VALDOXAN 25 mg 28 film kaplı tablet Klinik Özellikler

Agomelatin }

Sinir Sistemi > Antidepresanlar > Agomelatin
Servier İlaç ve Araştırma A.Ş. | 4 November  2011

4.1. Terapötik endikasyonlar

4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

Pozoloji:

Yetişkinlerde tavsiye edilen doz, yatmadan önce günde bir adet ağız yoluya alınan 25 mg tablettir.

Uygulama sıklığı ve süresi:

Tedaviye başladıktan iki hafta sonra, belirtilerde düzelme olmamışsa yatmadan önce tek seferde 2 tablet alınarak, günlük doz 50 mg’a yükseltilebilir.

Tüm hastalarda karaciğer fonksiyonları testleri yapılmalıdır: testler, tedavinin başında, daha sonra periyodik olarak 6. haftada (akut faz sonrası), 12. haftada ve 24. haftada (idame fazın sonunda) ve klinik olarak ne zaman gerekiyorsa tekrarlanmalıdır (bakınız bölüm 4.4).

Tedavinin sonlandırılması:

Tedavinin doz azaltılarak sonlandırılmasına gerek yoktur.

Uygulama şekli:

Sadece ağızdan kullanım içindir.

VALDOXAN tabletleri yemek ile veya tek başına alınabilir.
Özel popülasyona ilişkin ek bilgiler: Böbrek yetmezliği:

Ciddi böbrek yetmezliği olan hastalarda agomelatinin farmakokinetik parametrelerinde değişiklik gözlemlenmemiştir. Ancak, hem majör depresyon hastalığı hem de ciddi veya orta derecede böbrek yetmezliği olan hastalarda VALDOXAN kullanımı ile ilgili sınırlı klinik veri bulunmaktadır. Bu nedenle bu hasta grubuna VALDOXAN reçete edilirken tedbirli olunmalıdır.

Karaciğer yetmezliği:

Karaciğer yetmezliği olan hastalarda VALDOXAN kullanımı kontrendikedir (bkz: bölüm 4.3, 4.4 ve 5.2).

Pediyatrik popülasyon:

Bu popülasyonlarda agomelatinin etkinlik ve güvenliliği konusunda yetersiz veri olduğu için, çocuklar ve gençlerde (18 yaş altı) agomelatinin kullanımı tavsiye edilmez (bakınız 4.4).

Geriyatrik popülasyon:

4.3. Kontrendikasyonlar

- Etkin madde veya yardımcı maddelerden birine aşırı duyarlılık,

- Karaciğer yetmezliği (siroz veya aktif karaciğer hastalığı gibi. Bakınız böküm 4.2 ve 4.4).

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Antidepresan ilaçların çocuklar ve 24 yaşına kadar olan gençlerdeki kullanımlarının, intihar düşünce ya da davranışlarını artırma olasılığı bulunmaktadır. Bu nedenle özellikle tedavinin başlangıcı ve ilk aylarında, ilaç dozunun artırılma/azaltılma ya da kesilme dönemlerinde hastanın gösterebileceği huzursuzluk, aşırı hareketlilik gibi beklenmedik davranış değişiklikleri ya da intihar olasılığı gibi nedenlerle hastanın gerek ailesi gerekse tedavi edenler tarafından yakından izlenmesi gereklidir.

18 yaşın altındaki çocuklarda kullanılmaz.

İntihar/intihar düşüncesi veya klinik olarak durumun kötüleşmesi: Depresyon, kişide intihar düşüncesi, intihar davranışı ve kendine zarar vermede artış riski ile ilişkilendirilmiştir. Anlamlı bir iyileşme olana kadar bu olasılık devam etmektedir. Klinik iyileşme ancak birkaç hafta süren tedavi ile elde edilebileceğinden iyileşme olana kadar hastalar yakından izlenmelidirler. Klinik veriler, iyileşme döneminin başında intihar riskinin arttığını göstermiştir.

Hastanın geçmişinde intihar eğilimi varsa veya tedavi başlamadan önce anlamlı şekilde intihar düşüncesi varsa, intihar düşünce veya davranış riski daha yüksek olduğundan tedavi süresince yakın takibi gerekmektedir. Plasebo kontrollü klinik çalışmaların meta-analizinde, plasebo ile karşılaştırıldığında, psikiyatrik rahatsızlık nedeniyle antidepresan ilaç kullanan yetişkinlerde, 25 yaşın altındaki hastalarda intihar davranışlarının arttığı gözlemlenmiştir.

Bu nedenle, özellikle yüksek risk grubu olan hastalarda, ilacı kullanırken, özellikle tedavinin başlangıcı ve ilaç dozunun artırılma/azaltılma dönemlerinde yakın takip gerekmektedir. Hastalar (ve tedavi edicileri), durumun kötüleşmesi, intihar düşünce/davranış oluşması veya davranışlarında anormal değişiklik olmasının takip edilmesi gerektiği ve bu semptomlar görüldüğünde derhal tıbbi yardım almaları konusunda uyarılmalıdırlar.

Çocuklar ve gençlerde kullanım:

Bu popülasyonlarda agomelatin’in etkinlik ve güvenliliği incelenmediği için, çocuklar ve gençlerde (18 yaş altı) kullanımı tavsiye edilmez. Klinik çalışmalarda, diğer antidepresan ilaçlar ile tedavi edilen çocuk ve gençlerde plasebo ile karşılaştırıldığında intihar ile ilişkili davranışlar (intiharı düşünmek ve intihara teşebbüs etmek) ve saldırganlık (çoğunlukla agresyon, sinirlenme veya karşı gelme) gözlemlenmiştir.

Demansı olan yaşlı hastalarda:

Bu hastalarda VALDOXAN’ın etkinliği ve güvenliliği konusunda veri olmadığı için, demansı olan yaşlı, majör depresif hastaların tedavisinde kullanılmamalıdır.

Mani/Hipomani:

VALDOXAN mani veya hipomani hikayesi olan hastalarda dikkatle kullanılmalı ve eğer hasta manik semptomlar gösterirse tedavi kesilmelidir (bakınız bölüm 4.8).

CYP1A2 inhibitörleri ile birlikte kullanım (bakınız bölüm 4.3 ve 4.5): Güçlü CYP1A2 inhibitörleri ile kullanımı kontrendikedir. Propranolol, grepafloksasin ve enoksasin gibi orta etkili CYP1A2 inhibitörleri kanda agomelatin düzeylerini artırdığı için VALDOXAN’ı reçete ederken dikkatli olunmalıdır .

Artan serum transaminazları:

Klinik çalışmalarda, özellikle 50 mg VALDOXAN ile tedavi edilen hastalarda serum transaminazlarının artması (normal aralığın üst sınırının 3 katı fazlası) bildirilmiştir (bakınız bölüm 4.8). Bu hastalarda, VALDOXAN ile tedavi kesildiğinde serum transaminazları normal seviyelere inmiştir.

Tüm hastalarda karaciğer fonksiyonları testleri yapılmalıdır: testler, tedavinin başında, daha sonra periyodik olarak 6. haftada (akut faz sonrası), 12. haftada ve 24. haftada (idame fazın sonunda) ve klinik olarak ne zaman gerekiyorsa tekrarlanmalıdır. Serum transaminazları artan hastalar karaciğer fonksiyon testlerini 48 saat arayla tekrarlamalıdır. Serum transaminazları üst sınırın 3 katı fazlasına çıkarsa tedavi durdurulmalı ve serum transaminazları normal seviyeye ulaşana kadar karaciğer fonksiyonu testleri yapılmalıdır.

Eğer herhangi bir hasta karaciğer bozukluğu belirtileri gösteriyorsa karaciğer fonksiyon testleri yapılmalıdır. Hastanın VALDOXAN ile tedaviye devam etmesi laboratuvar değerlendirme sonucu klinik kararlar ile verilmelidir. Sarılık gözlemlenirse tedavi durdurulmalıdır.

Obez/fazla kilolu/alkolden kaynaklanmayan karaciğer yağlanması olan, yüksek miktarlarda alkol kullanan veya karaciğer hasar riski bulunan diğer ilaçları kullanan hastalara reçete edilirken tedbirli olunmalıdır.

Laktoz intoleransı:

Bu ilaç, 61.84 mg laktoz monohidrat içermektedir. Nadir kalıtsal galaktoz intolerans problemleri, Lapp laktoz yetmezliği veya glukoz-galaktoz emilim bozukluğu olan hastalar, bu ilacı almamalıdır.

4.5.   Diğer tıbbi ürünlerle etkileşim ve diğer etkileşim şekilleri

Agomelatin ile potansiyel etkileşimler:

Agomelatin başlıca sitokrom P 450 1A2 (CYP1A2) (%90) ve CYP2C9/19 (%10) ile metabolize olmaktadır. Bu izoenzimler ile etkileşen tıbbi ilaçlar, agomelatin biyoyararlanımını artırabilmekte veya azaltabilmektedir.

Güçlü bir CYP1A2 ve orta etkili bir CYP2C9 inhibitörü olan fluvoksamin’in agomelatin metabolizmasını inhibe ettiği, böylece 60 kat daha fazla (12 - 412 arası) agomelatine maruziyeti artırdığı gözlenmiştir. Bu nedenle Agomelatin, güçlü CYP1A2 inhibitörleri (örn. fluvoksamin ve siprofloksasin) ile birlikte kullanılmaz.

Östrojen (orta etkili CYP1A2 inhibitörü) ile birlikte kullanımın agomelatine maruziyeti birkaç kat artırdığı gözlenmiştir. Östrojen ve agomelatin kombinasyonu ile tedavi edilen 800 hastada güvenliliğin azaldığına dair herhangi bir spesifik bulgu olmamasına rağmen, propranolol, grepafloksasin ve enoksasin gibi orta etkili CYP1A2 inhibitörleri ile reçete ederken dikkatli olunmalıdır.

Agomelatin’in diğer ilaçları etkileme potansiyeli:

İn vivo olarak agomelatin CYP450 izoenzimlerini indüklememekte veya inhibe etmemektedir. Agomelatin, CYP1A2 enzimini in vivo olarak veya diğer CYP450 enzimini in vitro olarak inhibe etmemektedir. Dolayısıyla, agomelatin CYP 450 tarafından metabolize olan tıbbi ilaçların etkinliğini değiştirmemektedir.

Plazma proteinlerine kuvvetli bağlanan ilaçlar:

Agomelatin plazma proteinlerine kuvvetli bağlanan tıbbi ilaçların serbest konsantrasyonlarını değiştirmez ve bunun tersi de olmaz.

Diğer tıbbi ilaçlar:

Faz I klinik çalışmalarda, VALDOXAN ile birlikte reçetelendirilmesi beklenilen diğer ilaçlar arasında farmakokinetik veya farmakodinamik herhangi bir etkileşim gözlemlenmemiştir: benzodiazepinler, lityum, paroksetin, flukonazol, teofilin.

Alkol:

VALDOXAN ile alkol kombinasyonu önerilmemektedir. Elektrokonvülsif tedavi (EKT):

4.6. Gebelik ve laktasyon

Genel tavsiye:

Gebelik kategorisi: B

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / doğum kontrolü (Kontrasepsiyon):

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar üzerinde yeterli bilgi olmadığı için VALDOXAN ile tedavi sürdürülürken kontraseptif kullanımı önerilmektedir.

Gebelik dönemi:

Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik, embriyonal/fetal gelişim, doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir (bknz. Kısım 5.3). Gebe kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.

Laktasyon dönemi:

Agomelatinin insanlarda anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Agomelatin veya metabolitleri, emzirme döneminde tedavi edilen sıçanların sütüne geçmiştir. Agomelatin’in emzirilen bebekler üzerindeki etkisi incelenmemiştir. Emziren annelerde eğer agomelatin tedavisi gerekli görülüyorsa, emzirme sona erdirilmelidir.

Üreme yeteneği / Fertilite:

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

4.8. İstenmeyen etkiler

VALDOXAN 3900’den fazla depresyonlu hastayı içeren çeşitli klinik çalışmalarda incelenmiştir.

Advers olaylar genellikle hafif veya ortadır ve tedavinin ilk iki haftasında ortaya çıkmıştır. En sık rastlanılan advers olay, bulantı ve baş dönmesidir. Bu advers olaylar genellikle geçicidir ve tedavinin kesilmesine neden olmamaktadır. Depresyonlu hastalar genellikle hastalıkla ilişkilendirilen semptomlar göstermektedir. Dolayısıyla, bazen bu semptomların hangisinin hastalık ile, hangisinin VALDOXAN kullanımı ile ilişkili olduğunu tespit etmek zordur.

Advers reaksiyonlar, kısa süreli plasebo kontrollü çalışmalarda, VALDOXAN 25/50 mg tedavisi ile ilişkilendirilebilecek advers olaylar olarak tanımlanmış olup, belirtilen skala doğrultusunda sıralanmıştır: Çok yaygın (>1/10); Yaygın (>1/100, <1/10); Yaygın olmayan (>1/1000, <1/100); Seyrek (>1/10000, <1/1000); Çok seyrek (<1/10000), bilinmiyor (mevcut verilerden hareketle tahmin edilemiyor). Aralıklar plasebo için düzeltilmemiştir.

Sinir sistemi hastalıkları

Yaygın:

Baş ağrısı, baş dönmesi, ani uyku bastırması, uykusuzluk, migren.

Yaygın olmayan: Parestezi.

Göz hastalıkları

Yaygın olmayan: Bulanık görme.

Gastrointestinal hastalıkları

Yaygın:

Bulantı, diyare, kabızlık, üst abdominal ağrı.

Deri ve derialtı doku hastalıkları

Yaygın: Aşırı terleme.

Yaygın olmayan: Egzema.

Seyrek:

Eritematöz döküntü.

Bilinmiyor: Prurit (kaşıntı).

Kas-iskelet sistemi ve bağ dokusu hastalıkları

Yaygın: Sırt ağrısı.

Genel hastalıklar ve uygulama yeri koşulları

Yaygın: Bitkinlik.

Karaciğer hastalıkları

Yaygın:

ALT (alanin aminotransferaz) ve AST (aspartat aminotransferaz) değerlerinde normal aralığın üst sınırının 3 katından fazla artış (25/50 mg agomelatin ile %1.1 artışa karşılık plasebo ile, % 0.7 artış gibi).

Seyrek: Hepatit.

Psikiyatrik hastalıklar

Yaygın: Anksiyete.

Bilinmiyor:

İntihar düşünceleri veya davranışları (bakınız bölüm 4.4).

Mani/Hipomani: semptomlar temel hastalığa bağlı olabilir (bakınız bölüm 4.4).

Ajitasyon ve ilişkili semptomlar (iritabilite ve huzursuzluk gibi).

Laboratuvar test sonuçları

4.9. Doz aşımı ve tedavisi

Agomelatin doz aşımı ile kısıtlı deneyim bulunmaktadır. Bildirilen birkaç agomelatin doz aşımı vakasında, epigastralji, uyuklama, bitkinlik, ajitasyon, anksiyete, gerginlik, baş dönmesi, siyanoz (morarma) ve kırıklık görülmüştür.

2450 mg agomelatin alan bir hasta herhangi bir kardiyovasküler veya biyolojik zarar görmeden kendiliğinden iyileşmiştir. Agomelatin için bilinen antidot yoktur. Doz aşımı vakalarında, klinik semptomların tedavisi ve rutin monitorizasyon yapılmalıdır. Bu alanda uzmanlaşmış bir klinikte tıbbi takip de önerilmektedir.

Depresyonu Anlamak Depresyonu Anlamak Depresyon farklı kişileri farklı biçimlerde etkiler. Duygusal veya fiziksel olmak üzere geniş alanda belirtilere sebep olabilir.Depresyona neler sebep olur? Travma Sonrası Bunalımı Travma Sonrası Bunalımı Travmatik bir olay, günlük olağan olayların dışında olan ve kişiyi derinden rahatsız eden bir olaydır.Birçok olay böyle bir etki gösterebilir.