SYNFLORIX 0.5 ml enj. için sus.içeren kul.hazır enjektör Klinik Özellikler

Streptokokus Pnomoni Polisakkaritleri Serotip 1 + Streptococcus Pneumoniae Polisakkaridi Serotip 4 }

Enfeksiyona Karşı Kullanılan (Antienfektif) İlaçlar > Bakteriyel Aşılar > Konjuge Polisakkarit Aşılar
Glaxo Smith Kline İlaçları San.Ve Tic.A.Ş | 15 July  2011

4.1. Terapötik endikasyonlar

6 hafta ile 2 yaş arası bebek ve çocuklarda Streptococcus pneumoniae’mn neden olduğu invazif hastalık ve akut orta kulak iltihabına karşı aktif bağışıklama için endikedir. Spesifik pnömokok serotiplerine karşı sağlanan korumaya dair bilgi bölüm 4.4 ve 5.1’de bulunmaktadır.

4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

Pozoloji:

6 hafta ile 6 aylık arası bebeklerde

Primer aşılama takvimi, dozlar arasında en az 1 ay ara ile, 0.5 mL’lik 3 dozdan oluşur (bkz. bölüm 4.4 ve 5.1).

Rapel dozun uygulaması aşılamanın son dozundan en az 6 ay sonra ve tercihen 12 ve 15 ay arasında önerilir.

Daha önce aşılanmamış olan 6 ayın üzerindeki bebekler, çocuklar

- 7-11 aylık bebekler: Aşılama takvimi, dozlar arasında en az 1 ay olmak kaydıyla 0.5 mL’lik 2 dozu kapsamaktadır. Üçüncü doz 2.yaşında, dozlar arasında en az 2 ay olmak kaydıyla uygulanması önerilir.

- 12-23 aylık çocuklar: Aşılama takvimi, dozlar arasında en az 2 ay olmak kaydıyla 0.5 mL’lik 2 dozu içermektedir. Bağışıklama takviminden sonra rapel doz ihtiyacı henüz saptanmamıştır.

Uygulama sıklığı ve süresi:

SYNFLORIX aşısının uygulanmasında resmi tavsiyeler dikkate alınmalıdır.

Daha önce bir doz SYNFLORIX ile aşılanan kişilerin aşılama programını SYNFLORIX ile tamamlaması önerilir.

Uygulama yolu:

Aşı intramüsküler enjeksiyon yoluyla uygulanır. Tercih edilen uygulama bölgesi bebeklerde uyluğun anterolateral bölgesi veya çocuklarda üst kol deltoid kasıdır.

Özel populasyonlara ilişkin ek bilgiler

Böbrek/Karaciğer yetmezliği:

Geçerli değildir.

Pediyatrik popülasyon:

SYNFLORIX 6 haftalıktan itibaren bebeklerde 2 yaşına kadar kullanılır.
Geriyatrik popülasyon:

4.3. Kontrendikasyonlar

Etkin maddeler veya yardımcı maddeler veya taşıyıcı proteinlerin herhangi birine karşı aşırı duyarlılık.

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Enjekte edilen tüm aşılarda olduğu gibi aşının uygulanmasının ardından nadiren görülen bir anafilaktik durum ortaya çıkması ihtimaline karşı gereken tıbbi önlemler her zaman alınmış olmalıdır.

Çok prematüre bebekler (gebeliğin 28. haftasından önce doğanlar) ve özellikle solunum sistemi gelişimi eksikliği hikayesi olanlarda primer bağışıklama serilerinin uygulanmasında potansiyel apne riskine karşı 48-72 saat solunum sisteminin izlenmesi gerekmektedir. Bu grup yenidoğanlarda aşılamanın yararı yüksek olduğundan, aşılama alıkonmamalı ve ertelenmemelidir.

SYNFLORIX hiçbir koşulda intravasküler ya da intradermal uygulanamaz. SYNFLORIX ’in subkütan uygulanmasına dair herhangi bir veri mevcut değildir.

Diğer intramusküler aşılarda olduğu gibi, trombositopeni ve koagülasyon bozukluğu olan hastalara SYNFLORIX uygulanmasında çok dikkatli olunmalıdır, çünkü bu kişilerde intramusküler uygulamayı takiben kanama gözlenebilir.

Difteri, tetanoz ve Haemophilus influenzae tip b’ye karşı bağışıklama için resmi tavsiyeler de izlenmelidir.

SYNFLORIX’in, aşının içeriğinde bulunmayan pnömokok serotiplerine karşı veya tiplendirilemeyen Haemophilus influenzae’ya karşı koruma sağladığına dair yeterli kanıt bulunmamaktadır. SYNFLORIX diğer mikroorganizmalara karşı koruma sağlamaz.

Herhangi bir aşıda olduğu gibi, SYNFLORIX de aşılanan bütün bireyleri, aşının içeriğinde bulunan serotiplerin neden olduğu invazif pnömokok hastalığına ve otitis media’ya karşı korumayabilir. Aşıdaki pnömokok serotiplerinin yol açtığı otitis media’ya karşı korumanın, invazif hastalığa karşı sağlanan korumadan belirgin ölçüde daha düşük olması beklenmektedir. Buna ek olarak, aşıda bulunan Streptococcus pneumoniae serotipinden başka diğer birçok mikroorganizmaların da otitis media’ya yol açmasından dolayı otitis media’ya karşı sağlanan toplam korumanın sınırlı olduğu düşünülmektedir (bkz. Bölüm 5.1).

Klinik çalışmalarda SYNFLORIX aşıda bulunan tüm 10 serotipe karşı immun yanıt sağlanmıştır, fakat yanıtların büyüklükleri serotipler arasında değişmektedir. Serotipler 1 ve 5’e karşı fonksiyonel immun yanıt büyüklüğü tüm diğer aşı serotiplerine göre daha düşüktür. Serotipler 1 ve 5’e karşı bu daha düşük fonksiyonel immun yanıtın bu serotiplerin neden olduğu invazif hastalık veya otitis media’ya karşı daha düşük etkinlikle sonuçlanıp sonuçlanmayacağı bilinmemektedir.

SYNFLORIX, 6 hafta ila 2 yaşındaki çocuklarda kullanım için endikedir. Aşılama serilerinde, çocukların yaşlarına uygun olan SYNFLORIX doz rejimi uygulanmalıdır (bkz. Bölüm 4.2). 2 yaşın üzerindeki çocuklar için güvenlilik ve immünojenite verileri mevcut değildir.

12-23 aylık çocuklarda SYNFLORIX’in iki dozundan sonra ortaya çıkan immün yanıt, infantlarda üç doz uygulandıktan sonra ortaya çıkan yanıta benzerdir (bkz. Bölüm 5.1). 12-23 aylık çocuklarda iki doz uygulandıktan sonra yapılan bir rapel dozuna verilen immün yanıt henüz değerlendirilmemiştir fakat en uygun bireysel korumayı sağlamak için bir rapel doz gerekebilir.

Ancak, pnömokok hastalıkları (orak hücreli anemi, aspleni, HIV enfeksiyonu, kronik hastalık taşıyan çocuklar ve bağışıklığı baskılanmış olan çocuklar gibi) açısından yüksek risk taşıyan 12-23 aylık arasındaki çocuklardaki 2 dozluk rejim en uygun koruma sağlamak için yeterli olmayabilir. Bu çocuklarda, 23-valanlı pnömokok polisakkarit aşısı önerildiğinde 2 yaş ve üzerinde kullanılmalıdır. Konjuge pnömokok aşısı (SYNFLORIX) ile 23-valanlı pnömokok polisakkarit aşısı arasındaki zaman 8 haftadan kısa olmamalıdır. Pnömokok polisakkarit aşısının, ilk olarak SYNFLORIX uygulanmış çocuklarda pnömokok polisakkarit veya konjuge pnömokok aşının daha ileri dozlarına karşı bir düşük yanıt oluşturup oluşturmadığını gösteren herhangi bir veri bulunmamaktadır.

Pnömokokal enfeksiyon riski yüksek olan çocuklarda (orak hücre hastalığı, konjenital ve edinilmiş dalak fonksiyonu bozukluğu, HIV enfeksiyonu, malignite, nefrotik sendrom) güvenirlilik ve immünojenite verileri mevcut değildir.

İmmunosupresif tedavi kullanımı, genetik bozukluk, HIV enfeksiyonu veya diğer sebeplerle bağışıklık cevabı yetersiz çocuklarda, aşılamaya karşı antikor yanıtı zayıflatabilir.

Aşılamadan önce veya aşılamadan hemen sonra profilaktik amaçla antipiretik uygulanması, aşılama sonrası febril reaksiyonlarının yoğunluğu ve insidansını azaltır. Fakat verilere göre, profilaktik parasetamol kullanımı SYNFLORIX’e karşı bağışıklık cevabını azaltabilmektedir. Bu gözlemin klinik anlamlılığının yanısıra parasetamol dışındaki diğer antipiretiklerin SYNFLORIX immun yanıtı üzerine etkisi de bilinmemektedir.

Aşağıdaki durumlarda profilaktik antipiretik (ateş düşürücü) tıbbi ürünlerin kullanımı önerilmektedir:

- Tam hücreli boğmaca içeren aşılarla SYNFLORIX’in aynı anda uygulandığı çocuklarda febril reaksiyonların daha yüksek oranlarda görülmesinden dolayı (bkz. Bölüm 4.8).

- Önceden nöbet bozuklukları hikayesi veya febril nöbet hikayesi olan çocuklarda. Antipiretik tedavisine lokal tedavi kılavuzlarına göre başlanmalıdır.

Primer Aşılama Döneminde 7V aşıdan 10V Aşıya Geçiş:

Farklı taşıyıcı protein içeren primer aşılama esnasında birbirleri arasında geçişine ait etkinlik, immünojenite ve güvenliği destekleyen bilimsel veri bulunmamaktadır.

Rapel Aşılama Döneminde 7V aşıdan 10V Aşıya Geçiş:

Rapel aşılama döneminde farklı taşıyıcı proteinler içeren aşılar ile aşılama konusunda yapılan karşılaştırmalı bir çalışma sonucunda, daha önce CRM197* temelli 7-valan aşı ile aşılanmış çocuklarda 7-valan aşı ile rapel sonrası elde edilen immünojenite yanıtlarının 10-valan aşı ile yapılan rapel sonrasına göre 6B, 9V, 14 ve 23F serotiplerinde daha üstün olduğu görülmüştür.

Serotip 19F için 10-valan aşı ile yapılan rapel daha iyi sonuç verirken, serotip 4 ve 18C için iki aşı ile rapel sonrası ortaya çıkan yanıtlar eşdeğer düzeyde olmuştur. 7-valan aşı ile primer aşılama yapılmış çocuklarda 10-valan aşı ile rapel uygulama sonrası 10-valan aşıda yer alan ek 3 serotipe karşı geometrik ortalama antikor konsantrasyonları (GMC) rapel öncesi döneme oranla serotip 1 için 22.3 kat, serotip 5 için 14.8 kat, serotip 7F için 94.8 kat artmış bulunmuştur. Sonuç olarak aynı aşı ile rapel uygulamaya oranla farklı aşı ile rapel uygulama sonrası bazı serotiplerde alınan yanıt daha düşük olmakla beraber tüm ortak serotiplerde çocukların en az %97’si öngörülen eşik seropozitivite değerlerine ulaşmıştır. Ayrıca 7-valan aşı içeriğinde bulunmayan serotip 1 ve 5’e karşı 7-valan aşı ile primer uygulama sonrası 10-valan aşı ile rapel uygulanması ile çocukların %85’i öngörülen eşik seropozitivite değerlerine ulaşılmış, serotip 7F için bu oran %95 olarak bulunmuştur. Bu sonuçlar 7-valan aşı ile primer uygulama sonrası 10-valan aşı ile rapel uygulamayı desteklemektedir.

4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Diğer aşılarla birlikte kullanım

SYNFLORIX monovalan aşılardan hepatit B aşısı (HBV), inaktif çocuk felci aşısı (IPV), Haemophilus influenzae tip b aşı (Hib), suçiçeği aşısı (V), meningokokal serogrup C konjuge aşısı (CRM197 ve TT konjugatları), oral çocuk felci aşısı (OPV) ve rotavirüs aşısı ile kombinasyon aşılarından (difteri-tetanoz-aselüler pertussis aşısı (DTPa), difteri-tetanoz-tam hücreli boğmaca aşısı (DTPw), DTPa-HBV-IPV/Hib, DTPw-HBV/Hib, kızamık-kabakulak-kızamıkçık aşısı (MMR)) ile aynı anda uygulanabilir. Farklı enjekte edilebilir aşılar daima farklı enjeksiyon bölgelerine uygulanmalıdır.

Klinik çalışmalara göre aynı anda uygulanan aşıların bağışıklık cevapları ve güvenilirlik profilleri etkilenmemiştir, sadece inaktif poliovirüs tip 2 cevabı için çalışmalar arasında tutarsız sonuçlar (%78 ila %100 aralığında seroprotektif etki) gözlenmiştir. Bu gözlemin klinik açıdan anlamlılığı bilinmemektedir. Taşıyıcı proteine bakılmaksızın (CRM197 ve TT konjugatları) meningokokal konjuge aşılarda herhangi bir girişim gözlenmemiştir. Difteri toksoidi ve tetanoz toksoidine karşı antikor cevabında artış gözlenmiştir.

Sistemik immunosupresif ilaçlar ile birlikte kullanım:

Diğer aşılarda olduğu gibi, immunosupresif tedavi alan hastalarda yeterli cevap elde edilemeyebilir.

Profilaktik antipiretik uygulaması ile birlikte kullanım: Bkz. Bölüm 4.4.

Diğer tıbbi ürünler ile birlikte kullanım:

4.6. Gebelik ve laktasyon

Genel tavsiye:

SYNFLORIX’in yetişkinlerde kullanımı hedeflenmemiştir. İnsanlarda gebelik ve laktasyonda kullanımına ve hayvan üreme çalışmasına ilişkin veriler uygulanabilir değildir.

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

Çocuklarda kullanılması nedeniyle geçerli değildir.

Gebelik dönemi

Çocuklarda kullanılması nedeniyle geçerli değildir.

Laktasyon dönemi

Çocuklarda kullanılması nedeniyle geçerli değildir.

Üreme yeteneği / Fertilite

Çocuklarda kullanılması nedeniyle geçerli değildir.

4.7.   Araç ve makine kullanımı üzerine etkiler

4.8. İstenmeyen etkiler

Klinik çalışmalarda 12879 doz SYNFLORIX 4595 sağlıklı bebekte primer aşılamada uygulanmıştır. 3870 çocuğa 2 yaşın içinde rapel SYNFLORIX dozu uygulanmıştır. Tüm çalışmalarda, SYNFLORIX önerilen çocukluk aşılarıyla aynı anda uygulanmıştır.

Primer aşılamadan sonra en sık gözlenen advers reaksiyonlar tüm dozların %38.3’ü ve %52.3’ünde sırasıyla enjeksiyon bölgesinde kızarıklık ve iritabilitedir. Rapel aşılamayı takiben, bu advers reaksiyonlar sırasıyla %52.6 ve %55.4 oranında görülmüştür. Bu reaksiyonların çoğu hafif ile orta şiddettedir ve etkileri uzun sürmez.

Primer aşılama takviminin sonraki dozlarında advers reaksiyon insidansı ve şiddetinde bir artış gözlenmemiştir.

SYNFLORIX’in primer aşılama programındaki dozlarla kıyaslandığında rapel aşılamadan sonra reaktojenitede artış rapor edilmiştir.

Eş zamanlı olarak tam hücreli boğmaca aşısı uygulanan çocuklarda reaktojenite daha yüksektir. Bir klinik çalışmada çocuklara DTPw içeren aşıyla eş zamanlı olarak, SYNFLORIX (N=603) veya 7-valanlı aşı (N=203) uygulanmıştır. İlk aşılama turundan sonra, SYNFLORIX uygulanan çocuklarda >38°C ve >39°C ateşe sahip olanların oranı sırasıyla %86.1 ve %14.7 iken aynı oranlar 7-valan içeren aşı uygulananlarda yine sırasıyla %82.9 ve %11.6 olarak bildirilmiştir.

Karşılaştırmalı klinik çalışmalarda, her bir aşılamadan sonraki 4 gün içinde bildirilen lokal ve genel advers olayların insidansı, 7-valan içeren aşı ile aşılama sonrası görülenlerle aynı aralıktadır.

Aşılamadan kaynaklanabilecek olan advers reaksiyonlar (primer immünizasyon veya rapel doz sonrasında) görülme sıklığı açısından aşağıdaki şekilde sınıflandırılmıştır.

Sıklıkları aşağıdaki şekilde rapor edilmiştir :

Çok yaygın (> 1/10); yaygın (> 1/100 < 1/10); yaygın olmayan (> 1/1.000 < 1/100); seyrek (> 1/10.000 < 1/1.000); çok seyrek (< 1/10.000), izole bildirimler dahil Bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

Her sıklık grubunda, istenmeyen etkiler ciddiyetin azalmasına göre sunulmuştur.

Sinir sistemi bozuklukları

Çok yaygın: Baş dönmesi

Seyrek:

Febril ve afebril konvulsiyonlar

Solunum, toraks ve mediastinal bozukluklar

Yaygın olmayan:

Prematüre infantlarda apne (gebeliğin 28. haftasından önce doğan) (bkz. bölüm 4.4)

Gastrointestinal bozukluklar

Yaygın olmayan: İshal, kusma

Deri ve derialtı doku bozuklukları

Seyrek:

Döküntü, ürtiker

Metabolizma ve beslenme bozuklukları

Çok yaygın: İştah kaybı

Genel ve uygulama bölgesine ilişkin bozukluklar

Çok yaygın:

Ağrı, kızarıklık, enjeksiyon bölgesinde şişme, ateş (>38°C rektal) Yaygın:

Enjeksiyon bölgesinde sertleşme, ateş (>39°C rektal) Yaygın olmayan:

Enjeksiyon bölgesinde hematom, hemoraji ve nodül, ateş (>40°C rektal)*

Bağışıklık sistemi bozuklukları

Seyrek:

Alerjik reaksiyonlar (alerjik dermatit, atopik dermatit, egzema gibi)

Psikiyatrik bozukluklar

Çok yaygın: İritabilite

Yaygın olmayan: Anormal ağlama

*rapel aşılama sonrası rapor edilmiştir.

4.9. Doz aşımı

Doz aşımı vakası rapor edilmemiştir.

Parkinson  Hastalığı Parkinson Hastalığı Hastalık ilk kez 1817 de İngiliz doktor James Parkinson tarafından tanımlanmış ve Dr. Parkinson hastalığı “sallayıcı felç” olarak kaleme almış. Grip, Soğuk Algınlığı ve Öksürük Grip, Soğuk Algınlığı ve Öksürük Grip ve soğuk algınlığı (nezle) semptomları arasındaki farkı bilmek önemlidir. Soğuk algınlığı gripten daha hafif belirtiler gösteren bir solunum yolu hastalığıdır.