DICLOMEC FORT %2.32 jel (50 G) Farmakolojik Özellikler

Diklofenak }

Kas İskelet Sistemi > Eklem ve Kas Ağrıları İçin Topikal İlaçlar > Diklofenak
Abdi İbrahim İlaç Sanayi ve Ticaret A.Ş. | 30 March  2021

5.   FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

    5.1. Farmakodinamik özellikler

    Farmakoterapötik grup: Topikal kullanılan non-streoidal antiinflamatuvar preparatları ATC kodu: M02AA15

    DİCLOMEC FORT antiinflamatuvar, analjezik ve antipiretik özellikleri olan nonsteroidal antiinflamatuvar (NSAİ) bir ilaçtır. Diklofenakın primer etki mekanizması prostaglandin sentezinin inhibisyonudur.

    Etki mekanizması:

    DİCLOMEC FORT topikal kullanıma uygun olarak tasarlanmış antiinflamatuvar ve analjezik preparattır. DİCLOMEC FORT, İnflamasyon ve travmatik ya da romatizmal kaynaklı ağrıda ağrıyı rahatlatır, şişmeyi azaltır, hastanın hareketlerini geliştirir ve normal fonksiyonlara geri dönüş süresini kısaltır. Bir bilek burkulması çalışmasında (VOPO-P-307) diklofenak ağrıyı

    hızlı şekilde rahatlatmıştır. Hareketle oluşan ağrıda (POM), tedavinin başlamasından primer olarak bitiş nokrası olan dört gün sonra, diklofenak kullanan hastalarda Visual Analogue Scale (VAS)da 100 mm üzerinden yaklaşık 50 mm azalma, plasebo gruptaki 24,4 mm azalmanın yaklaşık iki katıdır. Diklofenak'ın efikasisi plasebo ile karşılaştırıldığında son derece anlamlı olarak üstündür (p<0,0001). En önemlisi, diklofenak ile tedaviye başlandıktan sonra iki gün gibi erken sürede POM'da 32 mm azalmaya karşılık plasebo grubunda yalnızca 18 mm (p<0,0001) azalma sağlanmıştır. Diklofenak şişmenin tedavisinde de etkilidir. Tedaviye başlandıktan sekiz gün sonra, incinmiş ve kontralateral ayak bilekleri arasındaki şişlik için ortalama fark diklofenak için 0,3 cm ve plasebo için 0,9 cm'dir (p<0,0001).

    Ayrıca diklofenak'ın efikasitesinin kanıtı olarak diklofenak için POM'da medyan süresine göre gösterilen %50 azalma 4 günde sağlanırken plasebo grupta 8 günde sağlanmıştır. Medyan süresi, 30 mm VAS skor ya da POM için daha düşük, her iki aktif tedavi grubunda 4 günden az, plasebo grubunda 9 gündür. Çalışma VOPV-P-307 ile ayrıca bilek burkulmasındaki ağrıda tedavide hasta memnuniyeti değerlendirildi. Beşinci günde diklofenak uygulanan bireylerde tedavi memnuniyeti %84 oranında iyi, çok iyi ya da mükemmel olarak oylanırken plasebo uygulanan hastalarda bu oran yalnızca %23 olmuştur (p<0,0001).

    Post hoc analizinde populasyondaki I ve II. derece bilek burkulması olan tüm bireyler, VAS yoluyla belirlenen 80 mm POM skoru taban değer alınarak bu değerin aşağısında ya da üzerinde olarak kategorize edilmiştir ve efikasi her bir alt grupta değerlendirilmiştir. Tedavinin başlamasından dört gün sonra, diklofenak POM'un azalmasıda hem taban değer ≥80 mm (diklofenak 56,4 mm; plasebo 27,2 mm; (p<0,0001), hem taban değeri <80 mm (diklofenak 44,1 mm; plasebo 24,6 mm; p<0,0001) olan hastalarda primer efikasi bitiş noktasında plasebo ile karşılaştırıldığında anlamlı derecede daha iyidir.

    Diklofenak, sulu-alkolik bazlı olması sayesinde sakinleştirici ve serinletici bir etki sağlar.

    5.2. Farmakokinetik özellikler

    Genel Özellikler

    Emilim:

    Deriden emilen diklofenak miktarı, DİCLOMEC FORT'un uygulandığı cilt ve tedavi alanına temas süresi ile orantılı olup toplam uygulanan doz ve derinin hidrasyonuna da bağlıdır. Yaklaşık 400 cm 'lik bir alana topikal uygulamasından sonra (2 uygulama/gün), diklofenak

    %2,32 plazma konsantrasyonu ile belirlenen sistemik maruz kalma ölçüsü, diklofenak %1,16 (4 uygulama/gün) ile aynıdır. Diklofenak %2,32 için diklofenak rölatif biyoyararlanımı (AUC oranı) 7. günde tablete kıyasla (50 mg diklofenak sodyum tablet) %4,5'tur. Emilim nem ve buhar geçirgen bandaj ile farklılık göstermemiştir.

    Dağılım:

    Diklofenak el ve diz eklemlerine lokal olarak uygulandıktan sonra, plazma, sinoviyal doku ve sinoviyal sıvıdaki diklofenak seviyeleri ölçülebilir. Diklofenak topikal uygulamasından sonra elde edilen en yüksek diklofenak plazma konsantrasyonları aynı miktarda diflofenak içeren DİCLOMEC Tablet'e göre yaklaşık 100 kat daha düşüktür.

    Diklofenak başlıca albumin (%99,4) olmak üzere serum proteinlerine %99,7 oranında bağlanır.

    Diklofenak ciltte birikerek alt dokularda sürekli salım ilaç sağlayan bir rezervuar gibi davranır. Diklofenak buradan tercihen dağılır ve eklem gibi derin inflamasyonlu dokularda bulunur. Buradaki konsantrasyonu plazma konsantrasyonlarının 20 katına kadar yüksek bulunmuştur.

    Biyotransformasyon:

    Diklofenakın biyotransformasyonu, tekli ve çoklu hidroksilasyonu takiben glukuronidasyon ve bozulmamış molekülün glukuronizasyonu basamaklarını içerir.

    Eliminasyon:

    Diklofenakın plazmadan total sistemik klerensi 263±56 ml/dk. (ortalama değer ± standart sapma)'dır. Plazma terminal yarı ömrü l-2 saattir. İki aktif metabolit de dahil olmak üzere metabolitlerin dördü de l-3 saatlik kısa bir yarılanma ömrüne sahiptir. Diğer bir metabolit 3- hidroksi-4 metoksi diklofenak uzun bir yarılanma ömrüne sahip olmakla birlikte hemen hemen inaktiftir. Diklofenak ve metabolitleri başlıca idrarla atılır.

    Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum:

    Pozolojiye uygun kullanıldığında farmakokinetiği doğrusaldır.

    Hastalardaki karakteristik özellikler

    Böbrek yetmezliği olan hastalarda diklofenak veya metabolitlerinin birikmesi beklenmez. Diklofenakın kinetiği ve metabolizması kronik hepatit veya dekompanse olmayan siroz hastalarında, karaciğer hastalığı olmayan hastalar ile aynıdır.

    5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

    Diklofenak, akut ve tekrarlayan doz toksisite çalışmaları ile genotoksisite, mutajenite ve karsinojenite çalışmalarından elde edilen klinik öncesi verilerde, amaçlanan terapötik dozlarda, insanlar için herhangi bir tehlike oluşturmamıştır.

    Fareler, sıçanlar ve tavşanlarda teratojenik etki gözlenmemiştir. Diklofenakın sıçan ebeveynlerinin fertilitesi üzerinde bir etkisi olmamıştır. Yavrunun doğum öncesi veya doğum sonrası gelişimi üzerinde etkisi yoktur.

    Topikal diklofenak çeşitli çalışmalarda iyi tolere edilmiştir. Fototoksisite potansiyeli yoktur ve diklofenak içeren jel ciltte duyarlılık ya da iritasyona neden olmaz.

    Astım Astım Astımlı kişilerin akciğerlerindeki hava boruları (bronşlar) hassastır. Bu kişiler belirli tetikleyici faktörlere maruz kaldıklarında, hava boruları nefes almalarını güçleştirecek şekilde daralır. Mide Kanseri Mide Kanseri Mide kanseri genellikle mideyi tümüyle kaplayan ve mukus üretmekle görevli hücrelerde başlar. Bu kanser tipine adenokarsinom denir.