ANZATAX 100 mg/16.7 ml infüzyon için konsantre çözelti içeren 1 flakon Farmakolojik Özellikler
Orna İlaç Tekstil Kimyevi Maddeler San.ve Dış Tic.Ltd.Şti.
[ 13 March 2015 ]
Orna İlaç Tekstil Kimyevi Maddeler San.ve Dış Tic.Ltd.Şti.
[ 13 March 2015 ]
Farmakoterapötik grup: Antineoplastik ajanlar ATC Kodu: L01CD01
Etki mekanizması:
Genel özellikler
. . ...
Paklitakselin farmakokinetiği 300 mg/m- dozuna kadar geniş bir dozlama aralığında ve 3
ila 24 saatlik infuzyonlarda değerlendirilmiştir. Sonuçlar, paklitakselin farmakokinetiğinin artan dozla ile birlikte Cmaks ve EAA’daki orantılı olmayan artış ile birlikte nonlineer ve doygun olduğunu göstermiştir. Toplam vücut klerensi, paklitakselin plazma konsantrasyonu arttıkça azalma gösterir.
Başlangıçtaki hızlı azalma periferik kompartmanlara dağılımı ve ilacın eliminasyonunu temsil etmektedir. Bir sonraki faz, periferik kompartmanlardan paklitakselin yavaş olarak taşınması ile ilişkilidir.
Sistemik paklitaksel ölçümlerindeki değişkenlik, başarılı tedavi uygulamaları için ölçülen EAA(o-4) ile kıyaslandığında düşüktür; çoklu doz uygulamalarında paklitakselin birikimine dair bir kanıt yoktur.
Emilim:
İntravenöz uygulanır.
İntravenöz uygulamayı takiben, paklitaksel plazma konsantrasyonlarında bifazik azalma göstennektedir.
*> m
t 135 ve 175 mg/m dozlarında ve 3 ve 24 saatlik infüzyonlarda ortalama terminal
yarılanma ömrü 13,1-52.7 saat aralığındadır ve total vücut klerensi 12.2 ile 23.8 I/saat/m2
dir.
Dağılım:
İlacın ortalama % 89’u serum proteinlerine bağlanır ve simetidin, ranitidin, deksametazon
ya da difenhidramin paklitakselin proteinlere bağlanmasını etkilemez.
« 0 • • •
Ortalama kararlı durum dağılım hacmi 198 ila 688 1/m’dir ki bu paklitakselin yaygın
ekstravasküler dağılımının ve/veya dokulara bağlandığının göstergesidir. Bivotransformasvon:
İnsan karaciğeri mikrozomları ve doku dilimleri ile yapılan
in vitro çalışmalar paklitakselin başlıca sitokrom P450 isozimi CYP2C8 tarafından 6a-hidroksipaklitaksele metabolize edildiğini göstermiştir; ayrıca CYP3A4 iki minör metabolit olan 3’-p-hidroksipaklitaksel ve 6a, 3’-p-dihidroksipaklitaksele metabolize eder, in vitro
olarak, paklitakselin 6a- hidroksipaklitaksele olan metabolizması bir takım ajanlarca inhibe edilmiştir (bknz. Bölüm 4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşmeler ve diğer etkileşim şekilleri).
Eliminasyon:
Paklitaksel esasen hepatik metabolizma ve safra klerensi ile vücuttan atılıyor olabilir. Paklitakselin başlıca sitokrom P450 enzimlerince metabolize edildiği düşünülmektedir. Paklitakselin 15-275 mg/m2 dozlarda 1, 6 ve 24 saatlik infiizyonlar şeklinde intravenöz uygulanmasını takiben dozun %1,3 ila %12,6’sı değişmeden idrara geçer; bu durum yoğun bir böbrek dışı klerensin göstergesidir. 3-saatlik infüzyonla radyoaktif olarak işaretli 225 ya da 250 mg/m2 paklitaksel dozu uygulanan beş hastada radyoaktivitenin %14’ü idrarda bulunmuş ve %71’i 120 saatte feçesle atılmıştır. Bulunan toplanı radyoaktivite dozun %56’sı ila %101’i arasında değişmiştir. Feçeste bulunan uygulanan radyoaktivitenin ortalama %5’i paklitaksel olmuş, özellikle 6a- hidroksipaklitaksel olmak üzere metabolitler dengeyi sağlamışlardır.
Doğrusallık/Doğrusal Olmayan Durum:
Artan dozlarda uygulanan 3 saatlik infiizyonlar doğrusal olmayan farmakokinetik sonuçlar vermiştir. 135 mg/m2 lik doz % 30 artırılarak 175 mg/m2 ye çıkartıldığı zaman Cmaks ve eğri altındaki alan (EAA) değerleri sırasıyla % 75 ve % 81 artmıştır.
Tedavi gören hastanın sistemik paklitaksele verdiği cevaplar arasında çok fazla fark yoktur, çoklu tedavi kürlerinde paklitakselin biriktiğine dair herhangi bir bulgu yoktur.
Hastalardaki karakteristik özellikler
Böbrek yetmezliği: Böbrek yetmezliğinin paklitaksel atılımı üzerindeki etkisi
araştırılmamıştır.
Paklitakselin karsinojenik potansiyeli incelenmemiştir. Paklitakselin in vitro (insan lenfositlerinde kromozom aberasyonları) ve in vivo (farelerde mikronukleus testi) olarak klastojen olduğu gösterilmiştir. Paklitaksel Ames Testinde ya da CHO/HGPRT gen mutasyon tayininde mutajenik değildir. Paklitaksel alan sıçanlarda fertilitede azalma ve implantasyon sayısında ve canlı fetus sayısında azalma görülmüştür. Paklitakselin organojenez sırasında tavşanlarda ve embriyotoksik ve fetotoksik olduğu da gösterilmiştir.