THERAFLU FORTE 20 film tablet { Glaxo Smithkline } Kısa Ürün Bilgisi

Parasetamol + Klorfeniramin Maleat + Fenilefrin Hcl }

Solunum Sistemi > Diğer Soğuk Algınlığı Kombinasyonları
Glaxo Smith Kline İlaçları San.Ve Tic.A.Ş | 29 March  2016

  • 1.   BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI

    THERAFLU FORTE film tablet

  • 2.   KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM

    Etkin madde

    Her bir film tablet Parasetamol 650 mg‌

    Fenilefrin hidroklorür 10 mg

    Klorfeniramin maleat 4 mg

    içerir.

    Yardımcı maddeler

    Metil parahidroksibenzoat (E218) 0,0889 mg

    Laktoz monohidrat (Sığır sütünden elde edilir) 3,1 mg

    Kinolin sarısı 0,0392 mg

    Yardımcı maddeler için 6.1'e bakınız.


  • 3.   FARMASÖTİK FORMU

    Film tablet

    Pastel sarı, oblong, kenarları eğimli film tablet


    4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

      4.1. Terapötik endikasyonlar

      THERAFLU FORTE, grip ve soğuk algınlığına bağlı aşağıdaki semptomların tedavisinde kullanılır:

        nazal ve sinüs konjesyonu

        burun akıntısı ya da burun tıkanıklığı

        hapşırık

        kaşıntılı burun ya da boğaz

        minör boğaz iritasyonuna bağlı öksürük

        boğaz ağrısı, baş ağrısı, kas ağrısı ve sinüs ağrısı gibi minör ağrılar

        ateş

      4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

      12 yaşın üzerindeki çocuklar ve yetişkinlerde:

      Her 4–6 saatte 1 tablet kullanılır.

      Maksimum günlük doz: Günde 6 tabletten fazla kullanılmamalıdır.

      Minimum doz intervali: En az 4 saat arayla kullanılmalıdır.

      5 günden uzun süreli kullanılmamalıdır.

      Alkol alan kişilerde hepatotoksisite riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2 g' ı aşmaması gereklidir (3 tablet).

      Uygulama şekli

      Oral yoldan kullanılır.

      Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

      Böbrek/Karaciğer yetmezliği

      Karaciğer yetmezliği olan hastalarda THERAFLU FORTE kullanmadan önce doktora danışılmalıdır. Karaciğer yetmezliği olan hastalarda bu kısıtlama THERAFLU FORTE'un parasetamol ve klorfeniramin içeriğinden kaynaklanmaktadır. (Bkz. Bölüm 4.4)

      Böbrek yetmezliği olan hastalarda (GFR <60 ml/dk) THERAFLU FORTE kullanmadan önce doktora danışılmalıdır. Böbrek yetmezliği olan hastalarda bu kısıtlama THERAFLU FORTE'un parasetamol ve klorfeniramin içeriğinden kaynaklanmaktadır. (Bkz. Bölüm 4.4)

      Pediyatrik popülasyon

      THERAFLU FORTE, 12 yaşın altındaki çocuklarda kullanılmamalıdır.

      Geriyatrik Popülasyon

      THERAFLU FORTE, ihtiyaca göre her 4–6 saatte 1 tablet kullanılır. Maksimum günlük doz: Günde 3 tabletten fazla kullanılmamalıdır. Minimum doz intervali: En az 4 saat arayla kullanılmalıdır.

      Diğer

      Alkol alan kişilerde günlük alınan parasetamol dozunun 2 g'ı aşmaması gereklidir (bkz. Bölüm 4.4).

      THERAFLU FORTE alkolle birlikte kullanılırsa karaciğer hasarına neden olabileceğinden

      ilacın kullanımı süresince alkol alınmamalıdır.

      4.3. Kontrendikasyonlar

      THERAFLU FORTE, aşağıdaki durumlarda kontrendikedir:

        Etkin madde

        Her bir film tablet Parasetamol 650 mg‌

        Monoamin oksidaz inhibitörleri(MAOI)kullananyada son iki hafta içinde kullanmış

        Trisiklik antidepresan kullanan hastalar (Bkz.Bölüm 4.5)

        Beta bloker kullanan hastalar (Bkz.Bölüm 4.5)

        Diğer sempatomimetik ilaçları (dekonjestanlar, tatlandırıcılar ve amfetamin benzeri

        ilaçlar) kullanan hastalar (Bkz.Bölüm 4.5)

        Feokromositoma

        Şiddetli kalp-damar, karaciğer (Child-Pugh kategorisi > 9) veya böbrek hastalığı

        Hipertansiyon ve taşikardinin eşlik ettiği hastalıklar

        Hipertroidi

        Koroner arter hastalığı

        Miksiyon sonrası mesanede bir miktar idrarın kaldığı, prostat adenomu

        Mesane boynunda obstrüksiyon

        Piloroduodenal obstrüksiyon

        Stenoz yapan peptik ülser

        Akciğer hastalıkları (astım dahil)

        Dar açılı glokom

        G-6PD (glukoz-6-fosfat dehidrojenaz) eksikliği

        Epilepsi

        Diabetes mellitus

        4.6. Gebelik ve laktasyon

        (Bkz. Gebelik ve laktasyon)

        12 yaşın altındaki çocuklarda

      4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

      Anemisi olanlar, akciğer hastaları, karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda doktor kontrolü altında dikkatli kullanılmalıdır. Önceden mevcut hepatik hastalığı bulunan hastalar için, yüksek dozda veya uzun süreli tedaviler esnasında periyodik aralıklarla karaciğer fonksiyon tetkikleri yapmak gerekebilir. Böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi < 10 ml/dk) halinde, doktorun parasetamol kullanımının yarar/risk oranını dikkatle değerlendirmesi gerekir. Doz ayarlaması yapılmalı ve hasta kesintisiz izlenmelidir.

        Diğer öksürük ve soğuk algınlığı, dekonjestanlar ya da antihistaminler ile birlikte kullanımında kaçınılmalıdır.

        Önerilen doz aşılmamalı veya ardarda 5 günden daha uzun süre kullanılmamalıdır. Yüksek doz parasetamol ve bu arada uzunca bir süre içerisinde kullanılan toplam dozun yüksek olması; irreversibl karaciğer yetersizliğiyle birlikte analjeziklere bağlı nefropati gelişmesine neden olabilir. Hastalar bu ilacı kullanırken, parasetamol içeren daha başka ürünler kullanmamaları konusunda uyarılmalıdırlar.

        Parasetamol içeren ilaçların THERAFLU ile eş zamanlı kullanımından

        kaçınılmalıdır. Parasetamoliçerenbaşkailaçlarlabirlikte kullanımı doz aşımında neden

        olabilir. Parasetamol doz aşımı sonuçları karaciğer nakli ya da ölüme kadar varabilen karaciğer yetmezliğine yol açabilir. Parasetamol içeren ve ağrı kesici, ateş düşürücü, grip

        ve nezle semptomlarını giderici ya da uykuya yardımcı ilaçlar ile birlikte kullanılması

        önerilmez.

        Parasetamol erişkinlerde kronik günlük dozlarda karaciğer hasarına neden olabilir.

        Parasetamolün alkolle birlikte kullanılması karaciğer hasarına neden olabileceğinden bu ürün kullanılırken alkollü içecekler içilmemelidir.

        Orta düzeyde alkol ile eş zamanlı parasetamol alınması, karaciğer toksisite riskinde artışa yol açabilir. Alkolik karaciğer hastalarında dikkatli kullanılmalıdır. Alkol alan kişilerde hepatotoksisite riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2 g'ı aşmaması gereklidir.

        Alkol bağımlılarında parasetamol dikkatli kullanılmalıdır.

        THERAFLU FORTE, karaciğer fonksiyonlarını etkileyebilecek diğer ilaçları alan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.

        Geri dönüşümsüz ciddi karaciğer hasarına neden olabilir.

        Parasetamol akut yüksek dozda ciddi karaciğer toksisitesine neden olur.

        Parasetamolü ilk kullananlarda veya daha önce kullanım hikayesi olanlarda, kullanımın ilk dozunda veya tekrarlayan dozlarında deride kızarıklık, döküntü veya bir deri reaksiyonu oluşabilmektedir. Bu durumda doktor ile irtibata geçilerek ilacın kullanımının bırakılması ve alternatif bir tedaviye geçilmesi gerekmektedir. Parasetamol ile deri reaksiyonu gözlenen kişi bir daha bu ilacı veya parasetamol içeren başka bir ilacı kullanmamalıdır. Bu durum, ciddi ve ölümle sonuçlanabilen Steven Johnson Sendromu (SJS), toksik epidermal nekroliz (TEN) ve akut generalize ekzantematöz püstüloz (AGEP) dahil cilt reaksiyonlarına neden olabilmektedir.

        Bir yıl boyunca günlük terapötik parasetamol dozları alan bir hastada hepatik nekroz ve daha kısa süreli olarak aşırı doz kullanan bir hastada karaciğer hasarı bildirilmiştir.

        12–48 saat içinde karaciğer enzimleri yükselebilir ve protrombin zamanı uzayabilir. Ancak

        klinik semptomlar dozun alınmasından 1–6 gün sonrasına kadar görülmeyebilir.

        Hepatotoksisite riskinden ötürü, parasetamol, tavsiye edilenden daha yüksek dozlarda ya da daha uzun süreli alınmamalıdır. Hafif veya orta şiddette karaciğer yetmezliği (Child-Pugh kategorisi <9) olan hastalar, parasetamolü dikkatli kullanmalıdırlar.

        Terapötik dozlarda parasetamol uygulaması sırasında serum alanin aminotransferaz

        (ALT) düzeyi yükselebilir.

        Terapötik dozlarda parasetamol ile hepatik oksidatif stresi arttıran ve hepatik glutatyon rezervini azaltan ilaçları eş zamanlı kullanımı, alkolizm, sepsis veya diabetes mellitus gibi çeşitli durumlar hepatik toksisite riskinde artışa neden olabilir.

        Sepsis gibi glutatyon eksikliği olan hastalarda, parasetamol kullanımı metabolik asidoz riskini artırabilir. Ciddi bir enfeksiyonunuz varsa bu metabolik asidoz riskini artırabilir. Metabolik asidoz belirtileri şunlardır:

          Derin, hızlı ve zorlanarak nefes alıp vermek

          Mide bulantısı ve kusma

          4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

          Ürün içeriğindeki her bir maddenin neden olabileceği ilaç etkileşimleri iyi bilinmektedir ve

          yoktur.

          Parasetamol

          Parasetamolün ilaç-ilaç etkileşimleri genellikle minördür ve ancak, diğer ilacın terapötik indeksi düşük (örneğin varfarin ve kumarin) ya da antikonvülsif ilaç olması durumunda önem kazanır.

          Parasetamolün non steroidal antienflamatuar ilaçlarla (NSAİ) birlikte kullanılması, NSAİ'ların

          böbreklerdeki olumsuz etkilerini arttırabilir.

          Birden fazla ağrı kesiciyle kombinasyon tedavisinden kaçınılması önerilmektedir. Bunun hastaya ekstra bir fayda sağladığını gösteren çok az kanıt vardır ve genelde istenmeyen etkilerde artışa yol açmaktadır.

          Parasetamol ile, kafein ve opiatlar gibi diğer analjezikler arasında farmakodinamik etkileşimler bulunmuştur.

          Probenesid, parasetamolün metabolizmasını engeller. Birlikte kullanan hastalarda parasetamol

          dozu azaltılmalıdır.

          Güncel veriler, parasetamolün hepatotoksisitesinin fenobarbital, fenitoin veya karbamazepin

          gibi antiepileptik ilaçlarla birlikte kullanıldığında artmadığını desteklemektedir.

          Tüberküloz tedavisinde kullanılan rifampisin ve isoniazid, parasetamolün karaciğer üzerindeki toksik etkisini artırır.

          Parasetamol ve zidovudinin birlikte kullanılması nötropeni insidansında artışa yol açabilir. Bu

          nedenle tıbbi tavsiye olmadıkça, parasetamol zidovudin ile birlikte alınmamalıdır. Parasetamol (veya metabolitleri), K vitaminine bağımlı koagülasyon faktörü sentezinde rol oynayan enzimler ile etkileşir. Parasetamol ile varfarin veya kumarin türevleri arasındaki etkileşimler, “uluslararası normalleştirilmiş oran†(International Normalized Ratio, INR)

          değerinde bir artışa ve kanama riskinde bir artışa neden olabilir. Bu nedenle, oral antikoagülan kullanan hastalar, tıbbi denetim ve kontrol olmadan uzun süreli parasetamol kullanmamalıdırlar. Ara sıra parasetamol kullanımının anlamlı bir etkisi yoktur.

          Hepatotoksik maddeler parasetamol akümülasyonunu ve doz aşımı olma riskini arttırabilir. Bazı hipnotikler ve antiepileptik ilaçlar (glutetimid, fenobarbital, fenitoin, karbamazepin, vb.) veya rifampisin ve izoniyazid gibi karaciğerde hepatik mikrozomal enzim indüksiyonuna sebep olan ilaçların tek başına kullanıldığında zararsız olan parasetamol dozlarıyla eşzamanlı kullanımı karaciğer hasarı riskini arttırabilir. Aşırı alkol tüketimi halinde, terapötik dozlarda bile parasetamol alınması da karaciğer hasarına neden olabilir.

          Parasetamolün kloramfenikol ile kombinasyon halinde kullanılması, kloramfenikolün yarılanma ömrünü uzatabilir ve dolayısıyla bu ilacın toksisite riskini arttırabilir.

          5-hidroksitriptamin (serotonin) tip 3 reseptör antagonistleri olan tropisetron ve granisetron,

          farmakodinamik etkileşim ile parasetamolün analjezik etkisini tamamen baskılayabilir.

          Propantelin gibi mide boşalmasını yavaşlatan ilaçlar, parasetamolün yavaş emilmesine ve

          dolayısıyla parasetamolün etkisinin daha geç ortaya çıkmasına neden olabilir.

          Metoklopramid gibi mide boşalmasını hızlandıran ilaçlar, parasetamolün daha hızlı emilmesine ve dolayısıyla parasetamolün etkisinin daha hızlı başlamasına neden olabilir. Benzer şekilde domperidon parasetamolün absorbsiyon hızını arttırabilir.

          Parasetamol, lamotrijin karaciğerde metabolizmasını olası indüklemesine bağlı olarak biyoyararlanımını azaltarak etkisinde azalmaya neden olabilir.

          Parasetamol emilim hızı metoklopramid ya da domperion ile artabilir ve kolestiramin ile azalabilir. Kolestramin bir saat sonra verilmelidir.

          St. John's Wort (Hypericum perforatum – sarı kantaron) parasetamolün kan düzeylerini

          azaltabilir.

          Parasetamol fosfotungstik ürik asit testlerini etkileyebilir.

          Besinler ile birlikte alındığında parasetamolün emilim hızı azalabilir.

          Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

          Pediyatrik popülasyon

          Pediyatrik popülasyon için etkileşim çalışması bulunmamaktadır.

          Fenilefrin hidroklorür

          THERAFLU FORTE, monoamin oksidaz inhibitörleri (MAOI) (maklobemid dahil) kullanan ya da son iki hafta içinde kullanmış olan hastalar için kontrendikedir. Fenilefrin, MAOI'lerin etkisini potansiyalize ederek hipertansif krizi tetikleyebilir.

          Fenilefrinin diğer sempatomimetik ilaçlarla ya da trisiklik antidepresanlarla (amitriptilin gibi) birlikte kullanımı kardiyovasküler yan etki riskini arttırabilir.

          Fenilefrin, betablokerlerin ve diğer antihipertansif ilaçların (debrisokin, guanetidin, rezerpin, metildopa gibi) etkinliğini azaltabilir. Hipertansiyon ve diğer kardiyovasküler yan etkiler artabilir.

          Fenilefrin ile digoksin ve diğer kardiyak glikozitlerin birlikte kullanımı, düzensiz kalp atışı ya da kalp krizi riskini arttırabilir.

          Fenilefrin ile ergo alkoloitlerinin (Ergotamin ve metilserjit) ile birlikte kullanımı ergotizm riskini arttırabilir.

          Fenilefrin; monoamin oksidaz (MAO) inhibitörleri (maklobemid dahil), alfa- ve beta-blokerler ve antihipertansifler (debrisokin, guanetidin, rezerpin), fenotiyazin tipi antihistaminler (örneğin prometazin), bronkodilatör sempatomimetikler, trisiklik antidepressanlar (örneğin imipramin, amitriptilin), guanetidin ya da atropin, dijitalis, Rauwolfia alkaloidleri, indometazin, metildopa, diğer santral sinir sistemi uyarıcıları ve olasılıkla teofilinle etkileşime girebilme potansiyeline sahiptir.

          Oksitosik ilaçlarla birlikte kullanılan fenilefrinin pressör etkisinin arttığı, bazı genel

          bildirilmiştir. İntravenöz ergo alkaloidi (Ergotamin ve metilserjit) kullanan hastalarda kan

          basıncının aşırı yükselme olasılığı vardır. Digoksin ve kardiyak glikozitler düzensiz kalp atışı ve kalp krizi riskini arttırır.

          Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

          Pediyatrik popülasyon

          Pediyatrik popülasyon için etkileşim çalışması bulunmamaktadır.

          Klorfeniramin maleat

          Klorfeniramin gibi antihistaminler, barbitüratlar, opioid analjezikler, antikonvülsanlar, antidepresanlar (trisiklik ve MAOI), diğer antihistaminler, antiemetikler, antipsikotikler, anksiyolitikler, hipnotikler, alkol ve diğer santral sinir sistemi (SSS) depresanlarının (sempatomimetikler, antidepresanlar) etkilerini artırabilir.

          Atropin, trisiklik antidepresanlar ve MAO inhibitörlerinin antimuskarinik etkilerini arttırabilir.

          Klorfeniramin antikolinerjik aktiviteye sahip olduğundan, antikolinerjik etkiler (ör. bazı psikotrop ilaçlar, atropin ve üriner inkontinens tedavisinde kullanılan ilaçlar) bu ilaçlar artabilir. Bunun sonucunda taşikardi, ağız kuruluğu, gastrointestinal rahatsızlıklar (ör.kolik), üriner retensiyon ve baş ağrısı görülebilir.

          Klorfeniramin, fenitoin metabolizmasını inhibe eder, bu nedenle fenitoin toksisitesine neden

          olabilir.

          Antihistaminikler derideki histamin yanıtını baskılayabileceği için alerji testleri yapılmadan birkaç gün önce kesilmelidir.

          Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

          Pediyatrik popülasyon

          Pediyatrik popülasyon için etkileşim çalışması bulunmamaktadır.

          4.6. Gebelik ve laktasyon

          (Bkz. Gebelik ve laktasyon)

          Gebelik kategorisi: C

          Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

          THERAFLU FORTE'un çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/doğum kontrolü üzerinde etkisi için çalışma bulunmamaktadır. Yine de çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.

          Gebelik dönemi

          Parasetamol plasentayı geçer ve fötal dolaşımda maternal dolaşımdakine benzer düzeylere ulaşır. Gebe kadınlarda yapılan epidemiyolojik çalışmalar önerilen dozlarda oral parasetamol

          üreme çalışmaları herhangi bir malformasyon ya da fetotoksisite (bkz. 5.3) belirtisi

          göstermemiştir. Normal kullanım şartlarında, parasetamol gebelik süresince yarar-risk oranı değerlendirilerek kullanılabilir.

          Fenilefrinin gebe kadınlarda kullanımına ait data sınırlıdır. Fenilefrin kullanımı ile birlikte uterus üzerine vazokonstriksiyon ve uterus kan akışının azalması sonucu fetal hipoksi görülebilir. Gebelik sırasında fenilefrin kullanımından kaçınılmalıdır.

          Klorfeniraminin hamile kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir. insanlar için potansiyel risk bilinmemektedir. Bununla birlikte kontrollü klinik çalışmaların olmamasına bağlı olarak gebelik sırasından klorfeniramin kullanımından kaçınılmalıdır.

          THERAFLU FORTE'un gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik, embriyonal/fetal gelişim, doğum ya da doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir. İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

          THERAFLU FORTE, gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.

          Laktasyon dönemi

          Parasetamol, önerilen dozlarda anne sütüne geçmekle birlikte klinik oranda anlamlı miktarda değildir. Emziren annelerdeki farmakokinetik bir çalışmada 650 mg'lık dozun %1'inden azı anne sütünde saptanmıştır. Benzer sonuçlar diğer çalışmalarda da bulunmuştur. Bu nedenle emziren anne tarafından terapötik dozların alınması bebek üzerinde bir risk oluşturmaz.

          Fenilefrin anne sütüne geçebilir. Emzirme döneminde fenilefrin kullanımından kaçınılmalıdır.

          Klorfeniramin maleat anne sütüne önemli miktarda geçer; bu düzeyde ilacın bebek için zararlı etki oluşturduğu bilinmemekle birlikte beraber kullanılmaması önerilir. Klorfeniramin maleat ve diğer antihistaminikler laktasyonu inhibe edebilir.

          Emzirme döneminde fenilefrin kullanımından kaçınılmalıdır.

          THERAFLU FORTE gerekli olmadıkça emzirme döneminde kullanılmamalıdır.

          Üreme yeteneği (Fertilite)

          Parasetamol ile hayvanlarda yapılan kronik toksisite araştırmalarında parasetamolün testiküler atrofiye neden olduğu ve spermatogenezi inhibe ettiği bildirilmiştir. İnsanlarda fertilite üzerindeki etkisini araştıran yeterli çalışma bulunmamaktadır. Bazı çalışmalarda nonsteroidal antienflamatuvar ilaçların fertilite üzerine engelleyicei etkisi olduğu bildirilmekle birlikte kesin sonuca varılamamıştır. Klorfeniramin ile preklinik çalışmalar, tedavi edici dozlarda fertilite üzerine zararlı bir etkisi olduğunu göstermemiştir.

          Fenilefrin ile üreme toksikolojisi üzerine yeterli çalışma bulunmamaktadır. THERAFLU FORTE'un üreme yeteneği üzerine etkisi ile ilgili klinik çalışma yoktur.

          4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

          THERAFLU FORTE uyuşukluğa, baş dönmesi, bulanık görüş ve psikomotor bozukluğa neden olabilir. Bu durum araç ve makine kullanma yeteneği üzerine ciddi etki edebilir. Bu nedenle hastalar araç veya makine kullanırken dikkatli olmaları konusunda uyarılmalıdırlar. Uyku hali, sedatifler, trankilizanlar ve alkollü içeceklerin kullanımıyla artabilir.

          4.8. İstenmeyen etkiler

          Uyuşukluk, sersemlik, ağız veya boğaz kuruluğu, baş ağrısı, uykusuzluk, irritabilite ve asabiyet, taşikardi ve palpitasyonlar, en sık bildirilen yan etkilerdir. Özellikle çocuklarda, bazen huzursuzluk ve uyku bozuklukları ortaya çıkabilir.

          Kabızlık, ishal veya şişkinlik dahil gastrointestinal bozukluklar görülebilir; bulantı ve kusma bildirilmiştir.

          Şu terimler ve sıklık dereceleri kullanılmıştır:

          Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)

          Parasetamol

          Parasetamolün istenmeyen etkileri genellikle hafiftir. 10 g'ın üzerinde alınması durumunda

          toksisite görülmesi muhtemeldir.

          Kan ve lenf sistemi hastalıkları

          Seyrek: Çok miktarda alındığında anemi, methemoglobinemi, uzun süreli kullanımda hemolitik anemiye bağlı trombositopeni, trombositopenik purpura, lökopeni, nötropeni ve pansitopeni gibi kan sayım değişiklikleri

          Bu yan etkiler parasetamol ile neden-sonuç ilişkisi içinde değildir.

          Çok seyrek: Agranülositoz, trombositopeni

          Bağışıklık sistemi hastalıkları Seyrek: Alerjik reaksiyonlar, anaflaksi Çok seyrek: Lyell sendromu

          Bilinmiyor: Bronkospazm, pozitif alerji testi, immün trombositopeni

          Sinir sistemi hastalıkları

          Yaygın: Baş ağrısı, baş dönmesi, somnolans, parestezi

          Bilinmiyor: Santral sinir sistemi stimülasyonu, ensefelopati, insomia, tremor

          Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar

          Yaygın: Üst solunum yolu enfeksiyon belirtileri

          Seyrek: Analjezik astım sendromu da dahil astım ve bronkospazm

          hastalarda bronkospazm

          Gastrointestinal hastalıklar

          Yaygın: Bulantı, kusma, dispepsi, flatulans, karın ağrısı, konstipasyon Yaygın olmayan: Gastrointestinal kanama

          Seyrek: İshal

          Hepatobilier hastalıklar

          Seyrek: Çok miktarda alındığında hepatik bozukluk, karaciğer enzimlerinin yükselmesi

          Çok seyrek: Hepatik disfonksiyon

          Deri ve deri altı doku hastalıkları

          Seyrek: Ürtiker ve diğer deri döküntüleri, kaşıntı, alerjik ödem ve anjiyoödem, akut generalize eksantematöz püstülozis, eritema multiform, Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroliz (fatal sonuçlar dahil)

          Bu belirti ilacın kesilmesiyle kaybolur.

          Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

          Yaygın olmayan: Parasetamolün terapötik dozlarını takiben nefrotoksik etkileri yaygın değildir. Uzun süreli uygulamada papiler nekroz bildirilmiştir.

          Asetilsalisilik asiti tolere edemeyen hastalar (örneğin astım hastaları), yaygın olarak (%5-10) parasetamole reaksiyon gösterebilir.

          Fenilefrin hidroklorür

          Fenilefrinle yapılan klinik çalışmalarda gözlenen en yaygın advers olaylar aşağıda belirtilmiştir.

          Endokrin hastalıkları

          Bilinmiyor: Fenilefrinin sempatomimetik etkisine bağlı ilave advers etkiler görülebilir. Bunlar kan basıncının (özellikle hipertansif hastalarda) yükselmesi, refleks bradikardi, midriazis (glokom üzerine etki ile), metabolik fonksiyonun endokrin ve diğer düzenleyicileri üzerindeki etkileri içerebilir.

          Psikiyatrik hastalıklar

          Yaygın: Sinirlilik

          Bilinmiyor: İrritabilite, huzursuzluk ve heyecanlanma

          Sinir sistemi hastalıkları

          Yaygın: İnsomnia, baş ağrısı, baş dönmesi

          Kardiyak hastalıkları

          Yaygın: Kan basıncının (özellikle hipertansif hastalarda) yükselmesi,

          Bilinmiyor: Refleks bradikardi

          Gastrointestinal hastalıklar

          Pazarlama sonrasında tanımlanan advers olaylar aşağıda tanımlanmıştır. Bu advers olayların sıklığı bilinmiyor fakat büyük olasılıkla seyrek olduğu düşünülmektedir.

          Bağışıklık sistemi hastalıkları

          Seyrek: Aşırı duyarlılık, alerjik dermatit, ürtiker

          Deri ve deri altı doku hastalıkları

          Seyrek: Raş

          Bilinmiyor: Diğer sempatomimetiklerle oluşabilecek çapraz duyarlılığın dahil olduğu hipersensitivite reaksiyonlarıdır.

          Göz hastalıkları

          Seyrek: Midriyazis, akut açılı glokom (kapalı açılı glokomu olanlarda görülmesi daha olasıdır.)

          Kardiyak hastalıklar

          Seyrek: Taşikardi, palpitasyon

          Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

          Seyrek: Dizüri, üriner retansiyon, bu daha çok mesane çıkış obstrüksiyonuyla meydana gelir,

          prostatik hipertrofi gibi.

          Miksiyon başlangıcında zorlanma ve damla, ağrılı idrar yapma bildirilmiştir.

          Fenilefrin kalp atım hızında hafif bir artışa yol açabilir. Nadiren baş dönmesi, baş ağrısı, hipertansiyon ve huzursuzluk bildirilmiştir.

          Klorfeniramin maleat

          Bağışıklık sistemi hastalıkları

          Bilinmiyor: Aşırı duyarlılık, alerjik reaksiyonlar, anjiyoödem

          Kan ve lenf sistemi hastalıkları

          Seyrek: Anemi, hemolitik anemi, methemoglobinemi, trombositopeni, trombositopenik purpura, lökopeni, nötropeni, pansitopeni, agranülositoz

          Metabolizma ve beslenme hastalıkları

          Bilinmiyor: Anoreksi

          Psikiyatrik hastalıklar

          Seyrek: Depresyon, kabuslar, insomnia

          Bilinmiyor: Konfüzyon, eksitasyon, irritabilite, paradoksikal eksitasyon (enerji artışı,

          huzursuzluk, sinirliklik)

          Sinir sistemi hastalıkları

          Çok yaygın: sedasyon, uyku hali

          Bilinmiyor: çocuklarda paradoksikal eksitasyon, yaşlılarda konfüzyonal psikoz

          Göz hastalıkları

          Yaygın : Bulanık görme

          Kulak ve iç kulak hastalıkları

          Seyrek: Tinnitus

          Kardiyak hastalıklar

          Seyrek: Taşikardi, palpitasyon, aritmi, hipotansiyon

          Vasküler hastalıklar

          Bilinmiyor: Hipotansiyon

          Solunum göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları

          Bilinmiyor: Bronşial sekresyonda kalınlaşma

          Gastrointestinal hastalıklar

          Yaygın: Bulantı, ağız kuruluğu

          Bilinmiyor: Kusma, dispepsi, karın ağrısı, diyare

          Hepato-biliyer hastalıkları

          Seyrek: Sarılık dahil hepatit

          Deri ve derialtı doku hastalıkları

          Bilinmiyor: Ürtiker, eksfoliyatif dermatit dahil alerjik reaksiyonlar, fotosensitivite, raş

          Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları

          Bilinmiyor: Kas seyirmesi ve inkoordinasyonu, kas zayıflığı

          Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

          Bilinmiyor: Üriner retansiyon

          Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

          Yaygın: Halsizlik

          Seyrek: Göğüs sıkışması

          Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

          Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck .gov.tr; e- posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)

          4.9. Doz aşımı ve tedavisi

          Parasetamol

          Çocuklarda aşırı dozu takiben karaciğer hasarı göreceli olarak daha seyrektir. Karaciğer hücre hasarı ile birlikte parasetamol aşırı dozajında normal erişkinlerde 2 saat civarında olan

          parasetamol yarı ömrü genellikle 4 saate veya daha uzun sürelere uzar. C-aminopirinden sonra COatılımında azalma bildirilmiştir. Bu; plazma parasetamol konsantrasyonu veya yarı ömür, veya konvansiyonel karaciğer fonksiyon testi ölçümlerine nazaran parasetamol aşırı dozajı ile karaciğer hücre hasarı arasında daha iyi ilişki kurar parasetamole bağlı fulminant karaciğer yetmezliğini takiben gelişen akut tübüler nekrozdan dolayı böbrek yetmezliği oluşabilir. Bununla beraber, bunun insidansı başka nedenlerden fulminant karaciğer yetmezliği olan hastalarla karşılaştırıldığında bu grup hastalarda daha sık değildir. Nadiren, ilaç aldıktan 2-10 gün sonra, sadece minimal karaciğer toksisitesi ile birlikte renal tübüler nekroz oluşabilir. Aşırı dozda parasetamol almış bir hastada kronik alkol alımının akut pankreatit gelişmesine katkıda bulunduğu bildirilmiştir. Akut aşırı doza ilaveten, parasetamolün günlük aşırı miktarlarda alımından sonra karaciğer hasarı ve nefrotoksik etkiler bildirilmiştir.

          Semptomlar parasetamol doz aşımından sonraki 24 saat içinde solgunluk, bulantı, kusma ve anoreksi şeklindedir. Abdominal ağrı, 24 ila 48 saatte görülemeyen ve bazen ilacın alımını takiben 4 ila 6 gün görülmeyen karaciğer hasarının ilk göstergesi olabilir. Karaciğer hasarı genellikle ilaç alımını takiben maksimum 72-96 saatlerde görülür. Glukoz metabolizması anormallikleri ve metabolik asidoz ortaya çıkabilir. Akut renal yetmezlik ve akut tubuler nekroz şiddetli karaciğer hasarı olmasa bile gelişebilir. Kardiyak aritmi ve pankreatit raporlanmıştır.

          Parasetamol ile doz aşımı karaciğer hasarı, ensefalopati, koma ve ölüme neden olabilir.

          Özellikle yaşlılarda, küçük çocuklarda, karaciğer hastalarında, kronik alkolizmde, kronik malnutrisyon hastalarında ve enzim indükleyici alan hastalarda zehirlenme riski vardır.

          Tedavi: Solgunluk, anoreksi bulantı ve kusma parasetamol doz aşımının sık görülen erken semptomlarıdır. Hepatik nekroz parasetamol doz aşımının dozla ilişkili komplikasyonudur. Hepatik enzimler yükselebilir ve protrombin süresi 12 ila 48 saat içinde uzar, fakat klinik semptomlar ilacın alımını takiben 1 ila 6 gün görülmeyebilir. Akut doz aşımında parasetamol, hepatotoksik etki gösterebilir, karaciğer nekrozuna bile neden olabilir. Karaciğer hasarı genellikle aşırı doz alımını takiben maksimum 72–96 saatte gerçekleşir. Hastayı gecikmiş hepatotoksisiteye karşı korumak için parasetamol aşırı dozajı hemen tedavi edilmelidir. Bunun için, absorbsiyonu azaltmayı (gastrik lavaj veya aktif kömür) takiben intravenöz N-asetilsistein veya oral metionin vermek doz aşımından 48 saat sonrasına kadar yararlıdır. Eğer hasta kusuyorsa veya aktif kömür ile konjuge edilmişse metionin kullanılmamalıdır. Doruk plazma konsantrasyonları aşırı dozu takiben 4 saate kadar gecikebilir. Bu nedenle hepatotoksisite riskini belirlemek için plazma parasetamol düzeyleri ilaç alımından en az 4 saat sonrasına kadar ölçülmelidir. Ek tedavi (ilave oral metionin veya intravenöz N-asetilsistein) kan parasetamol içeriği ve ilaç alımından beri geçen süre ışığı altında değerlendirilmelidir. Hepatik enzim indükleyici ilaçlar alanhastalarda,uzunsürediralkolbağımlısı olanlarda, veya kronik

          önerilir, çünkü bu hastalar parasetamolün toksik etkilerine karşı daha duyarlı olabilirler.

          Parasetamol aşırı dozajını takiben gelişebilecek fulminant karaciğer yetmezliği tedavisi uzmanlık gerektirebilir.

          Aktif kömür uygulaması ve dolaşım ve solunumun izlenmesi yararlı olabilir. Konvülsiyon

          durumunda diezepam uygulanabilir.

          Fenilefrin hidroklorür

          Semptomlar: Özellikle çocuklarda olmak üzere ajitasyonun izlediği uyku hali, görme bozuklukları, bulantı, kusma, baş ağrısı, dolaşım bozuklukları, koma, konvülsiyonlar, davranış değişiklikleri, hipertansiyon ve bradikardi, antihistaminiğin parasempatolitik etkisiyle fenilefrinin sempatomimetik etkisinin karşılıklı olarak güçlenmesine bağlı olarak görülebilen semptomlardır.

          Fenilefrinin doz aşımı advers reaksiyonlar altında listelenen etkilerle benzerdir. Ek semptomlar hipertansiyon ve olası refleks bradikardisini içerebilir. Ciddi olgularda konfüzyon, halüsinasyonlar, nöbetler ve aritmiler meydana gelebilir.

          Bununla birlikte ciddi fenilefrin toksisitesi yaratmak için gerekli miktar parasetamolle ilişkili karaciğer toksisitesine neden olan miktarlardan daha fazla olacaktır.

          Tedavi: Tedavi klinik olarak uygun olmalıdır. Tedavi erken gastrik lavaj ve semptomatik ve destekleyici önlemleri kapsar. Hipertansif etki fentolamin gibi alfa bloke edici ilaçlarla tedavi gerektirir. Konvülsiyon olması durumunda diazepam uygulanabilir.

          Klorfeniramin maleat

          Semptomlar: Sedasyon, SSS paradoksal stimülasyonu, toksik psikoz, nöbet, apne, konvülsiyonlar, antikolinerjik etkiler, distonik reaksiyonlar ve aritmi dahil kardiyovasküler kolaps

          Tedavi: Gastrik lavaj veya ipeka şurubuyla emezis yoluyla tedaviye başlanmalıdır. Ardından aktif kömür ve katartikler uygulanarak absorbsiyonu azaltılır. Diğer semptomatik ve destekleyici önlemler kalp, solunum, böbrek ve karaciğer fonksiyonları ve sıvı-elektrolit dengesine göre özel dikkatle uygulanmalıdır.

          Hipotansiyon ve aritmiler tedavi edilmelidir. SSS konvülsiyonları IV diazepam ile tedavi

          edilebilir. Ciddi durumlarda hemoperfüzyon kullanılabilir.


          5.   FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

            5.1. Farmakodinamik özellikler

            ATC kodu: R01BA53

            Farmakoterapötik grup: Sistemik kullanım için nazal dekonjestanlar, sempatomimetikler,

            fenilefrin kombinasyonları

            Parasetamol etkin bir ağrıkesiciveateşdüşürücüdür.Parasetamolün terapötik etkilerinin,

            siklooksijenaz enziminin inhibisyonu sonucu prostaglandin sentezinin inhibisyonuna bağlı olduğu düşünülmektedir. Parasetamolün periferik siklooksijenaza oranla santral siklooksijenaz

            üzerine daha etkili inhibitör olduğunu gösteren kanıtlar vardır. Parasetamolün analjezik ve antipiretik özellikleri vardır fakat sadece zayıf anti-enflamatuvar özellikler gösterir. Bu durum; enflamatuvar dokuların diğer dokulara oranla daha yüksek seviyelerde hücresel peroksidler içermesi ve bu hücresel peroksidlerin paracetamolün siklooksijenaz inhibisyonunu önlemesiyle açıklanabilir. Trombosit agregasyonunu inhibe etmez, protrombin cevabını ve hemostazı etkilemez.

            Periferal prostaglandin inhibisyonu prostaglandinlerin gastrointestinal

            Fenilefrin hidroklorür, başlıca alfa adrenerjik reseptörler üzerine direkt etkisi olan sempatomimetik bir maddedir. Bir nazal dekonjestan olarak terapötik dozlarda kalpte beta adrenarjik reseptörler üzerine ve santral sinir sistemi üzerine önemli bir stimülan etkisi olmadan üst solunum yolu mukozalarındaki şişkinliği giderir, vazokonstriktör etkisi ile burun ve sinüslerdeki tıkanıklıkları hafifletir.

            Klorfeniramin maleat; H-reseptörleri üzerine etkili antihistaminik (antiallerjik) bir madde olup, solunum yolu bozuklukları ile birlikte başlıca alerjik semptomlarda rahatlama sağlar. Kılcal damarlardaki geçirgenliği azaltarak burun akıntısı, aksırma, gözde sulanma ve kaşıntı gibi belirtileri giderir. Ilımlı sedasyona neden olabilir ve ayrıca antikolinerjik aktiviteye sahiptir.

            5.2. Farmakokinetik özellikler

            Parasetamol

            Genel özellikler

            Parasetamolün absorpsiyonu başlıca ince barsaklardan olur.

            Emilim: Parasetamol, mide-barsak kanalından hızla ve tam olarak pasif difüzyon ile emilir; plazmadaki en yüksek konsantrasyonları formülasyona bağlı olarak genellikle oral uygulamadan sonra 30 ila 90 dakika arasında elde edilir. Gastrik boşalma, oral uygulanan parasetamol absorpsiyonu için hız sınırlayıcı bir basamaktır. Parasetamol değişken bir oranda ilk geçiş metabolizmasına uğradığı için oral uygulamadan sonra sistemik dolaşımda tam olarak bulunmaz. Erişkinlerdeki oral biyoyararlanımının uygulanan parasetamol miktarına bağlı olduğu görülmektedir. Oral biyoyararlanım 500 mg'lık dozdan sonra %63 iken, 1 veya 2 g (tablet formu) dozundan sonra yaklaşık %90'a yükselir.

            Dağılım: Parasetamol birçok vücut sıvısına eşit miktarda dağılır; tahmini dağılım hacmi 0.95 l/kg'dır. Parasetamol plasentaya ve anne sütüne geçer; ancak terapötik dozları takiben parasetamol plazma proteinlerine önemli oranda bağlanmaz.

            Çocuklardaki dağılım kinetiği (Vd/F) erişkinlerdekine benzerdir.

            (başlıca CYP2E1 ve CYP3A4) ile reaktif bir metabolit olan asetamidokinona dönüşür. Bu

            metabolit hızla indirgenmiş glutatyon ile konjuge olur ve sistein ve merkaptürik asit konjugatları şeklinde atılır. Büyük miktarlarda parasetamol alındığında hepatik glutatyon azalabilir ve vital hepatoselüler makromoleküllerine kovalan olarak bağlanan hepatosit asetamidokinonun aşırı birikmesine yol açar. Bu da doz aşımı durumunda görülebilen hepatik nekroza yol açar.

            Eliminasyon: Tek dozu (1000 mg i.v.) takiben parasetamolün total vücut klerensi yaklaşık 5 ml/dak/kg'dır. Parasetamolün renal klerensi idrar akış hızına bağlıdır, fakat pH'ya bağlı değildir. Uygulanan ilacın %5'ten daha azı değişmemiş parasetamol halinde atılır. Sağlıklı bireylerde terapötik dozun yaklaşık %85-95'i 24 saat içinde idrar ile atılır. Eliminasyon yarılanma ömrü 1-3 saattir.

            Doğrusallık ve doğrusal olmayan durum: Reaktif parasetamol metabolitlerinin karaciğer hücre proteinlerine bağlanması, hepatoselüler hasara sebep olur. Terapötik dozlarda, bu metabolitler, glutatyon tarafından bağlanır ve nontoksik konjugatlar oluştururlar. Ancak masif doz aşımı halinde, karaciğerin (glutatyon oluşumunu kolaylaştıran ve teşvik eden) SH-donörleri deposu tükenir; ilacın toksik metabolitleri karaciğerde birikir ve karaciğer hücre nekrozu gelişir ve bu da karaciğer fonksiyonunda bozulmaya ve giderek hepatik komaya kadar ilerler.

            Pozolojiye uygun kullanıldığında farmakokinetiği doğrusaldır.

            Fenilefrin hidroklorür

            Emilim: Monoaminoksidazlar nedeniyle gastrointestinal sistemden düzensiz emilir.

            Dağılım: Oral yoldan alındığında nazal konjestan olarak etkinliğini korur, ilaç dağılımı sistemik dolaşım aracılığıyla nazal mukozanın vasküler tabakasına dağılır. Pik plazma değerlerine 45 dk – 2 saat arasında ulaşılır. Dağılım hacmi (V) başlangıç: 26-61; kararlı durum dağılım hacmi (V) 184-543 L (ortalama: 340 L)

            Biyotransformasyon: Fenilefrin ilk başta barsak ve karaciğerde monoaminoksidaz tarafından

            metabolize edilir. ilk geçiş etkisine uğraması nedeniyle sınırlı oral biyoyararlanıma sahiptir.

            Eliminasyon: Fenilefrin başlıca sülfat konjugatları halinde idrarla atılır. Eliminasyon yarı ömrü

            alfa fazı yaklaşık 5 dk ve terminal faz 2-3 saattir.

            Doğrusallık ve doğrusal olmayan durum: Veri mevcut değildir.

            Klorfeniramin maleat

            Emilim: Klorfeniramin, mide-barsak kanalından nispeten yavaş emilir. Oral uygulama sonrası en yüksek plazma konsantrasyonlarına 2.5-6 saat içinde erişilir. Biyoyararlanımı %25-50 oranındadır.

            Dağılım: Dolaşımda bulunan klorfeniraminin %70'i proteinlere bağlı haldedir. Klorfeniramin vücutta, santral sinir sistemi de dahil olmak üzere, geniş oranda dağılır. Akciğerler, böbrekler, karaciğer ve beyin tarafındanyoğunbirşekildealındığıgösterilmiştir. Oral kullanımı takiben

            dağılımhacmi7.0L/kgolarakbildirimiştir. Belge Takip

            Biyotransformasyon: Karaciğerde belirgin oranda ilk-geçiş metabolizmasına uğrar. Klorfeniramin yüksek oranda metabolize edilir. Metabolitleri desmetil ve didesmetil klorfeniramindir. Biyotransformasyonun 4–6 saat sürdüğü raporlanmıştır. Bu süre farmakokinetik parametrelerden tahmin edilenden daha kısadır. Çocuklarda, daha hızlı ve yaygın emilim, daha hızlı klerens ve daha kısa bir yarılanma ömrü bildirilmiştir.

            Eliminasyon: Klorfeniraminin farmakokinetiğinde belirgin bireysel farklılıklar bulunmaktadır (idrar metabolitinin atılmasında 2 ila 5 kat fark); yarı ömrü 2-43 saat arasında olmasına karşın ortalama 4–6 saat sürdüğü bildirilmiştir. Değişmeyen ilaç ve metabolitleri başlıca idrar yoluyla atılır.

            Doğrusallık ve doğrusal olmayan durum: Veri mevcut değildir.

            5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

            THERAFLU FORTE ile mevcut preklinik çalışma bulunmamaktadır. Etkin maddeler

            parasetamol, fenilefrin hidroklorür ve klorfeniramin maleat toksisitesi iyi dökümante edilmiştir.

            THERAFLU FORTE tedavi edici dozlarda insanlarda, parasetamol ile (i) güvenlik farmakoloji, tekrarlayan doz toksisitesi, genotoksisite, karsinojenite ve üreme toksisitesi çalışmaları (ii) fenilefrin hidroklorür ile tekrarlayan doz toksisitesi, genotoksisite ve karsinojenite çalışmaları,

            (iii) klorfeniramin ile tekrarlayan doz toksisitesi, genotoksisite, karsinojenite ve üreme toksisitesi çalışmalarına dayanarak herhangi bir özel bir zarar göstermemiştir. Doz aşımı ciddi hepatotoksisiteye neden olabilir.

            Parasetamol

            Akut Toksisite

            Parasetamol yetişkin sıçanlara ve kobaylara oral yoldan verildikten sonra hafif toksik olduğu saptanmıştır. Farelerde ve yenidoğan sıçanlarda önemli oranda daha fazla toksik olmasının sebebi ise, muhtemelen, farelerde maddenin farklı bir metabolizmasının bulunması ve yenidoğan sıçanlarda hepatik enzim sisteminin olgunlaşmamış olmasıdır.

            Köpekler ve kedilere daha yüksek dozlarda verildiğinde kusmaya sebep olmuştur. Bu nedenle

            bu hayvan cinslerinde oral LDdeğeri saptanamamıştır.

            Kronik Toksisite

            Toksik dozların verilmesinin ardından deney hayvanlarında yavaş kilo artışı, diürez, asidüri ve dehidratasyon ile enfeksiyonlara karşı duyarlılık artışı gibi etkiler gözlenmiştir. Otopsi sırasında, abdominal organlarda kan akımı artışı, intestinal mukoza iritasyonu gözlenmiştir.

            Mutojenik ve Tümörojenik Potansiyeli

            Sıçanlarda, hepatotoksik doz düzeyinde potansiyel bir genotoksisite gözlenmiş ve bu bulgu doğrudan bir DNA hasarı olarak değil, hepatotoksisite/miyelotoksisitenin dolaylı bir sonucu olarak açıklanmıştır. Dolayısıyla,bireşikdozvarsayılabilir.

            Diyeti 6.000 ppm'e kadar olan erkek sıçanlarda yapılan 2 yıllık bir çalışmada parasetamolün karsinojenik aktivitesine ilişkin herhangi bir bulgu bildirilmemiştir. Mononükleer hücre lösemisi

            insidansının artması nedeniyle dişi sıçanlarda bazı karsinojenik aktivite bulguları söz konusudur. Diyeti 6.000 ppm kadar olan farelerde yapılan 2 yıllık bir çalışmada ise parasetamolün karsinojenik aktivitesini gösteren herhangi bir bulgu saptanmamıştır.

            Üreme Toksisitesi

            İnsanlarda kapsamlı kullanımdan sonra embriyotoksik veya teratojenik riskte bir artış gözlenmemiştir. Parasetamol hamilelik dönemlerinde de sıklıkla alınmakta olup, gerek hamileliğin seyri gerekse doğmamış çocuk üzerinde herhangi bir olumsuz etki görülmemiştir.

            Hayvanlarda yapılan kronik toksisite araştırmalarında parasetamolün testiküler atrofiye neden olduğu ve spermatogenezi inhibe ettiği bildirilmiştir.

            Fenilefrin hidroklorür

            Yeterli klinik öncesi deneyim bulunmamaktadır

            Klorfeniramin maleat

            Yeterli klinik öncesi deneyim bulunmamaktadır.

            6.   FARMASÖTİK ÖZELLİKLER

              6.1. Yardımcı maddelerin listesi

              Silika, kolloidal susuz

              Kinolin sarısı

              Laktoz monohidrat (Sığır sütünden elde edilir)

              Magnezyum stearat

              Hidroksipropil selüloz

              Kroskarmeloz sodyum

              Mısır nişastası

              Titanyum dioksit (E171)

              Metilparahidroksi benzoat (E218)

              Polivinilpirolidon

              Polietilen glikol 400

              Metil selüloz

              6.2. Geçimsizlikler

              Bilinen herhangi bir geçimsizliği yoktur.

              6.3. Raf ömrü

              36 ay

              25°C'nin altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır.

                  6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği

                  20 film tabletlik blister ambalajlarda Blister: PVC/PVDC+Aluminyum folyo Dış Ambalaj: Karton kutu

                  6.6. Beşeri tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler

              “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği†ve “Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolüâ€

              yönetmeliklerine uygun olarak imha edilmelidir.

              Grip, Soğuk Algınlığı ve Öksürük Grip, Soğuk Algınlığı ve Öksürük Grip ve soğuk algınlığı (nezle) semptomları arasındaki farkı bilmek önemlidir. Soğuk algınlığı gripten daha hafif belirtiler gösteren bir solunum yolu hastalığıdır. Parkinson  Hastalığı Parkinson Hastalığı Hastalık ilk kez 1817 de İngiliz doktor James Parkinson tarafından tanımlanmış ve Dr. Parkinson hastalığı “sallayıcı felç” olarak kaleme almış.

    İLAÇ GENEL BİLGİLERİİlaç Bilgileri

    Glaxo Smith Kline İlaçları San.Ve Tic.A.Ş
    Geri Ödeme KoduA07862
    Satış Fiyatı 55.1 TL [ 3 May 2024 ]
    Önceki Satış Fiyatı 55.1 TL [ 26 Apr 2024 ]
    Original / JenerikJenerik İlaç
    Reçete DurumuNormal Reçeteli bir ilaçdır.
    Barkodu8681291090066
    Etkin Madde Parasetamol + Klorfeniramin Maleat + Fenilefrin Hcl
    ATC Kodu R05X
    Birim Miktar 650+4+10
    Birim Cinsi MG
    Ambalaj Miktarı 20
    Solunum Sistemi > Diğer Soğuk Algınlığı Kombinasyonları
    Yerli ve Beşeri bir ilaçdır. 
    THERAFLU FORTE 20 film tablet { Glaxo Smithkline } Barkodu