MERPURÝN 50 Mg tablet Klinik Özellikler
Koçak Farma İlaç ve Kimya Sanayi A.Ş.
Koçak Farma İlaç ve Kimya Sanayi A.Ş.
Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:
Erişkinler normal günlük doz 2.5 mg/kg’dır. Ancak, uygulamanın dozu ve süresi MERPURİN ile birlikte verilen diğer sitotoksik ilaçlann türleri ve dozlarına bağımlıdır. Doz her hastaya özel şekilde, dikkatle ayarlanmalıdır. MERPURİN akut lösemide çeşitli kombinasyon tedavi şemalannda kullanılmıştır ve aynntılar için bu konudaki yayınlara başvurulmalıdır. Allopurinol ile aynı zamanda uygulandığında merkaptopürinin normal dozunun sadece dörtte birinin verilmesi gerekir; çünkü allopurinol, merkaptopürinin katabolizma hızını azaltır.
Uygulama şekli:
Ağız yoluyla alınır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:
Böbrek/Karaciğer yetmezliği:
Böbrek/karaciğer fonksiyon yetmezliği bulunan hastalarda verilen MERPURİN dozunun azaltılması düşünülmelidir.
Pediyatrik popülasyon:
Çocuklarda normal günlük doz 2.5 mg/kg’dır. Ancak, uygulamanın dozu ve süresi MERPURİN ile birlikte verilen diğer sitotoksik ilaçlann türleri ve dozlarına bağımlıdır.
Geriyatrik popülasyon:
MERPURİN’in emniyeti ve etkinliği geriyatrik hastalarda kanıtlanmamıştır.
Canlı organizma aşısı kullanarak yapılan immunizasyon, bağışıklığı zayıflamış hastalarda enfeksiyona neden olma potansiyeline sahiptir. Bu nedenle canlı organizma aşılarıyla immünizasyon önerilmez.
Kalıtsal Tiyapürin metiltransferaz enzim (TPMT) eksikliği olan kişiler 6-merkaptopürinin miyelosupresif etkisine duyarlı ve MERPURİN ile tedavinin başlangıcını takiben kemik iliği baskılanmasına yatkın olabilir. Bu sorun olsalazin, mesalazin veya sulfazalazin gibi TPMT’yi inhibe eden ilaçlar ile birlikte kullanıldığında şiddetlenebilir. Aynca azalmış TPMT aktivitesi ve sekonder lösemi ve miyelodisplazi arasındaki olası ilişki diğer sitotoksikler ile birlikte 6-merkaptopürin alan kişilerde bildirilmiştir. Testler tüm ciddi toksisite riski olan hastaları belirleyememesine bazı laboratuarlar, TPMT eksikliği için testler önerir. Bu nedenle kan sayımlannın yakından takibi gereklidir.
Çapraz direnç genellikle 6-merkaptopürin ve 6-tioguanine arasında bulunmaktadır. Mutajenite ve karsinoj enite:
Lösemi hastalannın periferik lenfositlerinde, 6-merkaptopurinin belirlenmemiş bir dozunu alan hipemefroma hastasında ve 0.4-1.0 mg/kg/gün dozuyla tedavi edilen kronik böbrek hastalığı olan hastalarda kromozomal anomalilerinde artış gözlenmiştir.
Hücresel deoksiribonükleik asit (DNA) üzerindeki etkisi göz önünde bulundurulduğunda 6-merkaptopürin potansiyel karsinoj eniktir ve bu tedavinin teorik karsinoj en riski dikkate alınmalıdır.
Neoplastik olmayan bozukluklar için diğer ilaçlarla birlikte 6-merkaptopürin alan hastalarda akut nonlenfatik löseminin oluşumu iki olguda belgelenmiştir. Tek bir vakada 6-merkaptopürin ile piyoderma gangrenozum tedavisi gören hastada sonra akut nonlenfatik lösemi geliştiği bildirilmiştir. Fakat bu hastalığın doğal seyrinin bir parçası olup olmadığı veya 6-merkaptopürinin nedensel bir rol oynadığı belli değildir.
6-merkaptopürin ve birden fazla sitotoksik ajanlar ile tedavi edilen Hodgkin Hastalığı olan bir hastada akut miyeloid lösemi gelişmiştir.
On iki buçuk yıl myastenia gravis hastası olan bir kadın hastada 6-merkaptopürin tedavisinden sonra kronik miyeloid lösemi gelişmiştir.
6-merkaptopürin, anti-TNF ajanlar ile kombinasyon halinde kullanıldığında inflamatuvar bağırsak hastalığı popülasyonunda hepatosplenik T-hücreli lenfoma raporları kabul edilmiştir.
MERPURİN yüksek derecede miyelosüpresif olduğundan remisyon indüksiyonu sırasında her gün tam kan sayımlan yapılmalıdır. Hastalar tedavi süresince dikkatle izlenmelidir, merkaptopürin tedavisi, lökopeni ve trombositopeniye yol açan kemik iliği supresyonuna neden olur. Lökosit ve trombosit sayıları tedavi durdurulduktan sonra da düşmeye devam eder; bu nedenle sayılardaki ilk anormal derecede büyük bir düşüş belirtisinde tedavi hemen kesilmelidir. Merkaptopürin yeterli derecede erken durdurulursa, kemik iliği supresyonu reversibldir. Akut miyeloid lösemide remisyon indüksiyonu sırasında hastaların genellikle relatif bir kemik iliği aplazisi süresi geçirmesi gerekebilir. Bu nedenle yeterli destekleyici olanaklann bulunması önemlidir. Merkaptopürin hepatotoksiktir ve tedavi sırasında her hafta karaciğer fonksiyon testleri yapılmalıdır. Daha önce karaciğer hastalığı bulunan ya da hepatotoksisite potensi bulunan başka tedaviler de uygulanmakta olan hastalarda daha sık kontroller önerilebilir. Sanlık görülürse hastaya hemen merkaptopürini durdurması söylenmelidir. Remisyon indüksiyonu sırasında hızlı hücre yıkımı oluşurken kan ve idrardaki ürik asit düzeyleri izlenmelidir; çünkü ürik asit nefropatisi riskiyle hiperürisemi ve/veya hiperürikozüri meydana gelebilir.
İlacın yan tesiri nedeniyle tedavi görmekte olan hastalann enfeksiyonlara karşı direnci azaltacağından enfeksiyonlu hastalarla temastan, enfeksiyon riski olan ortamlardan kaçınmalan gerekir.
Allopurinol merkaptopürinin katabolizma hızını azalttığından, birlikte uygulandıklannda, merkaptopürinin normal dozunun sadece dörtte birinin verilmesi şarttır. Merkaptopürin ile birlikte verilince varfarinin antikoagülan etkisinin engellendiği kaydedilmiştir.
Genel tavsiye
Gebelik kategorisi: D.
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)
Gebelik süresince günde 100 mg merkaptopürin (ve dalak radyasyonu) ile tedavi edilmiş lösemili bir hasta normal prematüre bir bebek doğurmuştur. Önceki tedaviyle birlikte günde 4 mg busulfan uygulanan aynı annenin doğurduğu ikinci bebekte ise, korneada opasite, mikroftalmi, damak yangı ve tiroid ve överlerin hipoplazisini içeren çeşitli ciddi anomaliler görülmüştür.
Gebelik dönemi
Bu konudaki hasta sayısının az olması gebelik süresince merkaptopürin tedavisinin risk derecesinin değerlendirilmesine olanak vermez. Her vakada fetusa gelebilecek muhtemel tehlike ile hastaya sağlanması beklenen yarar arasında tercih yapılmalıdır.
Laktasyon dönemi
MERPURİN alan anneler emzirmemelidir.
Üreme yeteneği (Fertilite):
Advers olaylar sistem organ sınıfı ve sıklığa göre şu yaklaşımla sıralanmıştır:
Çok yaygın (>1/10), yaygın (> 1/100 ila < 1/10), yaygın olmayan (> 1/1.000 ila < 1/100), seyrek (> 1/10.000 ila < 1/1.000) ve çok seyrek (< 1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Aşağıdaki yan etkiler merkaptopürin için bildirilmiştir ve sıklık derecesi bilinmemektedir (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).
Neoplastik değişiklikler: iyi huylu, kötü huylu ve belirsiz neoplazma (kistler ve polipler dahil)
Çok seyrek: Sekonder lösemi ve miyelodisplazi, anti-TNF ajanlar ile kombinasyon halinde kullanılan inflamatuvar bağırsak hastalığı olan hastalarda hepatosplenik T-hücreli lenfoma
Kan ve lenfatik sistem bozuklukları
Çok yaygın: Kemik iliği baskılanması; lökopeni ve trombositopeni Yaygın olmayan: Anemi
Bağışıklık sistemi bozuklukları
Hipersensitivite reaksiyonları oluşumu ile ilgili belirtiler aşağıda belirtilmiştir:
Seyrek: Artralji
Çok seyrek: Fasiyal ödem
Metabolizma ve beslenme bozuklukları
Yaygın olmayan: Anoreksiya
Gastrointestinal bozukluklar
Yaygın: Bulantı ve kusma; pankreatit Seyrek: Oral ülser; pankreatit Çok seyrek: Bağırsak ülseri
Hepatobiliyer bozukluklar
Yaygın: Karaciğer zehirlenmesi; safra sıvısı azalması Seyrek: Hepatik nekroz
Hayvanlarda ve insanlarda merkaptopürin hepatotoksiktir. İnsanlardaki geçmiş bulgulara göre hepatik nekroz ve safra sıvısı azalması görülmüştür.
Hastalarda hepatotoksisite sıklığı önemli ölçüde değişir ve herhangi bir dozda görülebilir, fakat önerilen doz olan günlük 2.5 mg/kg vücut ağırlığı veya 75mg/m2 vücut yüzey alanı dozları aşıldığında daha yüksek oranda görülebilmektedir.
Hastalarda karaciğer fonksiyonlarının düzenli izlenmesi, hepatotoksisite’nin erken teşhisine olanak sağlayabilir. Bu durum çoğunlukla merkaptopürin tedavisi kesildikten hemen sonra tersine çevrilmesine rağmen kalıcı karaciğer hasarları oluşabilir.
Deri ve deri altı doku bozuklukları
Seyrek: Saç dökülmesi
Üreme sistemi ve meme hastalıkları
Merkaptopürinin aşırı yüksek dozları alındığı zaman agresif önlemlerin gerekmediği düşünülür. Başlıca toksik etki kemik iliği üzerinedir ve hematolojik toksisitenin, merkaptopürinin tek bir oral dozundan çok, devamlı aşın yüksek dozları ile daha fazla olduğu görülür. Aşın yüksek doz riski aynı zamanda merkaptopürin ile birlikte allopurinol verildiğinde de yükselir. Bilinen bir antidot bulunmadığından kan tablosu dikkatle
izlenmeli ve gerektiğinde uygun kan transfuzyonlarıyla birlikte genel destekleyici önlemler alınmalıdır.