AVALCEPT 450 mg film tablet Klinik Özellikler

Valgansiklovir }

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    AVALCEPT,

      Edinilmiş immün yetmezlik sendromu (AIDS) olan erişkin hastalardaki sitomegalovirüs (CMV) retiniti tedavisinde,

      4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

      Pozoloji / uygulama sıklığı ve süresi:

      Dikkat: Doz aşımından kaçınmak için, önerilen dozlara kesinlikle uyulması gereklidir.

      Erişkinler: Valgansiklovir, hızla ve yoğun bir şekilde metabolize olarak etkin madde gansiklovire dönüşür. AVALCEPT ile oluşan gansiklovirin biyoyararlanımı, oral gansiklovirin 10 katına kadar daha yüksektir; bu nedenle AVALCEPT tabletin aşağıda açıklanan dozaj ve uygulama şekline titizlikle uyulmalıdır (bkz. Bölüm 4.4 ve 4.9).

      Uygulama sıklığı ve süresi:

      Sitomegalovirüs (CMV) retiniti tedavisinde:

      Erişkin hastalar

      CMV retinitinin indüksiyon tedavisi:

      Aktif CMV retiniti olan hastalarda önerilen doz, 21 gün süreyle mümkün olduğu kadar yiyecekle beraber günde iki defa olmak üzere 900 mg'dır (450 mg'lık iki tablet). Daha uzun süreli bir tedavi, kemik iliği toksisitesi riskini artırabilir (bkz. Bölüm 4.4).

      CMV retinitinin idame tedavisi:

      İndüksiyon tedavisinin devamında ya da aktif olmayan CMV retinitli hastalarda önerilen doz mümkün olduğu kadar yiyecekle beraber günde bir kez alınan 900 mg'dır (450 mg'lık iki tablet). Retiniti kötüleşen hastalarda indüksiyon tedavisi tekrarlanabilir ancak viral ilaç direnci gelişim olasılığına dikkat edilmelidir (bkz. CMV retinitinin indüksiyon tedavisi).

      Pediyatrik popülasyon:

      CMV retinitin tedavisi alan pediyatrik hastalarda valgansiklovirin güvenliliği ve etkililiği, yeterli ve iyi kontrollü klinik çalışmalar ile kanıtlanmamıştır.

      Transplantasyonda CMV hastalığının önlenmesinde:

      Erişkin hastalar

      Böbrek nakli hastalarında önerilen doz transplantasyondan sonraki 10 gün içinde başlayıp 100. güne kadar günde bir kez alınan 900 mg'dır (2 adet AVALCEPT 450 mg tablet). Transplantasyondan sonraki 200. güne kadar profilaksiye devam edilebilir (bkz. Bölüm 4.4, 4.8 ve 5.1).

      Böbrek nakli haricinde solid organ nakli almış hastalarda önerilen doz transplantasyondan sonraki 10 gün içinde başlayıp 100. güne kadar, günde bir kez alınan 900 mg'dır. Tabletler mümkün olduğu kadar yiyecekle beraber alınmalıdır.

      Pediyatrik popülasyon:

      Doğumdan itibaren, CMV hastalığı geliştirme riski olan pediyatrik solid organ nakli hastalarında önerilen günlük valgansiklovir dozu vücut yüzeyi alanı (VYA) ve Schwartz formülünden elde edilen kreatinin klerensine (KrKl) dayanmakta ve aşağıdaki denklem kullanılarak hesaplanmaktadır:

      Pediyatrik doz (mg) = 7 x VYA x KrKl

      (Lütfen aşağıda yer alan Mosteller VYA formülü ve Schwartz Kreatinin Klerensi formüllerine bakınız).

      Eğer hesaplanan Schwartz kreatinin klerensi 150 mL/dak/1,73 m'yi geçerse, denklemde maksimum değer olarak 150 mL/dak/1,73 m kullanılmalıdır.

      image

      Mosteller VYA (m) = �ğ‘ğ‘ğ‘ğ‘ğ‘ğ‘(ğ‘ğ‘ğ‘ğ‘)ğ‘¥ğ‘¥ ğ´ğ´ğğš¤ğš¤ğš¤ğš¤ğš¤ğš¤ğš¤ğš¤ğš¤ğš¤ (ğš¤ğš¤ğ‘˜ğ‘˜)

      3600

      Schwartz Kreatinin Klerensi (mL/dak/1,73 m)=    k x Boy /cm   

      Serum kreatinin (mg/dL)

      Burada k değeri;

      2 yaşından küçük hastalar için 0,45*

      2-13 yaş erkek çocuklar için 0,55

      2-16 yaş kız çocuklar için 0,55

      13-16 yaş erkek çocuklar için 0,7 olarak alınır.

      Lütfen 16 yaşından büyük hastalar için erişkin dozunu dikkate alınız.

      Verilen k değerleri, serum kreatin ölçümü için kullanılan Jaffe yöntemine dayanmaktadır ve enzimatik yöntemler kullanılması halinde düzeltme gerektirebilir.

      * Belirli alt popülasyonlarda k değerinin düşürülmesi gerekebilir.

      Pediyatrik böbrek nakli hastalarında, önerilen günlük mg dozuna (7 x VYA x KrKl) nakil işleminden sonra 10 gün içinde başlanmalıdır ve nakilden sonra 200 güne kadar devam edilmelidir.

      Böbrek nakli haricinde herhangi bir solid organ nakli alan pediyatrik hastalarda, önerilen günlük mg dozuna (7 x VYA x KrKL) nakil işleminden sonra 10 gün içinde başlanmalıdır ve nakilden sonra 100 güne kadar devam edilmelidir.

      Gerçek verilebilir doz için, hesaplanan doz 25 mg'ın katlarına artırılarak yuvarlanmalıdır. Eğer hesaplanan doz 900 mg'ı geçerse, maksimum doz olan 900 mg uygulanmalıdır.

      AVALCEPT oral çözelti, tedaviyi yukarıdaki formülde hesaplanan doza göre uygulama şansı vermesi açısından tercih edilen formülasyondur fakat eğer hesaplanan doz ile mevcut doz arasındaki sapma % 10'dan az ise ve hasta tablet yutabilir durumda ise AVALCEPT film kaplı tabletler de tercih edilebilir. Örneğin alınacak dozun, 405 mg ile 495 mg arasında bir değer olarak hesaplandığı durumda 1 adet 450 mg tablet kullanılabilir.

      Profilaksi dönemi boyunca, hastanın serum kreatinin seviyelerinin, boy ve vücut ağırlığındaki değişikliklerin düzenli olarak takip edilmesi ve buna göre uygun dozun tekrar düzenlenmesi önerilmektedir.

      Uygulama şekli:

      AVALCEPT oral yoldan uygulanır ve yiyeceklerle birlikte alınmalıdır (bkz. Bölüm 5.2).

      Tabletleri yutamayan pediyatrik hastalarda AVALCEPT oral çözelti kullanılabilir. Bu tıbbi ürünü kullanırken ya da uygulamadan önce alınması gereken önlemler:

      Tabletler kırılmamalı ya da çiğnenmemelidir. AVALCEPT insanlar için potansiyel teratojen ve karsinojen bir madde olarak kabul edildiği için, kırılmış tabletlerin taşınmasında dikkatli olunmalıdır (bkz. Bölüm 4.4). Kırılmış ya da ezilmiş tabletlerin cilt ya da müköz membranlar ile doğrudan temasından kaçınılmalıdır. Böyle bir temas oluşursa, su ve sabunla iyice yıkanmalı, gözler ise yalnızca su ile yıkanmalıdır.

      Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

      Böbrek yetmezliği:

      Serum kreatinin ya da kreatinin klerens düzeyleri dikkatle izlenmelidir. Kreatinin klerensi doğrultusunda, erişkin hastalarda aşağıdaki Tablo 1'de gösterildiği şekilde doz ayarlaması gereklidir (bkz. Bölüm 4.4 ve 5.2).

      Tablo 1. Böbrek yetmezliği olan hastalarda AVALCEPT tablet dozu

      KrKl (mL/dk)

      İndüksiyon dozu

      İdame dozu

      ≥ 60

      Günde iki kez 900 mg

      Günde bir kez 900 mg

      40 - 59

      Günde iki kez 450 mg

      Günde bir kez 450 mg

      25 - 39

      Günde bir kez 450 mg

      İki günde bir 450 mg

      10 -24

      İki günde bir 450 mg

      Haftada iki kez 450 mg

      < 10

      Tavsiye edilmemektedir

      Tavsiye edilmemektedir

      Kreatinin klerensi, serum kreatinine bağlı olarak aşağıdaki formül yoluyla hesaplanabilir:

      Erkekler için = (140 - yaş [yıl]) x (vücut ağırlığı [kg])     

      (72) x (0,011 x serum kreatinin [mikromol/L]) Kadınlar için= 0,85 x erkeklerdeki değer

      Hemodiyalize giren hastalar:

      Hemodiyaliz alan hastalara (KrKl < 10 ml/dk) doz tavsiyesi verilemez. Bu yüzden bu hastalarda

      AVALCEPT kullanılmamalıdır (bkz. Bölüm 4.4 ve 5.2).

      Karaciğer yetmezliği:

      Karaciğer yetmezliği olan hastalarda valgansiklovirin etkililiği ve güvenliliğine ilişkin çalışma yoktur.

      Ciddi lökopeni, nötropeni, anemi, trombositopeni ve pansitopenisi olan hastalar:

      Tedavi başlangıcı için Bölüm 4.4'e bakınız.

      AVALCEPT ile tedavi sırasında kan hücre sayımlarında belirgin düşme varsa, hematopoetik

      büyüme faktörleri ile tedavi ve/veya dozun kesilmesi değerlendirilmelidir (bkz. Bölüm 4.4).

      Pediyatrik popülasyon:

      Pediyatrik solid organ nakli hastalarının dozlanması, hastanın böbrek fonksiyonu ve boyutuna bağlı olarak bireyselleştirilir.

      Geriyatrik popülasyon:

      Bu hasta popülasyonundaki güvenlilik ve etkililik belirlenmemiştir. 65 yaş üstü yetişkinlerde herhangi bir çalışma yürütülmemiştir. Böbrek klerensi yaş ile azaldığı için; AVALCEPT yaşlı hastalarda renal durumları göz önünde bulundurularak uygulanmalıdır (bkz. Bölüm 5.2).

      4.3. Kontrendikasyonlar

      AVALCEPT, valgansiklovir, gansiklovir veya Bölüm 6.1'de listelenen yardımcı maddelerden herhangi birine aşırı duyarlılığı olan hastalarda kontrendikedir.

      AVALCEPT emzirme sırasında kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.6).

      4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

      Çapraz aşırı duyarlılık

      Gansiklovir ile asiklovir ve pensiklovirin kimyasal yapısının benzerliği nedeniyle, bu ilaçlar arasında bir çapraz aşırı duyarlılık reaksiyonu oluşması mümkündür. Bu nedenle, asiklovir ve pensiklovire (veya ön ilaçları, sırasıyla valasiklovir veya famsiklovir) karşı aşırı duyarlılığı olduğu bilinen hastalara AVALCEPT reçete edilirken dikkatli olunmalıdır.

      Mutajenite, teratojenisite, karsinojenisite, doğurganlık ve kontrasepsiyon

      Valgansiklovir tedavisine başlamadan önce, hastalar fetusa yönelik potansiyel riskler konusunda uyarılmalıdır. Hayvan deneylerinde gansiklovirin mutajenik, teratojenik ve karsinojenik olduğu ve üreme yeteneğini baskıladığı görülmüştür. Bu sebeple AVALCEPT insanlarda potansiyel bir teratojenvekarsinojenolarakkabuledilebilir ve doğum kusurlarına

      olarak valgansiklovirin ayrıca spermatogenezin geçici veya kalıcı olarak inhibisyonuna neden olduğu düşünülmektedir. Çocuk sahibi olma potansiyeline sahip kadınlara, tedavi sırasında ve tedaviden sonra en az 30 gün boyunca etkili bir kontrasepsiyon yöntemi kullanmaları önerilmelidir. Erkek hastalara, kadın partnerin kesinlikle gebe kalma riski bulunmadığı durumlar dışında, tedavi sırasında ve tedaviden sonra en az 90 gün boyunca, bariyer yöntemiyle kontrasepsiyon uygulamaları tavsiye edilmelidir (bkz. Bölüm 4.6, 4.8 ve 5.3).

      Valgansiklovir uzun vadede karsinojenisite ve üreme toksisitesi yaratma potansiyeline sahiptir. Miyelosupresyon

      Valgansiklovir (ve gansiklovir) ile tedavi edilen hastalarda ağır lökopeni, nötropeni, anemi,

      trombositopeni, pansitopeni, kemik iliği yetmezliği ve aplastik anemi gözlenmiştir. Mutlak nötrofil sayımı 500 hücre/mcL'den, ya da trombosit sayımı 25000/mcL'den veya hemoglobin seviyesi 8 g/dL'den düşük ise, tedavi başlatılmamalıdır (bkz. Bölüm 4.2 ve 4.8).

      Profilaksi için kullanımın 100 günü aşması halinde lökopeni ve nötropeni gelişme riski dikkate alınmalıdır (bkz. Bölüm 4.2, 4.8 ve 5.1).

      AVALCEPT, önceden var olan hematolojik sitopeni veya ilaçla ilgili hematolojik sitopeni hikayesi olan hastalarda ve radyoterapi alan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır.

      Tedavi süresince tam kan ve trombosit sayımları düzenli olarak izlenmelidir. Böbrek yetmezliği olan ve pediyatrik hastalarda, hastanın nakil kliniğine her gitmesinde hematolojik izlemin arttırılması gerekebilir. Ağır lökopeni, nötropeni, anemi ve/veya trombositopeni olan hastalarda, hematopoetik büyüme faktörleriyle tedavi ve/veya doz azaltımlarının gündeme getirilmesi önerilir (bkz. Bölüm 4.2).

      Oral gansiklovirin biyoyararlanımdaki farkı

      1.000 mg oral gansiklovir (kapsül olarak) uygulandıktan sonra biyoyararlanım yaklaşık % 6 iken, tek bir doz 900 mg valgansiklovirden sonra gansiklovirin biyoyararlanımı yaklaşık % 60 civarındadır. Aşırı gansiklovir maruziyeti hayatı tehdit edici advers reaksiyonlarla ilişkilendirilebilir. Bu nedenle, tedaviyi başlatırken, indüksiyon tedavisinden idame tedavisine geçerken ve oral gansiklovirden valgansiklovire geçen hastalarda, AVALCEPT'in gansiklovir kapsülleri yerine birebir olarak geçememesi nedeniyle, doz tavsiyesine dikkatli bir şekilde uyulması önerilir. Gansiklovir kapsülden geçiş yapan hastalar, reçetelenen AVALCEPT tablet sayısından fazlasını aldığı takdirde aşırı doz riski oluşabileceği konusunda bilgilendirilmelidir (bkz. Bölüm 4.2 ve 4.9).

      Böbrek yetmezliği

      Böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda, kreatinin klirensi dikkate alınarak doz ayarlamaları gereklidir (bkz. Bölüm 4.2 ve 5.2).

      Diğer ilaçlarla kullanımı

      Gansiklovir ile imipenem-silastatin alan hastalarda nöbetler bildirilmiştir. Beklenen yararlar olası risklere karşı ağır basmadığı sürece AVALCEPT, imipenem-silastatin ile eş zamanlı olarak kullanılmamalıdır (bkz. Bölüm 4.5).

      AVALCEPT ve (a) didanozin, (b) miyelosupresif olarak bilinen ilaçlar (ör. zidovudin) veya (c) böbrek fonksiyonunu etkileyen maddelerle tedavi edilen hastalar, toksisite artışı belirtileri açısından yakından gözlemlenmelidir (bkz. Bölüm 4.5).

      Transplantasyonda görülen CMV hastalığının profilaktik tedavisinde valgansiklovirin kullanıldığı kontrollü klinik çalışma, Bölüm 5.1'de anlatıldığı üzere, akciğer ve bağırsak nakli almış hastaları içermemektedir. Bu nedenle, bu nakil hastalarında deneyim sınırlıdır.

      4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

      Valgansiklovir ile görülen ilaç etkileşimleri

      Valgansiklovir ile in-vivo ilaç etkileşimi çalışması yapılmamıştır. Valgansiklovir yoğun ve hızlı bir şekilde gansiklovire metabolize olduğundan; gansiklovir ile ilişkili ilaç etkileşimleri, valgansiklovir için de beklenebilir.

      Gansiklovir ile görülen ilaç etkileşimleri Farmakokinetik etkileşimler

      Probenesid

      Oral gansiklovir ile verilen probenesid, gansiklovirin renal klerensinde istatistiksel olarak anlamlı (% 20) bir azalma ile sonuçlanmış; bu da vücutta kalış süresinde istatistiksel olarak anlamlı (% 40) bir artışa yol açmıştır. Bu değişiklikler, böbrek tübüllerinden sekresyonda yarışmacı bir etkileşim mekanizması ile uyumludur. Bu nedenle, probenesid ve valgansiklovir alan hastalar gansiklovir toksisitesi yönünden yakından izlenmelidir.

      Didanozin

      IV gansiklovir ile birlikte verildiğinde, didanozin plazma konsantrasyonları sürekli olarak yüksek bulunmuştur. 5 ve 10 mg/kg/gün intravenöz dozlarda didanozin ile, EAA değerlerinde

      % 38 ile % 67 aralığında değişen artışlar gözlenmiştir, bu ilaçların eş zamanlı uygulanması sırasındaki farmakokinetik etkileşimini doğrulamaktadır. Gansiklovir konsantrasyonları üzerinde anlamlı bir etki yoktur. Hastaların didanozin toksisitesi (örn. pankreatit) yönünden yakından izlenmeleri gereklidir (bkz. Bölüm 4.4.).

      Diğer antiretroviraller

      Sitokrom P450 izoenzimleri, gansiklovir farmakokinetiğinde rol oynamamaktadır. Sonuç olarak, proteaz inhibitörleri venonnükleosidreverstranskriptaz inhibitörleri ile farmakokinetik

      Farmakodinamik etkileşimler

      İmipenem-silastatin

      Gansiklovir ile eş zamanlı olarak imipenem-silastatin alan hastalarda nöbetler bildirilmiştir ve bu iki ilaç arasındaki farmakodinamik etkileşim göz ardı edilemez. Beklenen yararlar olası risklere karşı ağır basmadığı sürece bu ilaçlar eş zamanlı olarak kullanılmamalıdır (bkz. Bölüm 4.4).

      Zidovudin

      Hem zidovudin hem de gansiklovir, nötropeni ve anemiye neden olma potansiyeline sahiptir. Bu ilaçların birlikte uygulanması sırasında bir farmakodinamik etkileşim meydana gelebilir. Bazı hastalar tam dozlar kullanılarak yapılan eş zamanlı tedaviyi tolere edemeyebilirler (bkz. Bölüm 4.4).

      Potansiyel ilaç etkileşimleri

      Gansiklovir/valgansiklovir miyelosupresif olduğu veya böbrek yetmezliği ile ilişkili olduğu bilinen diğer ilaçlarla birlikte uygulandığı zaman toksisite artabilir. Bunlara, nükleosid (ör., zidovudin, didanozin, stavudin) ve nükleotid analogları (ör. tenofovir, adefovir), immünosüpresanlar (ör. siklosporin, takrolimus, mikofenolat mofetil), antineoplastic ajanlar (ör. doksorubisin, vinblastin, vinkristin, hidroksiüre) ve anti-enfektif ajanlar (trimetoprim/sülfonamidler, dapson, amfoterisin B, flusitozin, pentamidin) dahildir. Bu nedenle, bu ilaçların valgansiklovir ile eş zamanlı kullanımı yalnızca beklenen yararlar olası risklere karşı ağır basıyorsa düşünülmelidir (bkz. Bölüm 4.4).

      4.6. Gebelik ve laktasyon

      Gebelik kategorisi: C

      Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/ Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

      Reprodüktif toksisite ve teratojenisite potansiyelinden dolayı, çocuk sahibi olma potansiyeline sahip kadınlara, tedavi sırasında ve tedaviden sonra en az 30 gün boyunca etkili bir kontrasepsiyon yöntemi kullanmaları önerilmelidir. Erkek hastalara, kadın partnerin kesinlikle gebe kalma riski bulunmadığı durumlar dışında, valgansiklovir ile tedavi sırasında ve tedaviden sonra en az 90 gün boyunca, bariyer yöntemiyle kontrasepsiyon uygulamaları tavsiye edilmelidir (bkz. Bölüm 4.4 ve 5.3).

      Gebelik dönemi

      Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik ve/veya embriyonal/fetal gelişim ve/veya doğum ve/veya doğum sonrasıgelişimüzerindekietkilerbakımından yetersizdir (bkz. Bölüm

      5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

      Valgansiklovirin fertilite üzerine ekilerine dair insan çalışmalarından elde edilmiş veri bulunmamaktadır. İnsanlardaki gebelikte valgansiklovir kullanımının güvenliliği belirlenmemiştir. Gansiklovir plesentaya kolaylıkla geçmektedir. Farmakolojik etki mekanizması ve hayvan üreme toksisite çalışmaları esas alınarak insanlarda teorik olarak teratojenik riski vardır. Annede beklenen yarar fetus üzerindeki potansiyel teratojenik risklere karşı ağır basmadığı sürece, gebe kadınlarda AVALCEPT kullanılmamalıdır.

      Laktasyon dönemi

      Valgansiklovir veya gansiklovir ile peri- ya da postnatal gelişim çalışmaları yapılmamıştır. Gansiklovirin anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir, fakat gansiklovirin anne sütüne geçmesi ve bebekte ciddi advers reaksiyonlara yol açması olasılığı ihmal edilemez. Hayvanlardan elde edilen veriler, gansiklovirin emziren sıçanlarda süte geçtiğini ortaya koymuştur. Bu nedenle, AVALCEPT kullanımı sırasında emzirme bırakılmalıdır.

      Üreme yeteneği / Fertilite

      200. güne kadar CMV profilaksisi için valgansiklovir alan renal transplant hastaları ile yapılan küçük bir klinik çalışma, valgansiklovirin spermatogenez üzerindeki etkisini, tedavi tamamlandıktan sonra ölçülen sperm yoğunluğunda ve motilitesinde azalma olarak göstermiştir. Bu etkinin valgansiklovir kesilmesinden yaklaşık altı ay sonra geri dönüşlü olduğu ve tedavi edilmeyen kontrollerde gözlenenlerle karşılaştırılabilir seviyelerde ortalama sperm yoğunluğu ve motilitesinin geri kazanıldığı görülmektedir.

      Hayvan çalışmalarında, gansiklovir erkek ve dişi farelerde doğurganlığı bozmuştur ve farelerde, sıçanlarda ve köpeklerde klinik olarak ilgili olduğu düşünülen dozlarda spermatogenezi inhibe ettiği ve testiküler atrofiye yol açtığı gösterilmiştir.

      Klinik ve klinik dışı çalışmalara dayanarak, gansiklovirin (ve valgansiklovirin) insan spermatogenezinin geçici veya kalıcı inhibisyonuna neden olabileceği düşünülmektedir (bkz. Bölüm 4.4 ve 5.3).

      4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

      Araç ve makine kullanma yeteneğine etkileri üzerine hiç çalışma yapılmamıştır.

      Valgansiklovir ve/veya gansiklovir kullanımında konvülsiyonlar, baş dönmesi ve nöbet bildirilmiştir. Ortaya çıkabilecek bu tür etkiler, hastanın araç ve makine kullanma becerileri de dahil olmak üzere, uyanık ve tetikte olmayı gerektiren işleri etkileyebilirler. Bu yönden hastalar uyarılmalıdır.

      4.8. İstenmeyen etkiler

      a) Güvenlilik profilinin özeti

      Valgansiklovir, gansiklovirin bir ön ilacıdır, oral uygulama sonrasında hızla ve büyük ölçüde gansiklovire metabolize olur. Gansiklovir kullanımı ile ilişkili olduğu bilinen istenmeyen etkilerin, valgansiklovir ile de ortaya çıkması beklenebilir. Valgansiklovir ile yapılan klinik çalışmalarda gözlenen istenmeyen etkilerin hepsi, önceden gansiklovir ile de gözlenmiştir. Bu nedenle, IV veya oral gansiklovir (formülasyon artık mevcut değildir) veya valgansiklovir ile bildirilen advers ilaç reaksiyonları, aşağıda verilen advers ilaç reaksiyonları tablosuna dahil edilmiştir.

      Valgansiklovir/gansiklovir ile tedavi edilen hastalarda, en ciddi ve sık görülen advers ilaç reaksiyonları hematolojik reaksiyonlardır ve bunlara nötropeni, anemi ve trombositopeni dahildir (bkz. Bölüm 4.4).

      Advers etkiler tablosunda verilen görülme sıklıkları, gansiklovir veya valgansiklovir ile idame tedavisi alan hasta popülasyonu havuzundan (n=1.704) elde edilmiştir. İstisna olarak, anafilaktik reaksiyon, agranülositoz ve granülositopeni için görülme sıklıkları ise pazarlama sonrası deneyimden elde edilmiştir. Advers reaksiyonlar MedDRA sistem organ sınıfına göre listelenmiştir. Görülme sıklığı kategorileri aşağıdaki sisteme göre belirlenmiştir: çok yaygın (≥ 1/10); yaygın (≥ 1/100 ile < 1/10); yaygın olmayan (≥ 1/1.000 ile < 1/100); seyrek (≥ 1/10.000 ile < 1/1.000); çok seyrek (< 1/10.000).

      Gansiklovir/valgansiklovirin genel güvenlilik profili HIV ve transplant popülasyonları arasında tutarlıdır, ancak retina ayrılması yalnızca CMV retiniti hastalarında bildirilmiştir. Bununla birlikte, bazı reaksiyonların sıklığında farklılıklar vardır. Valgansiklovir, intravenöz gansiklovire kıyasla, daha yüksek diyare riski ile ilişkilendirilmiştir. Yüksek ateş, kandida enfeksiyonları, depresyon, ciddi nötropeni (ANC <500/mcL) ve deri reaksiyonları HIV hastalarında daha sık bildirilmiştir. Organ nakli alan hastalarda böbrek ve karaciğer fonksiyon bozukluğu daha sık bildirilmiştir.

        Tablo haline getirilmiş advers ilaç reaksiyonu listesi

        ADR (MedDRA) Sistem Organ Sınıfı

        Sıklık Kategorisi

        Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar:

        Oral kandidiyazis dahil kandida enfeksiyonları

        Çok yaygın

        Üst solunum yolu enfeksiyonu

        Sepsis

        Yaygın

        İnfluenza

        İdrar yolu enfeksiyonu

        Selülit

        Kan ve lenfatik sistem hastalıkları:

        Nötropeni

        Çok yaygın

        Anemi

        Trombositopeni

        Yaygın

        //www.turkiye.gov.tr/saglik-titck-ebys

        Lökopeni

        Pansitopeni

        ADR (MedDRA) Sistem Organ Sınıfı

        Sıklık Kategorisi

        Kemik iliği yetmezliği

        Yaygın olmayan

        Aplastik anemi

        Seyrek

        Agranülositoz*

        Granülositopeni*

        Bağışıklık sistemi hastalıkları:

        Aşırı duyarlılık

        Yaygın

        Anafilaktik reaksiyon*

        Seyrek

        Metabolizma ve beslenme hastalıkları:

        İştah azalması

        Çok yaygın

        Kilo kaybı

        Yaygın

        Psikiyatrik hastalıklar:

        Depresyon

        Yaygın

        Konfüzyon durumu

        Anksiyete

        Ajitasyon

        Yaygın olmayan

        Psikotik bozukluklar

        Anormal düşünceler

        Halüsinasyon

        Sinir sistemi hastalıkları:

        Baş ağrısı

        Çok yaygın

        Uykusuzluk

        Yaygın

        Periferal nöropati

        Baş dönmesi

        Parestezi

        Hipoestezi

        Nöbet

        Disguzi (tat alma bozukluğu)

        Titreme

        Yaygın olmayan

        Göz hastalıkları:

        Görme bozukluğu

        Yaygın

        Retinal ayrılma**

        Vitröz uçuşan cisimler

        Göz ağrısı

        Konjunktivit

        Maküler ödem

        Kulak ve iç kulak hastalıkları:

        Kulak ağrısı

        Yaygın

        Sağırlık

        Yaygın olmayan

        Kardiyak hastalıklar:

        Aritmiler

        Yaygın olmayan

        www.turkiye.gov.tr/saglik-titck-ebys

        ADR (MedDRA) Sistem Organ Sınıfı

        Sıklık Kategorisi

        Vasküler hastalıklar:

        Hipotansiyon

        Yaygın

        Solunum, göğüs ve mediastinal hastalıklar:

        Öksürük

        Çok yaygın

        Dispne

        Gastrointestinal hastalıklar:

        Diyare

        Çok yaygın

        Bulantı

        Kusma

        Abdominal ağrı

        Dispepsi

        Yaygın

        Gaz birikimi

        Üst karın ağrısı

        Kabızlık

        Ağız ülseri

        Disfaji

        Karında şişkinlik

        Pankreatit

        Hepatobiliyer hastalıklar:

        Kan alkalin fosfataz yükselmesi

        Yaygın

        Karaciğer fonksiyonlarında anormallik

        Aspartat aminotransferaz yükselmesi

        Alanin aminotransferaz yükselmesi

        Deri ve deri altı doku hastalıkları:

        Dermatit

        Çok yaygın

        Gece terlemesi

        Yaygın

        Kaşıntı

        Döküntü

        Alopesi

        Cilt kuruluğu

        Yaygın olmayan

        Ürtiker

        Kas-iskelet sistemi, bağ doku ve kemik hastalıkları:

        Sırt ağrısı

        Yaygın

        Miyalji

        Artralji

        Kas krampları

        Böbrek ve idrar yolu hastalıkları:

        Böbrek fonksiyon bozukluğu

        Yaygın

        //www.turkiye.gov.tr/saglik-titck-ebys

        Düşük renal kreatinin klerensi

        Artmış kan kreatinin düzeyi

        ADR (MedDRA) Sistem Organ Sınıfı

        Sıklık Kategorisi

        Böbrek yetmezliği

        Yaygın olmayan

        Hematüri

        Üreme sistemi ve meme hastalıkları:

        Erkeklerde infertilite

        Yaygın olmayan

        Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar:

        Yüksek ateş

        Çok yaygın

        Yorgunluk

        Ağrı

        Yaygın

        Üşüme-titreme

        Keyifsizlik

        Halsizlik

        Göğüs ağrısı

        Yaygın olmayan

        *Bu advers reaksiyonların sıklıkları pazarlama sonrası deneyimden türetilmiştir.

        **Retinal ayrılma, yalnızca CMV retiniti için tedavi edilen HIV hastalarında bildirilmiştir.

        Seçilen advers reaksiyonları tanımı

        Nötropeni

        Nötropeni riski, tedavi öncesi nötrofil sayısına dayanarak tahmin edilemez. Nötropeni genellikle indüksiyon tedavisinin birinci veya ikinci haftasında oluşur. Hücre sayısı genellikle ilacın kesilmesinden veya dozun azaltılmasından sonra 2-5 gün içinde normale döner (bkz. Bölüm 4.4).

        Trombositopeni

        Başlangıçta trombosit sayısı düşük (<100.000/mcL) olan hastalarda trombositopeni geliştirme riski artar. İmmunsupresif ilaçlarla tedaviye bağlı iyatrojenik immunsupresyona sahip hastalar, trombositopeni açısından AIDS hastalarına göre daha yüksek risk altındadır (bkz. Bölüm 4.4). Şiddetli trombositopeni, hayatı tehdit edici kanama ile ilişkilendirilebilir.

        Tedavi süresinin veya endikasyonun advers reaksiyonlara etkileri

        Ağır nötropeni (< 500 ANC/mcL), valgansiklovir, intravenöz veya oral gansiklovir ile tedavi gören CMV retiniti hastalarında (% 14), valgansiklovir veya oral gansiklovir alan solid organ transplantasyonu hastalarına göre daha sık görülmüştür. Nakilden 100 gün öncesine kadar valgansiklovir veya oral gansiklovir alan hastalarda ağır nötropeni insidansı sırasıyla % 5 ve %

        3 iken nakilden 200 gün sonrasına kadar valgansiklovir alan hastalardaki ağır nötropeni insidansı % 10'dur.

        CMV retinitis hastalarına kıyasla, nakil sonrası 100. gün veya 200. güne kadar hem valgansiklovir hem de oral gansikloviriletedavi edilensolidorgan nakli alan hastalarda, serum

        kreatinininde görülen artış daha fazladır. Bununla birlikte, böbrek fonksiyonu bozukluğu solid organ nakli hastalarında sık görülen bir durumdur.

        Valgansiklovirin genel güvenlilik profili, yüksek riskli böbrek nakli hastalarında, profilaksinin 200 güne kadar uzatılmasıyla değişmemiştir. Lökopeni 200 gün kolunda bir miktar daha fazla insidansta görülürken, nötropeni, anemi ve trombositopeni insidansı her iki kolda da benzer olmuştur.

        4.9. Doz aşımı ve tedavisi

        Valgansiklovir doz aşımının, renal toksisitede artış ile de sonuçlanabileceği beklenmektedir (bkz. Bölüm 4.2 ve 4.4).

        Klinik araştırmalardan ve pazarlama sonrası kullanım deneyimlerinden bazıları ölümcül sonuçlara yol açan, intravenöz gansiklovir için yapılan doz aşımı bildirimleri gelmiştir. Bu olguların bazılarında herhangi bir advers olay bildirilmemiştir. Hastaların çoğunda aşağıdaki advers olayların bir veya daha fazlası ortaya çıkmıştır:

          Hematolojik toksisite: pansitopeni, kemik iliği yetmezliği, lökopeni, nötropeni, granülositopeni dahil miyelosupresyon.

          HIV ve Aids HIV ve Aids HIV, Human Immunodeficiency Virus’dür (İnsanlarda Bağışıklık Sistemini Bozan Virüsdür). Bu virüs AIDS hastalığına sebep olur. Asperger Sendromu Asperger Sendromu Asperger sendromu, otistik gurubun bir bölümü olan bir özürdür. Bu genelde, gurubun daha ”yüksek” tarafında yer aldığı düşünülen kişilere uygun bir tanıdır.