OLMYSAR PLUS 20 mg/12.5 mg 28 film kaplı tablet Klinik Özellikler

Olmesartan Medoksomil + Hidroklorotiazid }

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

  • 4.1. Terapötik endikasyonlar

    Esansiyel hipertansiyon tedavisi (bkz. bölüm 4.3., 4.4., 4.5. ve 5.1.).

    OLMYSAR PLUS sabit doz kombinasyonu, tek başına olmesartan medoksomille kan basıncı yeterince kontrol altına alınamayan yetişkin hastalarda endikedir.

    • 4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

      Pozoloji / uygulama sıklığı ve süresi:

      Yetişkinlerde

      OLMYSAR PLUS başlangıç tedavisi olarak kullanım için değil, ancak tek başına 20 mg olmesartan medoksomille yeterince kan basıncı kontrol altına alınamayan hastalarda kullanım içindir (bkz. Bölüm 4.3, 4.4, 4.5 ve 5.1).

      Klinik olarak uygun olduğunda ve maksimal antihipertansif etkinin, tedavi başlangıcından yaklaşık 8 hafta sonra görüleceği göz önünde bulundurularak (bkz. Bölüm 5.1) 20 mg olmesartan medoksomille monoterapiden sabit kombinasyona doğrudan geçiş düşünülebilir. İçerisindeki her bir bileşenin dozunun titrasyonu tavsiye edilir.

      20 mg olmesartan medoksomil/12,5 mg hidroklorotiyazid, kan basıncı tek başına 20 mg olmesartan medoksomil ile oluşan optimum monoterapiyle yeterince kontrol altına alınamayan hastalara uygulanabilir.

      20 mg olmesartan medoksomil/25 mg hidroklorotiyazid, kan basıncı 20 mg olmesartan medoksomil/12,5 mg hidroklorotiyazid ile yeterince kontrol altına alınamayan hastalara uygulanabilir

      Uygulama şekli:

      Sadece ağızdan kullanım içindir.

      OLMYSAR PLUS günde bir kez yemekle birlikte veya öğünler arasında alınır. Tablet yeterli miktarda sıvı (örneğin 1 bardak su) ile yutularak alınmalıdır. Tablet çiğnenmemelidir ve her gün aynı zamanda alınmalıdır.

      Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

      Böbrek-yetmezliği:

      OLMYSAR PLUS hafif ile orta derecede böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi 30-60 mL/dk.) bulunan hastalarda kullanıldığında böbrek fonksiyonlarının periyodik olarak izlenmesi önerilir (bkz. bölüm 4.4.). OLMYSAR PLUS, şiddetli böbrek yetmezliği bulunan hastalarda (kreatinin klerensi <30 mL/dk.) kontrendikedir (bkz. bölüm 4.3.).

      Karaciğer yetmezliği:

      OLMYSAR PLUS hafif ile orta derecede karaciğer yetmezliği olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır (bkz. Bölüm 4.4 ve 5.2). Orta derecede karaciğer yetmezliği olan hastalarda, önerilen başlangıç dozu günde bir kez 10 mg olmesartan medoksomil olup, günlük maksimum doz 20 mg’ı aşmamalıdır. Diüretiklerle ve/veya diğer antihipertansif ilaçlarla tedavi gören ve karaciğer yetmezliği olan hastalarda kan basıncının ve böbrek fonksiyonunun yakın takibi önerilir. Şiddetli karaciğer yetmezliği olan hastalarda olmesartan medoksomil ile ilgili bir deneyim bulunmamaktadır.

      OLMYSAR PLUS ileri derecede karaciğer yetmezliği (bkz. Bölüm 4.3 ve 5.2), kolestaz ve safra kesesi tıkanıklığı olan hastalarda kullanılmamalıdır (bkz. Bölüm 4.3).

      Pediyatrik popülasyon:

      OLMYSAR PLUS’ın çocuklar ve 18 yaşın altındaki adolesanlarda güvenliliği ve etkililiği kanıtlanmamıştır. Konu ile ilgili veri bulunmamaktadır.

      Geriyatrik popülasyon:

      Yaşlı hastalara, erişkinler ile aynı kombinasyon dozu önerilir.

      • 4.3. Kontrendikasyonlar

        Etkin maddelere, yardımcı maddelerden herhangi birine (bkz. Bölüm 6.1) veya diğer sülfonamid türevli maddelere (hidroklorotiyazid bir sülfonamid türevi tıbbi üründür) aşırı duyarlılık.

        Şiddetli böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi <30 mL/dk.).

        Tedavisi güç hipokalemi, hiperkalsemi, hiponatremi ve semptomatik hiperürisemi.

        Şiddetli karaciğer yetmezliği, kolestaz ve safra kanal tıkanıklığı bozuklukları.

        Gebelik (bkz. Bölüm 4.4 ve 4.6).

        OLMYSAR PLUS ile aliskiren içeren ilaçların birlikte kullanımı, diyabetes mellitus veya böbrek yetmezliği (GFR<60 mL/dak/1,73 m2) olan hastalarda kontrendikedir (bkz. bölüm 4.5. ve 5.1.).

        • 4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

          İntravasküler hacim azalması:

          Yoğun diüretik tedavisi, tuz tüketiminin kısıtlanması, diyare veya kusma nedeniyle hacim ve/veya sodyum azalması olan hastalarda özellikle ilk dozdan sonra semptomatik hipotansiyon olabilir. Bu gibi koşullar OLMYSAR PLUS uygulamasından önce düzeltilmelidir.

          Renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin uyarıldığı diğer koşullar:

          Vasküler tonus veya renal fonksiyonu büyük ölçüde renin-anjiyotensin-aldosteron sistemine bağlı olan hastalarda (örneğin, şiddetli kalp yetmezliği bulunan veya temelinde, renal arter stenozu da dahil böbrek hastalığı bulunan hastalarda), bu sistemi etkileyen tıbbi ürünlerle tedavi, akut hipotansiyon, azotemi, oligüri veya seyrek olarak akut böbrek yetmezliğiyle bağlantılı olmuştur.

          Renovasküler hipertansiyon:

          Bilateral renal arter stenozu veya tek çalışan böbreğe giden arter stenozu bulunan hastalar, renin- anjiyotensin-aldosteron sistemini etkileyen tıbbi ürünlerle tedavi edildiğinde şiddetli hipotansiyon ve böbrek yetersizliği riski yüksektir.

          Böbrek yetmezliği ve böbrek transplantasyonu:

          OLMYSAR PLUS, şiddetli böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi <30 mL/dk.) bulunan hastalarda kullanılmamalıdır (bkz. Bölüm 4.3). Hafif ile orta şiddette böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi >30 mL/dk., <60 mL/dk.) bulunan hastalarda doz ayarlamasına gerek yoktur. Ancak, bu gibi hastalarda, OLMYSAR PLUS dikkatli uygulanmalıdır ve serum potasyum, kreatinin ve ürik asit seviyelerinin periyodik olarak izlenmesi tavsiye edilir. Böbrek fonksiyonları bozuk olan hastalarda tiyazid diüretikle bağlantılı azotemi olabilir. Böbrek yetmezliği gelişimi belirginleştiği takdirde tedavinin gerekliliği yeniden değerlendirilmeli, gerektiğinde diüretik tedavisi sona erdirilmelidir. Yakın zamanda böbrek transplantasyonu yapılmış hastalarda OLMYSAR PLUS uygulamasıyla ilgili bir deneyim bulunmamaktadır.

          Renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin (RAAS) dual blokajı:

          ADE-inhibitörleri, anjiyotensin II reseptör blokerleri ya da aliskirenin birlikte kullanılması durumunda hipotansiyon, senkop, hiperkalemi riskinin arttığı ve böbrek fonksiyonunun azaldığına (akut böbrek yetmezliği dahil) dair kanıtlar bulunmaktadır. RAAS’ın dual blokajına yol açtığından ADE-inhibitörleri, anjiyotensin II reseptör blokerleri ya da aliskirenin birlikte kullanılması önerilmez (bkz. Bölüm 4.5 ve 5.1).

          Eğer dual blokaj tedavisi mutlaka gerekli görülürse sadece uzman gözetimi altında yapılmalı ve böbrek fonksiyonu, elektrolitler ve kan basıncı yakından sık sık takip edilmelidir.

          Diyabetik nefropatisi bulunan hastalarda ADE-inhibitörleri ve anjiyotensin II reseptör blokerleri birlikte kullanılmamalıdır.

          Karaciğer yetmezliği:

          Şiddetli karaciğer yetmezliği bulunan hastalarla ilgili deneyim bulunmamaktadır. Ayrıca, tiyazid tedavisi sırasında sıvı ve elektrolit dengesindeki küçük değişimler, karaciğer yetmezliği veya progresif karaciğer hastalığı bulunan hastalarda ani hepatik komaya sebep olabilir. Bu nedenle hafif-orta şiddette karaciğer yetmezliği bulunan hastalarda dikkatli olunmalıdır. (bkz. Bölüm 4.2). Şiddetli karaciğer yetmezliği, kolestaz ve safra kanal tıkanıklığı bulunan hastalarda OLMYSAR PLUS kullanımı kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3 ve 5.2).

          Aortik ve mitral kapak stenozu, obstrüktif hipertrofik kardiyomiyopati:

          Diğer vazodilatörlerde olduğu gibi, aortik veya mitral stenoz ya da obstrüktif hipertrofik kardiyomiyopati hastalarında özel dikkat gösterilmelidir.

          Primer aldosteronizm:

          Primer aldosteronizm bulunan hastalar genelde renin-anjiyotensin sisteminin inhibisyonuyla etki eden anti-hipertansif tıbbi ürünlere cevap vermez. Bu nedenle, bu gibi hastalarda OLMYSAR PLUS kullanımı tavsiye edilmez.

          Metabolik ve endokrin etkileri:

          Tiyazid tedavisi glukoz toleransını bozabilir. Diyabetik hastalarda insülin ve oral hipoglisemik ajanların dozlarının ayarlanması gerekli olabilir (bkz. Bölüm 4.5). Klinik olarak belirti vermeyen diyabet, tiyazid tedavisi sırasında belirginleşebilir.

          Kolesterol ve trigliserid seviyelerinin artması, tiyazid diüretik tedavisiyle bağlantılı olduğu bilinen istenmeyen etkilerdendir.

          Tiyazid grubu ilaç tedavisi uygulanan bazı hastalarda hiperürisemi olabilir veya ani gut ortaya çıkabilir.

          Elektrolit dengesizliği:

          Diüretik tedavi uygulanan herhangi bir hasta için uygun aralıklarla serum elektrolitleri periyodik olarak tayin edilmelidir.

          Hidroklorotiyazid de dahil olmak üzere tiyazidler sıvı veya elektrolit dengesizliğine (hipokalemi, hiponatremi ve hipokloremik alkaloz) sebep olabilirler. Sıvı veya elektrolit dengesizliği uyarısı niteliği taşıyan belirtiler, ağız kuruluğu, susama, zayıflık, letarji, uyuşukluk, huzursuzluk, kas ağrısı veya krampları, kas yorgunluğu, hipotansiyon, oligüri, taşikardi ve bulantı, kusma gibi gastrointestinal bozukluklardır (bkz. Bölüm 4.8).

          Karaciğer sirozu bulunan hastalarda, şiddetli diürez bulunan hastalarda, yetersiz oral elektrolit alan hastalarda ve aynı anda kortikosteroid veya ACTH tedavisi uygulanan hastalarda hipokalemi riski en yüksektir (bkz. Bölüm 4.5).

          Tersine, OLMYSAR PLUS’ın olmesartan medoksomil bileşeni yoluyla anjiyotensin-II reseptörlerindeki (AT1) antagonist etkisinden dolayı, özellikle böbrek yetmezliği ve/veya kalp yetersizliği ve diyabet varlığında hiperkalemi olabilir. Risk altındaki hastalarda serum potasyumunun yeterli düzeyde izlenmesi tavsiye edilir. Potasyum tutucu diüretikler, potasyum takviyeleri veya potasyum içeren tuz ikameleri ve serum potasyum seviyesini artıran diğer tıbbi ürünler (örneğin heparin) OLMYSAR PLUS ile birlikte kullanılırken dikkatli olunmalıdır (bkz. Bölüm 4.5).

          Olmesartan medoksomilin diüretiklerin indüklediği hiponatremiyi azalttığına veya engellediğine dair bir kanıt bulunmamaktadır. Klorür eksikliği genelde hafiftir ve çoğu zaman tedavi gerektirmez.

          Tiyazidler üriner kalsiyum atılımını azaltabilir ve bilinen bir kalsiyum metabolizması bozukluğu bulunmaması durumunda serum kalsiyumunu aralıklı olarak ve hafif düzeyde artırabilir. Hiperkalsemi, gizli hiperparatiroidizm kanıtı olabilir. Paratiroid fonksiyon testleri yapılmadan önce tiyazidler kesilmelidir.

          Tiyazidlerin, hipomagneziye sebep olabilecek şekilde idrarla magnezyum atılımını artırdığı gösterilmiştir.

          Sıcak havalarda ödemli hastalarda dilüsyonel hiponatremi oluşabilir.

          Lityum:

          Anjiyotensin II reseptör antagonistleri ve tiyazid kombinasyonu içeren diğer tıbbi ürünlerde olduğu gibi, OLMYSAR PLUS ve lityumun aynı anda uygulanması tavsiye edilmez (bkz. Bölüm 4.5).

          Sprue-benzeri enteropati:

          Nadir durumlarda, olmesartan alan hastalarda ilaca başlandıktan sonra birkaç ay ila yıllar arasında, muhtemelen lokalize gecikmiş hipersensitivite nedeniyle şiddetli, kronik diyare ile kilo kaybı bildirilmiştir. Hastaların intestinal biyopsisi genellikle villöz atrofi gösterir. Bir hasta olmesartan ile tedavi sırasında bu semptomları geliştirirse ve başka belirgin bir etiyoloji yoksa olmesartan tedavisi hemen kesilmelidir ve yeniden başlanmamalıdır. Olmesartanı bıraktıktan sonraki haftada diyarede bir iyileşme olmazsa başka bir uzmanın da (örn. gastroenterolog) görüşünün alınması düşünülmelidir.

          Akut miyop ve sekonder dar açılı glokom:

          Bir sülfonamid türü olan hidroklorotiyazid, kısa süreli akut miyop ve akut dar açılı glokom ile sonuçlanan idiyosinkratik bir reaksiyona yol açabilir. Semptomlar, görüş keskinliğinin azalmaya başlaması veya oküler ağrı içerir ve bu semptomlar tipik olarak ilaca başladıktan saatler veya haftalar içinde ortaya çıkar. Akut dar açılı glokom tedavi edilmezse kalıcı görme kaybına yol açabilir. Primer tedavi, hidroklorotiyazidin mümkün olan en kısa süre içerisinde kesilmesidir. İntraoküler basınç kontrol altına alınamazsa acil tıbbi ve cerrahi tedavilere başvurulması düşünülebilir. Sülfonamid ve penisilin alerjisi geçmişi, akut dar açılı glokom gelişimine yönelik bir risk faktörü olabilir.

          Melanom dışı cilt kanseri:

          Danimarka Ulusal Kanser Kayıtlarına dayanarak yapılan iki epidemiyolojik çalışmada; artan kümülatif hidroklorotiyazid maruziyeti ile melanom dışı cilt kanseri [bazal hücreli karsinom ve skuamöz hücreli karsinom] riskinde artış gözlenmiştir. Hidroklorotiyazidin fotosensitivite yapıcı etkisi melanom dışı cilt kanserinde olası bir mekanizma olarak rol oynayabilir.

          Hidroklorotiyazid alan hastalar melanom dışı cilt kanseri riski hakkında bilgilendirilmeli ve yeni lezyonlar için ciltlerini düzenli olarak kontrol etmeleri ve şüpheli deri lezyonlarını derhal bildirmeleri önerilmelidir. Hastalara deri kanseri riskini minimum düzeye indirmek üzere güneş ışığı ve UV ışını maruziyetini sınırlandırmaları ve maruziyet durumunda yeterli koruma uygulamaları tavsiye edilmelidir. Şüpheli deri lezyonları, histolojik biyopsi incelemeleri de dahil edilerek acil olarak incelenmelidir. Melanom dışı deri kanseri öyküsü olan hastalarda hidroklorotiyazid kullanımının dikkatli bir şekilde tekrar gözden geçirilmesi de gerekebilir (ayrıca bkz. Bölüm 4.8).

          Etnik farklılıklar:

          Bütün diğer anjiyotensin II reseptör antagonistlerinde olduğu gibi, olmesartan medoksomilin kan basıncını düşürme etkisi siyahi hastalarda siyahi olmayan hastalara göre biraz daha düşüktür; bunun muhtemel sebebi hipertansiyonlu siyahi popülasyonda düşük renin durumu prevalansının daha yüksek olmasıdır.

          Anti-doping test:

          Hidroklorotiyazid içermesinden dolayı bu ürün anti-doping testlerinin pozitif çıkmasına neden olabilir.

          Gebelik:

          Gebelik esnasında anjiyotensin II antagonistlerine başlanmamalıdır. Anjiyotensin II antagonisti ile tedavinin sürdürülmesinin gerekli olduğu düşünülmedikçe, hamile kalmayı planlayan hastalarda, gebelikte kullanım ile ilgili olarak sağlam bir güvenlilik profiline sahip alternatif antihipertansif tedavilere geçilmelidir. Gebelik teşhis edildiğinde, anjiyotensin II antagonistleri ile yapılan tedavi hemen kesilmeli ve uygun olduğu durumlarda alternatif tedaviye başlanmalıdır (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.6).

          Diğerleri:

          Genel arteriyosklerozda, iskemik kalp hastalığı veya iskemik serebrovasküler hastalığı bulunan hastalarda, aşırı kan basıncı düşmesinin miyokardiyal enfarktüse veya inmeye sebep olma riski her zaman vardır.

          Alerji veya bronşiyal astım geçmişi bulunan ya da bulunmayan hastalarda hidroklorotiyazide aşırı duyarlılık reaksiyonları olabilir, fakat bu tip geçmişi bulunan hastalarda bu olasılık daha yüksektir.

          Tiyazid diüretiklerin kullanımıyla, sistemik lupus eritematozus şiddetlenmesi veya aktivasyonu rapor edilmiştir.

          Bu tıbbi ürün laktoz içerir. Nadir kalıtımsal galaktoz intoleransı, Lapp-laktaz eksikliği veya glukoz-galaktoz malabsorbsiyon problemi olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.

          • 4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

            Olmesartan medoksomil ve Hidroklorotiyazid ile bağlantılı, potansiyel etkileşimler:

            Birlikte kullanımı tavsiye edilmez

            Lityum:

            Lityumun anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörleriyle ve nadiren anjiyotensin II reseptör antagonistleriyle birlikte uygulanması esnasında, serum lityum konsantrasyonlarında geri dönüşlü artışlar ve toksisite bildirilmiştir. Ayrıca, tiyazidler lityumun renal klerensini azaltır ve bunun sonucu olarak lityum toksisitesi riski artabilir. Bu nedenle, OLMYSAR PLUS ve lityumun birlikte kullanılması önerilmez (bkz. Bölüm 4.4). Bu kombinasyonun kullanılması mutlaka gerekliyse, serum lityum düzeylerinin dikkatle izlenmesi önerilir.

            Birlikte kullanımı dikkat gerektirir

            Baklofen:

            Antihipertansif etki potansiyelize olabilir.

            Non-steroidal antiinflamatuar ilaçlar:

            NSAİİ’ler (yani asetilsalisilik asit (>3 g/gün), COX-2 inhibitörleri ve non-selektif NSAİİ’ler) tiyazid grubu diüretiklerin ve anjiyotensin II antagonistlerinin antihipertansif etkilerini azaltabilir.

            Böbrek fonksiyonu zayıf olan bazı hastalarda (örneğin dehidrate hastalar ya da böbrek fonksiyonu zayıf olan yaşlı hastalar), siklo-oksijenaz enzimini inhibe eden ajanların ve anjiyotensin II antagonistlerin birlikte uygulanması böbrek fonksiyonunun daha da bozulmasına (genellikle geri dönüşlü olan akut böbrek yetmezliği olasılığı da dahil olmak üzere) neden olabilir. Bu nedenle, bu kombinasyon özellikle yaşlılarda dikkatle uygulanmalıdır. Hastalar yeterince hidrate edilmeli ve ilaçların birlikte uygulanmasına başlanmasını takiben periyodik olarak böbrek fonksiyonu dikkatle izlenmelidir.

            Birlikte kullanımı dikkate alınması gerekenler

            Amifostin

            Antihipertansif etki potansiyelize olabilir.

            Diğer antihipertansif ajanlar:

            Diğer antihipertansif tıbbi ürünlerle birlikte kullanıldığı takdirde OLMYSAR PLUS’ın kan basıncı düşürücü etkisi artabilir.

            Alkol, barbitüratlar, narkotik ajanlar ya da antidepresanlar:

            Ortostatik hipotansiyon potansiyelize olabilir.

            Olmesartan medoksomil ile bağlantılı potansiyel etkileşimler:

            Birlikte kullanımı tavsiye edilmez

            ADE-inhibitörleri, anjiyotensin II-reseptör blokörleri veya aliskiren:

            Klinik çalışma verileri, renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin (RAAS), ADE-inhibitörleri, anjiyotensin II reseptör blokerleri ya da aliskirenin kombine kullanımıyla ikili blokajının, tekli RAAS-etkili ajanın kullanımına kıyasla daha yüksek sıklıkta hipotansiyon, hiperkalemi ve böbrek fonksiyonunda azalma (akut böbrek yetmezliği dahil) gibi advers olaylarla ilişkili olduğunu göstermiştir (bkz. Bölüm 4.3, 4.4 ve 5.1).

            Potasyum düzeylerini etkileyen tıbbi ürünler:

            Renin-anjiyotensin sistemini etkileyen diğer tıbbi ürünlerin kullanımıyla ilgili deneyimler, potasyum tutucu diüretiklerin, potasyum destekleyici ajanların, potasyum içeren ve sofra tuzu yerine kullanılan ürünlerin ya da serum potasyum düzeylerini artırabilecek başka tıbbi ürünlerin (örneğin heparin, ADE inhibitörleri) bu ilaçla birlikte kullanımının serum potasyum düzeylerinde artışlara yol açabileceğini göstermiştir (bkz. Bölüm 4.4). Potasyum düzeylerini etkileyen tıbbi bir ürün OLMYSAR PLUS ile birlikte reçete edilecekse, plazma potasyum düzeylerinin izlenmesi önerilir.

            Safra asidi ayırıcı madde kolesevelam:

            Safra asidi ayırıcı maddesi kolesevelam hidroklorürün eş zamanlı uygulanması olmesartanın sistemik maruziyetini ve pik plazma konsantrasyonunu azaltır ve t1/2’yi düşürür. Olmesartan medoksomilin kolesevelam hidroklorürden en az 4 saat önce uygulanması ilaç etkileşim etkisini azaltmıştır. Olmesartan medoksomilin kolesevelam hidroklorür dozundan en az 4 saat önce uygulanması düşünülmelidir (bkz. Bölüm 5.2)

            Ek bilgiler:

            Antasitle (alüminyum magnezyum hidroksit) tedaviden sonra olmesartanın biyoyararlanımının bir miktar azaldığı gözlenmiştir.

            Olmesartan medoksomilin, varfarinin farmakokinetiği ya da farmakodinamiği ve digoksinin farmakokinetiği üzerinde anlamlı bir etkisi olmamıştır.

            Olmesartan medoksomilin pravastatin ile birlikte sağlıklı deneklerde uygulanması bu bileşenlerin farmakokinetikleri üzerinde klinik açıdan anlamlı herhangi bir etkiye yol açmamıştır.

            Olmesartan, insan sitokrom P450 enzimleri 1A1/2, 2A6, 2C8/9, 2C19, 2D6, 2E1 ve 3A4 üzerinde klinik açıdan anlamlı herhangi bir in vitro inhibitör etkiye yol açmamıştır. Sıçan sitokrom P450 aktiviteleri üzerinde indükleyici hiçbir etkiye yol açmamış ya da indükleyici etkisi minimal düzeyde olmuştur. Olmesartan ile yukarıdaki sitokrom P450 enzimleri tarafından metabolize edilen tıbbi ürünler arasında klinik açıdan anlamlı herhangi bir etkileşim beklenmez.

            Hidroklorotiyazid ile bağlantılı potansiyel etkileşimler:

            Birlikte kullanımı tavsiye edilmez

            Potasyum düzeylerini etkileyen tıbbi ürünler:

            Potasyum kaybıyla ve hipokalemiyle ilişkili diğer ilaçlarla (örneğin diğer kaliüretik diüretikler, laksatifler, kortikosteroidler, ACTH, amfoterisin, karbenoksolon, penisilin G sodyum ya da salisilik asit türevleri) birlikte kullanıldığında hidroklorotiyazidin potasyum atılımını artırıcı etkisi (bkz. Bölüm 4.4) potansiyelize olabilir. Bu nedenle, bunların birlikte kullanılması önerilmez.

            Birlikte kullanımı dikkat gerektirir

            Kalsiyum tuzları:

            Tiyazid grubu diüretikler, atılımın azalması nedeniyle serum kalsiyum düzeylerinin yükselmesine neden olabilir. Eğer kalsiyum destekleyici ajanların verilmesi gerekiyorsa, serum kalsiyum düzeyleri izlenmeli ve kalsiyum dozu uygun şekilde ayarlanmalıdır.

            Kolestiramin ve kolestipol reçineleri:

            Anyon değiştirici reçinelerin varlığı hidroklorotiyazidin emilimini azaltır.

            Dijital glikozidleri:

            Tiyazidle indüklenen hipokalemi ya da hipomagnezemi, dijitalle indüklenen kardiyak aritmilerin başlamasını kolaylaştırabilir.

            Serum potasyum bozukluklarından etkilenen tıbbi ürünler:

            OLMYSAR PLUS serum potasyum bozukluklarından etkilenen tıbbi ürünlerle (örneğin dijital glikozidler ve antiaritmikler) ve aşağıda belirtilen torsades de pointes (ventriküler taşikardi) indükleyici tıbbi ürünlerle (bazı antiaritmikler de dahil olmak üzere) birlikte uygulandığında, serum potasyum düzeylerinin ve EKG’nin periyodik olarak izlenmesi önerilir; hipokalemi torsades de pointes için (ventriküler taşikardi) predispozan bir faktördür:

            -Sınıf Ia antiaritmikler (örneğin kinidin, hidrokinidin, disopiramid).

            -Sınıf III antiaritmikler (örneğin amiodaron, sotalol, dofetilid, ibutilid).

            -Bazı antipsikotikler (örneğin tiyoridazin, klorpromazin, levomepromazin, trifluoperazin, siyamemazin, sulpirid, sultoprid, amisulprid, tiyaprid, pimozid, haloperidol, droperidol).

            -Diğerleri (örneğin bepridil, sisaprid, difemanil, eritromisin IV, halofantrin, mizolastin, pentamidin, sparfloksasin, terfenadin, vinsamin IV).

            Non depolarizan iskelet kası gevşeticiler (örneğin tübokürarin):

            Hidroklorotiyazid, non depolarizan iskelet kası gevşeticilerin etkisini potansiyelize edebilir.

            Antikolinerjik ajanlar (örneğin atropin, biperiden):

            Gastrointestinal motiliteyi ve mide boşaltım hızını azaltarak tiyazid grubu diüretiklerin biyoyararlanımını artırır.

            Antidiyabetik tıbbi ürünler (oral ajanlar ve insülin):

            Tiyazid tedavisi glukoz toleransını etkileyebilir. Antidiyabetik tıbbi ürünün dozunun ayarlanması gerekebilir (bkz. Bölüm 4.4).

            Metformin:

            Hidroklorotiyazide bağlı olası fonksiyonel renal yetmezliğin indüklediği laktik asidoz riski nedeniyle metformin dikkatle kullanılmalıdır.

            Beta-blokörler ve diazoksit:

            Tiyazidler beta-blokörlerin ve diazoksidin hiperglisemik etkisini artırabilir.

            Vazopresör aminler (örneğin noradrenalin):

            Vazopresör aminlerin etkisi azalabilir.

            Gut hastalığının tedavisinde kullanılan tıbbi ürünler (probenesid, sulfinpirazon ve allopurinol):

            Hidroklorotiyazid serum ürik asit düzeyini yükseltebildiğinden, ürikozürik tıbbi ürünlerin dozlarının ayarlanması gerekebilir. Probenesid ya da sulfinpirazonun dozlarının artırılması gerekebilir. Bir tiyazidle birlikte uygulanması, allopurinole karşı hipersensitivite reaksiyonlarının insidansını artırabilir.

            Amantadin:

            Tiyazidler amantadininin neden olduğu advers etkilerin riskini artırabilir.

            Sitotoksik ajanlar (örneğin siklofosfamid, metotreksat):

            Tiyazidler sitotoksik tıbbi ürünlerin böbrekler yoluyla atılımını azaltabilir ve bunların miyelosüpresif etkilerini potansiyelize edebilir.

            Salisilatlar:

            Salisilatlar yüksek dozlarda kullanıldığı takdirde, hidroklorotiyazid salisilatların santral sinir sistemi üzerindeki toksik etkisini artırabilir.

            Metildopa:

            Hidroklorotiyazid ve metildopanın birlikte kullanımıyla ortaya çıkan hemolitik anemiyle ilgili istisnai vakalar bildirilmiştir.

            Siklosporin:

            Siklosporinle birlikte uygulanan tedavi, hiperürisemi ve gut tipi komplikasyonların riskini artırabilir.

            Tetrasiklinler:

            Tetrasiklinlerin ve tiyazidlerin birlikte uygulanması, tetrasiklinle indüklenen üre düzeylerinin yükselmesi riskini artırır. Bu etkileşim muhtemelen doksisiklin için geçerli değildir.

            • 4.6. Gebelik ve laktasyon

              Genel tavsiye

              Gebelik Kategorisi: D

              Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

              Planlı bir hamilelikten önce, uygun bir alternatif tedaviye geçilmelidir.

              Gebelik dönemi

              Anjiyotensin II reseptör antagonistleri gebelikte kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.4).

              Olmesartan medoksomil:

              Anjiyotensin II reseptör antagonistleri gebelikte kontrendikedir (bkz. Bölüm 4.3 ve 4.4).

              Gebeliğin ilk trimesterinde ADE inhibitörlerine maruziyet ile ilgili teratojenite riskinin epidemiyolojik kanıtı nihai olmamakla birlikte; az da olsa bir risk artışı göz ardı edilemez. Her ne kadar anjiyotensin II antagonistleriyle ilişkili risk ile ilgili kontrollü epidemiyolojik veri bulunmasa da, bu ilaç sınıfı için benzer riskler söz konusu olabilir. Anjiyotensin reseptör blokör tedavisine devam edilmesi gerekli görülmedikçe, hamile kalmayı planlayan hastalarda, gebelikte kullanım ile ilgili olarak sağlam bir güvenlilik profiline sahip alternatif antihipertansif tedavilere geçilmelidir. Gebelik teşhis edildiğinde, anjiyotensin II antagonistleri ile yapılan tedavi derhal durdurulmalı ve uygun olduğu durumlarda alternatif tedaviye başlanmalıdır.

              Gebeliğin ikinci ve üçüncü trimesterinde anjiyotensin II antagonist tedavisinin, insanlarda fetotoksisiteye (azalmış böbrek fonksiyonu, oligohidramniyoz ve kafatası osifikasyon geriliği) ve neonatal toksisiteye (böbrek yetmezliği, hipotansiyon, hiperkalemi) sebep olduğu bilinmektedir (Ayrıca bkz. Bölüm 5.3).

              Gebeliğin ikinci trimesterinde ve sonrasında anjiyotensin II antagonistlerine maruz kalındığında, böbrek fonksiyonunun ve kafatasının ultrasonla kontrol edilmesi önerilmektedir.

              Anneleri anjiyotensin II antagonisti ile tedavi gören bebekler hipotansiyona karşı yakından takip edilmelidir (Ayrıca bkz. Bölüm 4.3 ve 4.4).

              Hidroklorotiyazid:

              Gebelik döneminde, özellikle de ilk trimesterde hidroklorotiyazid kullanımıyla elde edilen deneyim sınırlıdır. Hayvan araştırmaları yeterli değildir.

              Hidroklorotiyazid plasentayı geçmektedir. Farmakolojik etki mekanizması temel alındığında, 2. ve 3. trimesterde hidroklorotiyazid kullanımı feto-plasental perfüzyona zarar verebilir: fetüs ve yeni doğan üzerinde ikterus, elektrolit dengesi bozukluğu ve trombositopeni gibi etkilere neden olabilir.

              Plazma hacminde azalma ve plasenta hipoperfüzyonu riski nedeniyle, hastalığın seyri üzerinde yararlı bir etkisi olmadığı takdirde, gestasyonel ödem, gestasyonel hipertansiyon ya da preeklampsi için hidroklorotiyazid kullanılmamalıdır. Diğer tedavilerin kullanılamadığı nadir durumlar haricinde, gebe kadınlardaki esansiyel hipertansiyonun tedavisinde hidroklorotiyazid kullanılmamalıdır.

              Laktasyon dönemi

              Olmesartan medoksomil:

              OLMYSAR PLUS kullanımına ilişkin veri olmaması nedeniyle, emzirme döneminde OLMYSAR PLUS kullanımı önerilmez. Özellikle yenidoğan veya prematüre bebeklerin emzirilmesi sırasında, laktasyon döneminde daha iyi güvenlilik profiline sahip, alternatif tedaviler kullanılması önerilir.

              Hidroklorotiyazid:

              Hidroklorotiyazid, düşük miktarlarda insan sütüne geçer. Yoğun diüreze neden olan yüksek tiyazid dozları süt üretimini inhibe edebilir.

              Anne sütüyle beslenme sırasında OLMYSAR PLUS kullanımı önerilmez. Anne sütüyle beslenme sırasında OLMYSAR PLUS kullanılması durumunda, doz mümkün olduğunca düşük tutulmalıdır.

              Üreme yeteneği / Fertilite

              Üreme yeteneği üzerinde yeterli veri yoktur.

              • 4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

                OLMYSAR PLUS’ın araba ve makine kullanımı üzerinde az veya orta derecede bir etkisi vardır. Antihipertansif tedavisi gören hastalarda sersemlik ve bitkinlik hissi oluşabilir, bu reaksiyon verme kabiliyetini zayıflatabilir.

                • 4.8. İstenmeyen etkiler

                  Olmesartan medoksomil/hidroklorotiyazid kombinasyonu tedavisi sırasında en yaygın bildirilen advers olaylar baş ağrısı (%2,9), sersemlik (%1,9) ve yorgunluk hissidir (%1).

                  Hidroklorotiyazid elektrolit dengesizliğine yol açabilecek hacim azalmasına neden olabilir veya şiddetlendirebilir (bkz. Bölüm 4.4).

                  20 mg/12,5 mg veya 20 mg/25 mg dozlarında olmesartan medoksomil/hidroklorotiyazid kombinasyonlarıyla tedavi edilen 1155 hastanın ve plaseboyla tedavi edilen 466 hastanın katıldığı 21 aya kadar süren klinik araştırmalarda, olmesartan medoksomil/hidroklorotiyazid kombinasyon tedavisinde advers reaksiyonların genel sıklığı plasebodakine benzerdi. Advers reaksiyonlara bağlı olarak tedavinin kesilmesi de, olmesartan medoksomil/hidroklorotiyazid 20 mg/12,5 mg-20 mg/25 mg (%2) ve plasebo (%3) gruplarında benzerdi. Olmesartan medoksomil/hidroklorotiyazid tedavisinde advers reaksiyonların plaseboya göre genel sıklığının 75 yaş ve üzeri hastalarda sersemlik sıklığının biraz artmasına rağmen, yaş (<65 yaşa karşı >65 yaş), cinsiyet veya ırkla ilgili olmadığı görülmüştür.

                  Olmesartan medoksomil/hidroklorotiyazid kombinasyonunun güvenilirliği, yüksek doz kombinasyon olan 40 mg/12,5 mg ve 40 mg/25 mg’lık dozlarda olmesartan medoksomil ile birlikte hidroklorotiyazid alan 3709 hastanın katıldığı klinik çalışmalarda incelenmiştir.

                  Olmesartan medoksomil/hidroklorotiyazid kombinasyonu ile yapılan klinik çalışmalar, onay sonrası güvenlilik çalışmaları ve spontan raporlarda görülen advers reaksiyonlar ile ilacın içerdiği etkin maddeler olmesartan medoksomil ve hidroklorotiyazidin bilinen güvenlilik profillerine dayalı advers reaksiyonları aşağıdaki tabloda özetlenmiştir.

                  Aşağıdaki terimler advers reaksiyonları sınıflandırmak için kullanılmıştır: Çok yaygın (>1/10) Yaygın (>1/100 <1/10 arası); Yaygın olmayan (>1/1.000 <1/100 arası); Seyrek (>1/10.000 <1/1.000 arası); Çok seyrek (<1/10.000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

                  MedDRA

                  Sistem Organ Sınıfı

                  Advers reaksiyonlar

                  Sıklık

                  Olmysar Plus

                  Olmesartan

                  HCTZ

                  Enfeksiyon ve enfestasyonlar

                  Tükürük bezi iltihabı

                  Seyrek

                  İyi huylu neoplazmlar, malign ve belirtilmemiş (kist ve polip dahil)

                  Melanom dışı cilt kanseri (Bazal hücreli karsinom ve Skuamöz hücreli karsinom)

                  Bilinmiyor

                  Kan ve lenf sistemi hastalıkları

                  Aplastik anemi

                  Seyrek

                  Kemik iliği depresyonu

                  Seyrek

                  Hemolitik anemi

                  Seyrek

                  Lökopeni

                  Seyrek

                  Nötropeni/ Agranülositoz

                  Seyrek

                  Trombositopeni

                  Yaygın olmayan

                  Seyrek

                  Bağışıklık       sistemi

                  hastalıkları

                  Anaflaktik reaksiyonlar

                  Yaygın olmayan

                  Yaygın olmayan

                  Metabolizma ve beslenme hastalıkları

                  Anoreksi

                  Yaygın olmayan

                  Glikozüri

                  Yaygın

                  Hiperkalsemi

                  Yaygın

                  Hiperkolesterolemi

                  Yaygın olmayan

                  Çok yaygın

                  Hiperglisemi

                  Yaygın

                  Hiperkalemi

                  Seyrek

                  Hipertrigliseridemi

                  Yaygın olmayan

                  Yaygın

                  Çok yaygın

                  Hiperürisemi

                  Yaygın olmayan

                  Yaygın

                  Çok yaygın

                  Hipokloremi

                  Yaygın

                  Hipokloremik alkaloz

                  Çok seyrek

                  Hipokaliemi

                  Yaygın

                  Hipomagnezemi

                  Yaygın

                  Hiponatremi

                  Yaygın

                  Hiperamilazemi

                  Yaygın

                  Psikiyatrik hastalıklar

                  Apati

                  Seyrek

                  Depresyon

                  Seyrek

                  Huzursuzluk

                  Seyrek

                  Uyku bozuklukları

                  Seyrek

                  Sinir            sistemi

                  hastalıkları

                  Konfüzyon

                  Yaygın

                  Konvülsiyon

                  Seyrek

                  Bilinç bozukluğu (örneğin bilinç kaybı gibi)

                  Seyrek

                  Sersemlik/baş dönmesi

                  Yaygın

                  Yaygın

                  Yaygın

                  Baş ağrısı

                  Yaygın

                  Yaygın

                  Seyrek

                  İştahsızlık

                  Yaygın olmayan

                  Parestezi

                  Seyrek

                  Postural sersemlik

                  Yaygın olmayan

                  Somnolans

                  Yaygın olmayan

                  Senkop

                  Yaygın olmayan

                  Göz hastalıkları

                  Gözyaşı salgısı azalması

                  Seyrek

                  Geçici bulanık görme

                  Seyrek

                  Var olan miyopun kötüleşmesi

                  Yaygın olmayan

                  Akut miyop ve sekonder dar açılı glokom

                  Bilinmiyor

                  Ksantopsi

                  Seyrek

                  Kulak ve iç kulak hastalıkları

                  Vertigo

                  Yaygın olmayan

                  Yaygın olmayan

                  Seyrek

                  Kardiyak hastalıklar

                  Anjina pektoris

                  Yaygın olmayan

                  Kardiyak aritmi

                  Seyrek

                  Palpitasyonlar

                  Yaygın olmayan

                  Vasküler hastalıklar

                  Embolizm

                  Seyrek

                  Hipotansiyon

                  Yaygın olmayan

                  Seyrek

                  Nekrotizan damar iltihabı (vaskülit, kütanöz vaskülit)

                  Seyrek

                  Ortostatik hipotansiyon

                  Yaygın olmayan

                  Yaygın olmayan

                  Tromboz

                  Seyrek

                  Solunum, göğüs hastalıkları ve mediastinal hastalıklar

                  Bronşit

                  Yaygın

                  Öksürük

                  Yaygın olmayan

                  Yaygın

                  Dispne

                  Seyrek

                  Interstisyel pnömoni

                  Seyrek

                  Farenjit

                  Yaygın

                  Pulmoner ödem

                  Seyrek

                  Respiratuvar distres

                  Yaygın olmayan

                  Rinit

                  Yaygın

                  Gastrointestinal hastalıklar

                  Abdominal ağrı

                  Yaygın olmayan

                  Yaygın

                  Yaygın

                  Konstipasyon

                  Yaygın

                  Diyare

                  Yaygın olmayan

                  Yaygın

                  Yaygın

                  Dispepsi

                  Yaygın olmayan

                  Yaygın

                  Gastrik iritasyon

                  Yaygın

                  Gastroenterit

                  Yaygın

                  Meteorizm

                  Yaygın

                  Bulantı

                  Yaygın olmayan

                  Yaygın

                  Yaygın

                  Pankreatit

                  Seyrek

                  Paralitik ileus

                  Çok seyrek

                  Kusma

                  Yaygın olmayan

                  Yaygın olmayan

                  Yaygın

                  Sprue-benzeri enteropati (bkz. Bölüm 4.4)

                  Çok seyrek

                  Hepato-bilier hastalıklar

                  Akut kolesistit

                  Seyrek

                  Sarılık (intrahepatik kolestatik sarılık)

                  Seyrek

                  Deri ve deri altı doku hastalıkları

                  Alerjik dermatit

                  Yaygın olmayan

                  Anaflaktik cilt reaksiyonları

                  Seyrek

                  Anjiyonörotik ödem

                  Seyrek

                  Seyrek

                  Kutanöz lupus eritematozus benzeri reaksiyonlar

                  Seyrek

                  Egzama

                  Yaygın olmayan

                  Eritem

                  Yaygın olmayan

                  Ekzantem

                  Yaygın olmayan

                  Fotosensitivite reaksiyonları

                  Yaygın olmayan

                  Pruritus (kaşıntı)

                  Yaygın olmayan

                  Yaygın olmayan

                  Purpura

                  Yaygın olmayan

                  Döküntü

                  Yaygın olmayan

                  Yaygın olmayan

                  Yaygın olmayan

                  Lupus eritematozus’un tekrar aktivasyonu

                  Seyrek

                  Toksik epidermal nekroliz

                  Seyrek

                  Ürtiker

                  Seyrek

                  Yaygın olmayan

                  Yaygın olmayan

                  Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları

                  Artralji

                  Yaygın olmayan

                  Artrit

                  Yaygın

                  Sırt ağrısı

                  Yaygın olmayan

                  Yaygın

                  Kas spazmı

                  Yaygın olmayan

                  Seyrek

                  Kas zayıflığı

                  Seyrek

                  Miyalji

                  Yaygın olmayan

                  Yaygın olmayan

                  Kol ve bacaklarda ağrı

                  Yaygın olmayan

                  Parezi

                  Seyrek

                  İskelet ağrısı

                  Yaygın

                  Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

                  Akut böbrek yetmezliği

                  Seyrek

                  Seyrek

                  Hematüri

                  Yaygın olmayan

                  Yaygın

                  İnterstisyel nefrit

                  Seyrek

                  Böbrek yetmezliği

                  Seyrek

                  Böbrek disfonksiyonu

                  Seyrek

                  İdrar yolu enfeksiyonu

                  Yaygın

                  Üreme sistemi ve meme hastalıkları

                  Erektil disfonksiyon

                  Yaygın olmayan

                  Yaygın olmayan

                  Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

                  Asteni

                  Yaygın

                  Yaygın olmayan

                  Göğüs ağrısı

                  Yaygın

                  Yaygın

                  Yüzde ödem

                  Yaygın olmayan

                  Yorgunluk

                  Yaygın

                  Yaygın

                  Ateş

                  Seyrek

                  İnfluenza benzeri semptomlar

                  Yaygın

                  Letarji

                  Seyrek

                  Keyifsizlik

                  Seyrek

                  Yaygın olmayan

                  Ağrı

                  Yaygın

                  Periferal ödem

                  Yaygın

                  Yaygın

                  Güçsüzlük

                  Yaygın olmayan

                  Araştırmalar

                  Alanin aminotransferaz artışı

                  Yaygın olmayan

                  Aspartat aminotransferaz artışı

                  Yaygın olmayan

                  Kandaki kalsiyum düzeyinde artış

                  Yaygın olmayan

                  Kandaki kreatinin düzeyinde artış

                  Yaygın olmayan

                  Seyrek

                  Yaygın

                  Kandaki kreatinin fosfokinaz düzeyinde artış

                  Yaygın

                  Kandaki glukoz düzeyinde artış

                  Yaygın olmayan

                  Kandaki hematokrit düzeyinde azalma

                  Seyrek

                  Kandaki hemoglobin düzeyinde azalma

                  Seyrek

                  Kandaki lipid düzeyinde artış

                  Yaygın olmayan

                  Kandaki potasyum düzeyinde azalma

                  Yaygın olmayan

                  Kandaki potasyum düzeyinde artış

                  Yaygın olmayan

                  Kandaki üre düzeyinde artış

                  Yaygın olmayan

                  Yaygın

                  Yaygın

                  Kan üresinde azot artışı

                  Seyrek

                  Kandaki ürik asit düzeyinde artışı

                  Seyrek

                  Gama glutamil transferaz düzeyinde artış

                  Yaygın olmayan

                  Hepatik enzimlerde artış

                  Yaygın

                  Anjiyotensin II reseptör blokörlerinin kullanımıyla (zamansal) ilişkili olan az sayıda rabdomiyoliz vakaları bildirilmiştir.

                  Melanom dışı cilt kanseri: Epidemiyolojik çalışmalardan elde edilen mevcut verilere dayanarak, hidroklorotiyazid ve melanom dışı cilt kanseri arasında kümülatif doza bağımlı ilişki gözlenmiştir (ayrıca bkz. Bölüm 4.4 ve 5.1).

                  Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

                  Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr<//www.titck.gov.tr/> ; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).