AZOSILIN 30 tablet {Yavuz} Klinik Özellikler

Ampisilin + Pridyum }

Enfeksiyona Karşı Kullanılan (Antienfektif) İlaçlar > Penisilinler > Ampisilin Kombinasyonları
Yavuz İlaç San. Ve Tic. A.Ş. | 28 February  2013

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

4.1. Terapötik endikasyonlar

AZOSİLİN, ampisiline duyarlı mikroorganizmaların etken olduğu alt üriner sistem enfeksiyonlarında endikedir. İlacın bileşiminde bulunan fenazopiridin, enfeksiyon nedeniyle üriner sistem mukozasının tahrişine bağlı sık idrara çıkma, ağrı ve yanma gibi belirtilerine yönelik tedavi sağlar.

4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

 Pozoloji / uygulama sıklığı ve süresi:

Ampisilinin, yemeklerden yarım saat önce veya iki saat sonra alınması tavsiye edilir. Doktor tarafından başka bir şekilde önerilmediği takdirde ampisilin ve piridyum’un kombine bir ilaç olduğu göz önüne alınarak 12 yaş ve üzeri çocuklarda (adölesan), yetişkinlerde günde 3 kez 1’er tablet olacak şekilde uygulanır. İdrar ile ilgili sistem enfeksiyonlarında fenazopiridin ile antibakteriyel bir ilaç birlikte kullanıldığında, tedavi süresi iki günü geçmemelidir.

Uygulama şekli:

AZOSİLİN tabletler çiğnenmeden yeterli miktarda su ile yutulur.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Böbrek/Karaciğer yetmezliği:

Böbrek yetmezliği:

Kreatinin klerensi >50 mL/dak doz ayarlaması gereklidir.

Hemodiyaliz : Doz uygulanması diyalizden sonra gerçekleştirilmelidir.

Karaciğer yetmezliği:

Doz ayarlaması gerekliliği bildirilmemiştir.

Pediyatrik popülasyon:

Ampisilin ve piridyum’un kombine bir ilaç olduğu göz önüne alınarak 12 yaş ve üzeri çocuklarda (adölesan) günde 3 kez 1’er tablet olacak şekilde uygulanır.

Geriyatrik popülasyon:

Doz ayarlaması gerekmez.

4.3. Kontrendikasyonlar

AZOSİLİN, penisilinlere veya bileşiminde bulunan herhangi bir maddeye karşı bilinen aşırı duyarlılık öyküsü olanlarda kullanılmamalıdır. Ayrıca fenazopiridin, böbrek ve karaciğer yetmezliği tanısı konulmuş hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Penisilin tedavisi ile ciddi ve ölümcül aşırı duyarlılık tepkileri (anafilaktoid) bildirilmiştir. Anafilaksi, parenteral uygulamayı takiben daha sık görülse de, oral penisilin alan hastalarda da oluşmuştur. Bu reaksiyonlar penisiline aşırı duyarlılığı veya birçok allerjene karşı duyarlılık öyküsü bulunan hastalarda daha yaygındır. Penisilinlere, sefalosporinlere ve diğer alerjenlere aşırı duyarlılık gelişmesi öyküsü penisilin uygulamasından önce iyice sorgulanmalıdır. Alerjik tepki oluşursa, epinefrinle acil müdahale gerekir. Oksijen, İV steroidler ve entübasyon da dahil havayolu takibi uygulanmalıdır.

Antibiyotiklerin uzun süreli kullanımı, mantarları da içeren duyarlı olmayan organizmaların gelişmesine yol açabilir. Frengi ve bel soğukluğu olan hastalar için ilave parenteral penisilin tedavisi gereklidir.

Ampisilin dahil tüm antibakteriyel ajanların, ciddiyeti hafiften hayati tehlikeye kadar pseudomembranöz kolite yol açtığı rapor edilmiştir. Antibakteriyel ajanlarla tedavi kolonun normal florasını değiştirir ve clostridia büyümesine yol açar.

Pseudomembranöz kolit tanısından sonra uygun terapötik ölçümler yapılmalıdır. Hafif pseudomembranöz kolit durumlarında genellikle tek başına ilacın kesilmesi yeterli olur. Orta ve şiddetli durumlarda sıvı ve elektrolit tedavisi, protein takviyesi ve klinik olarak C.difficile’ye karşı aktif bir antibakteriyel ilaç ile tedavi uygulanmalıdır.

Eğer süperenfeksiyon oluşursa ampisilin kullanımı kesilmeli ve uygun tedavi uygulanmalıdır. Ampisilin alan mononükleosiz hastalarının çoğunda eritematöz cilt kızarıklıkları gelişir. Mononükleosiz hastalarında ampisilin sınıfı antibiyotikler kullanılmamalıdır.

Myastenia gravis’li kadınlarda ampisilin kullanımı belirtileri artırabilir.

Fenazopiridin idrarı portakal veya kırmızı renge dönüştürebilir. Cilt ve sklera rengi değişikliğinde tedavi sonlandırılmalıdır.

Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glukoz-galaktoz malabsorbsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.

Bu tıbbi ürün az miktarda - her 1 tablette 100 mg dan daha az etanol (alkol) içerir.

Bu tıbbi ürün her dozunda 1 mmol (23 mg)’dan daha az sodyum ihtiva eder; bu dozda sodyuma bağlı herhangi bir yan etki beklenmemektedir.

Bu tıbbi ürün yardımcı madde olarak kastor yağı içermektedir, mide bulantısına ve ishale sebep olabilir.

4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Aynı anda verildiklerinde aşağıdaki ilaçlar ampisilinle etkileşime girebilirler;

Allopurinol: Özellikle kanında ürik asit miktarının yükselmesi olan hastalarda cilt kızarıklığının artma olasılığı vardır.

Bakteriyostatik antibiyotikler: Kloramfenikol, eritromisin, sulfonamidler veya tetrasiklinler, penisilinlerin bakterisidal etkileriyle etkileşebilirler. Bu in vitro olarak gösterilmiştir, ancak etkileşimin klinik olarak anlamlılığı bildirilmemiştir.

Oral kontraseptifler: Daha az etkili olabilirler ve ara kanamalar gerçekleşebilir.

Probenesid: Ampisilinin tübüler salgısını azaltabilir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

Mevcut değildir.

Pediyatrik popülasyon:

Mevcut değildir.

Laboratuvar testleri ile etkileşim

İdrardaki yüksek ampisilin konsantrasyonları, Clinitest, Benedict solüsyonu veya Fehling solüsyonu kullanılarak yapılan idrar glukoz testlerinde yalancı pozitif sonuçlara neden olabilir. Ancak Clinistix ve TesTape gibi enzim bazlı testlerde bu gerçekleşmez.

Hamile kadınlarda ampisilin kullanımından sonra, total konjüge östriol, östriol-glukorunid, konjüge östron ve östradiol plazma konsantrasyonlarında geçici düşmeler not edilmiştir. Bu etkiler amoksisilin ile de oluşur.

Fenazopiridin hidroklorür, renk tepkilerine veya spektrometreye bağlı idrar analizleri ile etkileşime girebilir.

4.6. Gebelik ve laktasyon

Genel tavsiye

Gebelik kategorisi: B

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

AZOSİLİN için gebelerde maruz kalmaya ilişkin yeterli klinik veri mevcut değildir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik / embriyonal / fetal gelişim doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir. Gebe kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.

AZOSİLİN kullanımı sırasında çocuk doğurma potansiyeline sahip kadınlar için bir uyarı bulunmamaktadır. Ancak östrojen içeren oral kontraseptiflerin etkisini azaltabileceğinden ilacın alındığı süre içinde başka bir etkili doğum kontrol yöntemine de başvurulması önerilebilir.

Gebelik dönemi

Gebe kadınlarda yapılmış yeterli ve iyi kontrollü çalışmalar bulunmadığından AZOSİLİN gebelikte ancak açıkça gerekliyse kullanılmalıdır.

Laktasyon dönemi

Ampisilin düşük konsantrasyonda anne sütüne geçmektedir. AZOSİLİN’in terapötik dozları emziren kadınlara uygulandığı taktirde memedeki çocuk üzerinde etkiye neden olabilecek ölçüde süte geçmektedir. Ampisilin bebekte sensitizasyona yol açabilir. Emzirmenin durdurulup durdurulmayacağına ya da AZOSİLİN’le tedaviden kaçınılıp kaçınılmayacağına karar verilmelidir.

Üreme yeteneği/Fertilite

Uzun dönem hayvan çalışmaları AZOSİLİN’ in üreme yeteneği ve fertilite üzerine olumsuz etkiler olduğunu göstermemiştir. İnsanlarda bu konu ile ilgili yeterli klinik çalışma mevcut değildir.

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

Ampisilinin ve fenazopiridinin araç ve makine kullanmaya etkisi konusunda herhangi bir bilgiye rastlanmamıştır.

4.8. İstenmeyen etkiler

AZOSİLİN genellikle iyi tolere edilir. İlaca bağlı olarak bazı hastalarda bulantı, kusma, ishal, ciltte kızarıklık, alerjik deri döküntüleri, karın ile ilgili şikayetler ve alerji sonucu yüz ve boğazda şişme görülebilir. Aşağıdaki yan etkiler, ampisilin sınıfı antibiyotikler ile bildirilen ve AZOSİLİN kullanımı ile de ortaya çıkabilecek istenmeyen etkilerdir.

Advers reaksiyonların sıklığı aşağıdaki gibi sıralanmıştır:

Çok yaygın ( >1/10); yaygın ( >1/100 ila <1/10); yaygın olmayan ( >1/1,000 ila <1/100); seyrek (>1/10,000 ila <1/1,000); çok seyrek (<1/10,000); bilinmiyor

Kan ve lenf sistemi hastalıkları

Seyrek: Agranulasitoz, anemi, hemolitik anemi, eosinofili, lökopeni, trombositopeni, trombositopenik purpura (Genellikle tedavinin kesilmesi ile geri dönen aşırı bir duyarlılık reaksiyonu oldukları düşünülür), kanama zamanında uzama

Bağışıklık sistemi hastalıkları

Seyrek: Anaflaksi (parenteral formlarda daha sıktır)

Bilinmiyor: Serum hastalığı benzeri reaksiyonlar, aşırı duyarlılık reaksiyonları Sinir sistemi hastalıkları

Seyrek: Değişken hiperaktivite, ajitasyon, anksiyete, uykusuzluk, konfüzyon, konvülsiyon, davranış değişiklikleri ve / veya baş dönmesi Bilinmiyor: Ateş, penisilin ensefalopatisi, nöbet

Solunum, göğüs boşlukları ve mediastinal hastalıkları

Bilinmiyor: Laringeal stridor

Gastrointestinal hastalıklar

Yaygın: Diyare, bulantı ve kusma

Seyrek: Psödomembranöz kolit, hemorajik kolit

Bilinmiyor: Siyah tüylü dil, enterokolit, glossit, ağızda veya dilde yara, stomatit, iştah artışı

Hepato-bilier hastalıkları

Seyrek: Hepatit, sarılık Bilinmiyor: AST yükselmesi

Deri ve deri altı doku hastalıkları

Yaygın olmayan: Ürtiker, döküntü (eritematöz hafif pruritik makülopapüler döküntü oldukça sık görülür ve genellikle tedavinin ilk haftasında, avuç içleri, ayak tabanları ve ağız mukozası da dahil olmak üzere tüm vücuda yayılır. Genellikle 3-7 gün içinde son bulur).

Seyrek: Eritema multiforme, toksik epidermal nekroz, Stevens-Johnson Sendromu Bilinmiyor: Eksfoliyatif dermatit

Böbrek ve idrar hastalıkları

Seyrek: İnterstisiyel nefrit

Diğer penisilinlerde olduğu gibi aşırı duyarlılığa bağlı reaksiyonlar oluşabilir. Bu reaksiyonlar penisiline aşırı duyarlılık durumlarında veya alerji, astım, saman nezlesi veya ürtikeri olanlarda daha sık görülür. Oluşabilecek döküntülerin hekim tarafından dikkatle aşırı duyarlılık reaksiyonu sonucu oluşup oluşmadığı ayırt edilmelidir. Ürtiker ve diğer deri döküntüleri ile serum hastalığı benzeri reaksiyonlar antihistaminikler ve gerekirse sistemik kortikosteroid uygulanması ile kontrol altına alınabilir. Bu tip reaksiyonların görülmesi halinde ampisilin ile tedavinin kesilmesi uygundur, ancak yalnız ampisiline cevap veren hayati tehlike durumları göz önüne alınarak karar hekim tarafından verilmelidir.

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

4.9. Doz aşımı ve tedavisi

Doz aşımı durumunda ilacın kesilerek belirtilere yönelik ve destek tedavi uygulanması önerilir. Ampisilin hemoliz yoluyla genel dolaşımdan uzaklaştırılabilir.

Fenazopiridinle doz aşımı durumunda methemoglobinemi, hemolitik anemi, deri pigmentasyonu, böbrek ve karaciğer bozukluğu meydana gelebilir. Nadiren karaciğer yetmezliği veya geçici, non-oligürik akut böbrek yetmezliği de görülebilir. Glukoz-6-fosfat dehidrogenaz eksikliği olan hastalar hemodiyalize eğilimlidir. Fenazopiridinin akut doz aşımında hastanın midesi lavajla veya kusturarak hızla boşaltılmalıdır. Belirtilere yönelik ve destekleyici tedavi verilmelidir. İntravenöz yoldan 1-2 mg/kg uygulanan metilen mavisi veya oral 100-200 mg askorbik asit methemoglobinemide gerileme ve siyanozun kaybolmasını sağlayabilir. Çocuklarda fenazopiridinin doz aşımında, kan transfuzyonları başarılı olmuştur. Pirimidin kaynaklı akut böbrek yetmezliğinde sıvı ve elektrolit dengesinin korunması için peritoneal diyaliz yararlı olabilir.

Doğum Sonrası Depresyonu Doğum Sonrası Depresyonu Doğum sonrası depresyonu, doğumdan sonra her on kadından biri tarafından tecrübe edilen stresli bir durumdur. Kolon, Rektum yada Bağırsak Kanseri Kolon, Rektum yada Bağırsak Kanseri Bağırsak kanseri kolon veya rektumda (arka geçit) herhangi bir bölgede ortaya çıkabilir.Kolorektal kanser erken safhalarda teşhis edilmesi halinde daha kolay ve daha başarılı bir şekilde tedavi edilir.