valanlı polisakkarit pnömokok aşısı kullanımının yerini tutmayabilir. Önerildiğinde, risk altında olan ve SYNFLORIX ile primer aşılamaları yapılmış 24 ay ve üzeri çocuklarda 23-valanlı polisakkarit pnömokok aşısı uygulanmalıdır. Konjuge pnömokok aşısı (SYNFLORIX) ve 23-valanlı polisakkarit pnömokok aşısı arasındaki süre en az 8 hafta olmalıdır. SYNFLORIX ile primer aşılaması yapılmış çocuklara polisakkarit pnömokok aşısı uygulamasının polisakkarit pnömokok ya da konjuge pnömokok aşısından ilave dozlara yetersiz duyarlılığa neden olup olmayacağını gösteren veriler mevcut değildir.

      Antipiretiklerin Profilaktik Kullanımı

      Aşılamadan önce veya aşılamadan hemen sonra profilaktik amaçla antipiretik uygulanması, aşılama sonrası febril reaksiyonların şiddetini ve insidansını azaltır. Profilaktik amaçla antipiretik uygulanması, ateş şikayetinde azalmaya neden olmakla birlikte febril konvülziyon gibi ateş ile ilişkili şikayetlerin önlenmesinde etkili değildir. Parasetamol ve ibuprofen ile elde edilen klinik veriler profilaktik parasetamol kullanımının ateş oranını azaltırken, profilaktik ibuprofen kullanımının ateş oranını azaltmada kısıtlı etki gösterdiğini düşündürmektedir. Klinik verilere göre, profilaktik parasetamol kullanımı SYNFLORIX'e karşı bağışıklık cevabını azaltabilmektedir. Ancak bu gözlemin klinik olarak anlamlılığı bilinmemektedir.

      Aşağıdaki durumlarda profilaktik antipiretik (ateş düşürücü) tıbbi ürünlerin kullanımı önerilmektedir:

        Tam hücreli boğmaca içeren aşılarla SYNFLORIX´in aynı anda uygulandığı çocuklarda febril reaksiyonların daha yüksek oranlarda görülmesinden dolayı (bkz. bölüm İstenmeyen etkiler).

        4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

        Diğer aşılarla birlikte kullanım

        SYNFLORIX monovalan aşılardan hepatit B aşısı (HBV), inaktif çocuk felci aşısı (IPV), Haemophilus influenzae tip b aşı (Hib), suçiçeği aşısı (V), meningokokal serogrup C konjuge aşısı (CRMve TT konjugatları), meningokokal serogrup A, C, W-135 ve Y konjuge aşısı (TT konjugat), oral çocuk felci aşısı (OPV) ve oral rotavirüs aşısı ile kombinasyon aşılarından DTPa-HBV-IPV/Hib ve DTPw-HBV/Hib dahil difteri-tetanoz-aselüler pertussis aşısı (DTPa), difteri-tetanoz-tam hücreli boğmaca aşısı (DTPw), kızamık-kabakulak-kızamıkçık aşısı (MMR) ile aynı anda uygulanabilir. Farklı enjekte edilebilir aşılar daima farklı enjeksiyon bölgelerine uygulanmalıdır.

        Klinik çalışmalara göre aynı anda uygulanan aşıların bağışıklık cevapları ve güvenlilik profilleri etkilenmemiştir, sadece inaktif poliovirüs tip 2 cevabı için çalışmalar arasında tutarsız sonuçlar (%78 ila %100 aralığında seroprotektif etki) gözlenmiştir. Buna ek olarak, meningokokal serogruplar A, C, W-135 ve Y aşısı (TT konjugat), önceden 3 doz SYNFLORIX ile aşılanmış çocuklarda ikinci yaşta bir rapel SYNFLORIX dozu ile eş zamanlı uygulandığında; pnömokokal serotip (18 C) için daha düşük antikor geometrik ortalama konsantrasyonu (GMC) ve opsonofagositik tayin geometrik ortalama titresi (OPA GMT) gözlenmiştir. Eş zamanlı uygulamanın diğer dokuz pnömokokal serotip üzerinde bir etkisi yoktur. Hib-TT konjugat, difteri ve tetanoz antijenlerine karşı antikor cevabında artış gözlenmiştir. Bu gözlemlerin klinik anlamlılığı bilinmemektedir.

        Sistemik immunosupresif ilaçlar ile birlikte kullanım:

        Diğer aşılarda olduğu gibi, immunosupresif tedavi alan hastalarda yeterli cevap elde edilemeyebilir.

        Profilaktik antipiretik uygulaması ile birlikte kullanım:

        Klinik veriler, aşılama sonrası olası febril reaksiyon oranını azaltmak için profilaktik parasetamol uygulamasının SYNFLORIX'e karşı bağışıklık yanıtını azaltabileceğini göstermektedir. Ancak, ilgili gözlemin klinik anlamı bilinmemektedir (bkz. bölüm Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).

        Diğer tıbbi ürünler ile birlikte kullanım:

        Yukarıda belirtilen diğer aşılarla birlikte kullanımı haricinde diğer tıbbi ürünler ile etkileşimi konusunda ayrıca bir çalışma bulunmamaktadır.

        Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

        Özel popülasyona ilişkin ayrı bir etkileşim çalışması yapılmamış olup, bölüm 4.5'te belirtilen bilgiler geçerlidir.

        Pediyatrik Popülasyon:

        SYNFLORIX'in pediatrik popülasyonda diğer aşılarla birlikte uygulanması ve HIV+ çocuklarda (10Pn-PD-DIT-034) ve OHH'li çocuklarda (10Pn-PD-DIT-064) uygulanması klinik çalışmalarla değerlendirilmiştir. Bu veriler, sağlıklı çocuklardan elde edilen birlikte kullanım verileriyle birlikte bölüm 4.5 ‘de verilmektedir.

        4.6. Gebelik ve laktasyon

        Gebelik kategorisi: B

        SYNFLORIX'in yetişkinlerde kullanımı hedeflenmemiştir. İnsanlarda gebelik ve emzirme sırasında kullanımına ve hayvan üreme çalışmalarına ilişkin veri yoktur.

        Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

        Çocuklarda kullanılması nedeniyle geçerli değildir.

        Gebelik dönemi

        Çocuklarda kullanılması nedeniyle geçerli değildir.

        Laktasyon dönemi

        Çocuklarda kullanılması nedeniyle geçerli değildir.

        Üreme yeteneği / Fertilite

        Hayvan üreme çalışmalarına ilişkin veriler yeterli değildir.

        4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

        Çocuklarda kullanılması nedeniyle geçerli değildir.

        4.8. İstenmeyen etkiler

        SYNFLORIX'in güvenlilik değerlendirmesinin dayandığı klinik çalışmalarda 63.905 doz

        SYNFLORIX 22.429 sağlıklı bebekte ve 137 preterm infantta primer aşılamada uygulanmıştır.

        19.466 çocuğa ve 116 preterm infanta yaşamlarının 2. yılı içinde rapel SYNFLORIX dozu uygulanmıştır. Ayrıca, daha önce aşılanmamış 2-5 yaş arası 435 çocukta (285 kişiye 2 doz SYNFLORIX uygulanmıştır) güvenlilik değerlendirilmiştir. Tüm çalışmalarda, SYNFLORIX önerilen çocukluk aşılarıyla aynı anda uygulanmıştır.

        Bebeklerde, primer aşılamadan sonra en sık gözlenen advers reaksiyonlar tüm dozların % 41'i ve % 55'inde sırasıyla enjeksiyon bölgesinde kızarıklık ve iritabilitedir. Rapel aşılamayı takiben en sık gözlenen advers reaksiyonlar enjeksiyon bölgesinde ağrı ve iritabilitedir ve bu advers reaksiyonlar sırasıyla yaklaşık olarak % 51 ve % 53 oranında görülmüştür. Bu reaksiyonların çoğu hafif ile orta şiddettedir ve etkileri uzun sürmez.

        Primer aşılama takviminin sonraki dozlarında advers reaksiyon insidansı ve şiddetinde bir artış gözlenmemiştir.

        Primer aşılama serisini takiben 12 aydan küçük infantlar ve 12 aydan büyük çocuklarda, enjeksiyon bölgesinde ağrı dışında lokal reaktojenisite benzerdir. Enjeksiyon bölgesinde ağrı

        insidansı yaşla birlikte artmıştır: 12 aydan küçük infantların % 39'undan fazlasında, 12 aydan büyük çocukların %58'inden fazlasında ağrı olduğu bildirilmiştir.

        Rapel aşılama sonrasında 12 aydan büyük çocuklarda enjeksiyon yeri reaksiyonları yaşama olasılığı, SYNFLORIX ile primer aşılama sırasında bebeklerde gözlenen oranlar ile karşılaştırıldığında daha yüksektir.

        12 ila 23 aylık çocuklarda yakalama (catch-up) dozundan sonra, primer ve rapel aşılama sırasında bebeklerde gözlenen oranlar ile karşılaştırıldığında ürtiker daha sık bildirilmiştir (yaygın olmayan sıklık).

        Eş zamanlı olarak tam hücreli boğmaca aşısı uygulanan çocuklarda reaktojenite daha yüksektir. Bir klinik çalışmada çocuklara DTPw içeren aşıyla eş zamanlı olarak, SYNFLORIX (N=603) veya 7-valanlı aşı (N=203) uygulanmıştır. İlk aşılama turundan sonra, SYNFLORIX uygulanan çocuklarda ≥38°C ve >39°C ateşi olanların oranı sırasıyla %86,1 ve %14,7 iken aynı oranlar 7- valan içeren aşı uygulananlarda yine sırasıyla %82,9 ve %11,6 olarak bildirilmiştir.

        Karşılaştırmalı klinik çalışmalarda, her bir aşılamadan sonraki 4 gün içinde bildirilen lokal ve genel advers olayların insidansı, 7-valan içeren aşı ile aşılama sonrası görülenlerle aynı aralıktadır.

        Tüm yaş grupları için aşılamadan kaynaklanabilecek olan advers reaksiyonlar (primer immünizasyon veya rapel doz sonrasında) görülme sıklığı açısından aşağıdaki şekilde sınıflandırılmıştır.

        Sıklıkları aşağıdaki şekilde rapor edilmiştir :

        Çok yaygın (≥ 1/10); yaygın (≥ 1/100 < 1/10); yaygın olmayan (≥ 1/1.000 < 1/100); seyrek (≥ 1/10.000 < 1/1.000); çok seyrek (≤ 1/10.000), izole bildirimler dahil

        Bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)

        Her sıklık grubunda, istenmeyen etkiler ciddiyetin azalmasına göre sunulmuştur.

        Klinik çalışma verileri

        Bağışıklık sistemi hastalıkları

        Seyrek: Alerjik reaksiyonlar (alerjik dermatit, atopik dermatit, egzema gibi) Çok seyrek: Anjiyoödem

        Metabolizma ve beslenme hastalıkları

        Çok yaygın: İştah kaybı

        Psikiyatrik hastalıklar

        Çok yaygın: İritabilite

        Yaygın olmayan: Anormal ağlama

        Sinir sistemi hastalıkları

        Çok yaygın: Uykululuk hali (sersemlik)

        Seyrek: Konvülsiyonlar (febril konvülsiyonlar dahil)

        Vasküler hastalıklar

        Çok seyrek: Kawasaki hastalığı

        Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar

        Yaygın olmayan: Prematüre infantlarda apne (Gebeliğin 28. Haftasında ve daha önce doğan) (bkz. bölüm Özel kullanım uyarıları ve önlemleri)

        Gastrointestinal hastalıklar

        Yaygın olmayan: İshal, kusma

        Deri ve derialtı doku hastalıkları

        Yaygın olmayan: Döküntü Seyrek: Ürtiker

        Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

        Çok yaygın: Ağrı, kızarıklık, enjeksiyon bölgesinde şişme, ateş 38°C rektal (2 yaşından küçüklerde)

        Yaygın: Enjeksiyon bölgesinde sertleşme gibi enjeksiyon bölgesi reaksiyonları, ateş >39°C rektal (2 yaşından küçüklerde)

        Yaygın olmayan: Enjeksiyon bölgesinde hematom, hemoraji ve nodül gibi enjeksiyon bölgesi reaksiyonları

        Ek olarak primer serilerin rapel doz uygulaması ve/veya yakalama dozu uygulamasının ardından aşağıdaki istenmeyen reaksiyonlar rapor edilmiştir.

        Sinir sistemi hastalıkları

        Yaygın olmayan: Baş ağrısı (2 – 5 yaş arası)

        Gastrointestinal hastalıklar

        Yaygın olmayan: Bulantı (2 – 5 yaş arası)

        Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

        Yaygın: Ateş 38°C rektal (2-5 yaş arası)

        Yaygın olmayan: Prurit gibi enjeksiyon bölgesi reaksiyonları, ateş >40°C rektal (2 yaşından küçüklerde), ateş >39°C rektal (2-5 yaş arası), enjeksiyon yapılan uzvun, bazı durumlarda yandaki eklem de dahil olacak şekilde yaygın olarak şişmesi

        Pazarlama sonrası veriler Bağışıklık sistemi hastalıkları Çok seyrek: Anafilaksi

        Sinir sistemi hastalıkları

        Seyrek: Hipotonik-hiporesponsif episod

        Özel popülasyonlar

        SYNFLORIX'in güvenliliği, primer aşılama yapılan 83 HIV pozitif (HIV+/+) bebek (DSÖ sınıflandırmasına göre asemptomatik veya hafif semptomları olan), HIV pozitif annelerden doğmuş 101 HIV negatif bebek (HIV+/-) ve orak hücre hastalığı (SCD) olan 50 bebekte değerlendirilmiştir. Bunlardan sırasıyla 76, 96 ve 49 bebek bir rapel doz almıştır. SYNFLORIX'in güvenliliği aynı zamanda aşılamanın 7-11 aylıkken başlatıldığı, tümüne rapel aşı uygulanmış SCD'li 50 çocukta ve aşılamanın 12-23 aylıkken başlatıldığı SCD'li 50 çocukta değerlendirilmiştir. Bulgular bu yüksek riskli gruplar ve sağlıklı çocuklar arasında SYNFLORIX için benzer reaktojenisite ve güvenlilik profiline işaret etmektedir.

        Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

        Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)‘ne bildirmeleri gerekmektedir. (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0800 314 00 08; faks: 0312 218 35 99)

        4.9. Doz aşımı ve tedavisi

        Doz aşımı vakası bildirilmemiştir.

        ​İmmünojenisite verileri

          ​İmmünolojik açıdan 7-valanlı PCV aşısına göre aşağı olmayan etkililik (non-inferiority) Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından önerildiği üzere, invazif pnömokokal hastalığa karşı potansiyel etkililik değerlendirmesi SYNFLORIX ve daha önce koruyucu etkililiği değerlendirilmiş olan diğer pnömokok konjuge aşısı (7-valan içeren konjuge pnömokok aşısı) ile ortak bulunan yedi serotipe karşı immün yanıtların karşılaştırılmasına dayanır. SYNFLORIX içeriğinde bulunan ilave üç serotipe immün yanıt ayrıca değerlendirilmiştir.

          Aşıyı uygulayınız.

          Parkinson  Hastalığı Parkinson Hastalığı Hastalık ilk kez 1817 de İngiliz doktor James Parkinson tarafından tanımlanmış ve Dr. Parkinson hastalığı “sallayıcı felç” olarak kaleme almış. Artrit Artrit Artrit, oldukça yaygın bir hastalıktır ancak iyi anlaşılamamıştır. Aslında “artrit” tek bir hastalığın adı değildir; eklem ağrısı veya eklem hastalıklarını adlandırmanın gayri resmi yoludur.