IMMUNINE 600 IU IV infüzyon için liyofilize toz içeren flakon Klinik Özellikler

Anti Hemofilik Faktor Ix }

Kan ve Kan Yapıcı Organlar > K Vitamini ve Diğer Hemostatikler > İnsan Faktör IX Konsantresi
Takeda İlaçları ve Ticaret Ltd.Şti. | 22 March  2016

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

4.1. Terapötikendikasy onları

Hemofili B (konjenital faktör IX eksikliği) hastalannda kanamanın profılaksisinde ve tedavisinde endikedir.

IMMUNINE, 6 yaşından büyük çocuklardan yetişkinlere kadar tüm yaş gruplarında endikedir.

IMMUNINE’ın 6 yaşından küçük çocuklarda kullanılmasının faydalı olabileceğini gösteren veriler yetersizdir.

4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

Tedavi, hemofili tedavisinde deneyimli bir hekimin denetiminde başlatılmalıdır.

Pozoloji / Uygulama sıklığı ve süresi:

Yerine koyma tedavisinin dozu ve süresi, faktör IX eksikliğinin ciddiyetine, kanamanın yeri ve miktanna ve hastanın klinik durumuna bağlıdır.

Uygulanan faktör IX miktan, faktör IX preparatlan için Dünya Sağlık Örgütünün belirlemiş olduğu standart uluslararası ünite (IU) terimiyle ifade edilir. Plazmadaki faktör IX aktivitesi, ya yüzdesel olarak (normal insan plazmasına göre) ya da uluslarası ünite olarak (Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenmiş faktör IX uluslararası standartlanna göre) ifade edilir.

1 Uluslararası Ünite (IU) faktör IX aktivitesi, 1 mL normal insan plazmasındaki faktör IX aktivitesine eşittir.

İhtiyaç olduğunda tedavi

Gereken faktör IX dozunun hesaplanması, 12 yaş ve üzerindeki hastalarda 1 IU/kg faktör IX’un plazma faktör IX düzeyini %1.1 yükselttiği şeklindeki ampirik bulguya dayandınlmıştır.

Gereken doz aşağıdaki formülle hesaplanabilir:

Gerekli IU miktarı = vücut ağırlığı (kg) x istenen F IX artışı (%) x 0.9

Uygulanacak miktar ve uygulama sıklığı, her hasta için bireysel olarak klinik yararlılık esasına göre düzenlenmelidir. Faktör IX preparatlannın nadiren günde 1 defadan fazla uygulanma gerekliliği vardır.

Aşağıda belirtilen kanama durumlannda, faktör IX aktivitesi plazmada gereken faktör IX düzeyinin (normal düzeyin yüzdesi veya IU/dL olarak) altına düşürülmemelidir.

Aşağıdaki tablo kanama dönemleri ve cerrahide kullanılacak dozu belirlemeye yardımcı olmak için verilmektedir:

Kanama ya da cerrahi girişimin türü

Gereken F IX plazma düzeyi (normale göre %) (IU/dl)

Uygulama sıklığı (saat) / Uygulama süresi (gün)

Kanamalar

Erken hemartroz, kas içi veya ağız içi kanamalan

20-40

Her 24 saatte bir doz. Tedaviye ağn ile belirlenen kanama atağı düzelene veya iyileşme görülene kadar en az 1 gün devam edilir.

Y oğun eklem içi kanamaları, kas içi kanama ya da hematom

30-60

Ağrı ve hareket kısıtlılığı düzelene kadar ve genellikle 3-4 gün ya da daha uzun süreyle, 24 saatte bir infüzyon tekrarlanmalıdır.

Yaşamı tehdit eden kanamalar

60 - 100

Hayati tehlike geçene kadar 8-24 saatte bir infüzyon tekrarlanmalıdır.

Cerrahi Girişimler

Minör (Diş çekimi dahil)

30-60

Düzelme görülene kadar en az 1 gün her 24 saatte bir uygulanmalıdır.

Majör ameliyatlar

80-100

(ameliyat öncesi ve sonrası)

Yeterli yara iyileşmesi görülene kadar her 8-24 saatte bir, daha sonra en az 7 gün süreyle F IX aktivitesi %30-%60 olacak şekilde uygulanmalıdır.

Profılaksi

Ciddi hemofdi B hastalığı olanlarda kanamaya karşı uzun dönem profılakside, 20-40 IU/kg’lık dozlar 3-4 günlük aralarla verilmelidir.

Özellikle genç hastalar olmak üzere bazı olgularda, daha sık uygulama ya da daha yüksek dozlar gerekebilir.

Tedavi süresince, infüzyon sıklığının ve uygulanan dozun ayarlanmasına rehber olması için faktör IX düzeyi ölçülmesi önerilmektedir. Özellikle majör cerrahi girişimlerde, koagülasyon analizleriyle (plazma faktör IX aktivitesi) yerine koyma tedavisinin sıkı takibi gereklidir. Farklı yanlanma zamanı ve in vivo yanıt nedeniyle, faktör IX’a cevap kişiden kişiye değişebilir.

Uygulama şekli:

İntravenöz yoldan uygulanır. 2 mL/dk’dan daha hızlı bir şekilde uygulanmaması önerilmektedir.

Uygulama öncesinde ürünün seyreltilmesine ilişkin talimatlar için bkz. Bölüm 6.6.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Böbrek/Karaciğer yetmezliği:

Böbrek yetmezliği olan hastalara ilişkin ek bir bilgi bulunmamaktadır.

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Pediyatrik popülasyon:

Bu popülasyonla ilgili mevcut veri Bölüm 5.2’de yer almaktadır, ancak bu verilerle pozoloji açısından öneride bulunmak mümkün değildir.

Geriyatrik popülasyon:

IMMUNINE’ın yaşlı hastalarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut olmadığından bu popülasyonda dikkatle uygulanmalıdır.

4.3. Kontrendikasyonlar

•    Aktif maddeye veya bileşimindeki diğer maddelere karşı aşın duyarlılık

•    Yaygın damar içi pıhülaşma (Disemine intravasküler koagülasyon; DIC) ve/veya hiperfıbrinoliz. Heparin aleıjisi veyaheparine bağlı trombositopeni hikayesi olanlar

Bu durumlar yeterli tedavi ile kontrol altına alındığında , IMMUNINE yalnızca yaşamı tehdit eden kanamalan tedavi etmek için uygulanmalıdır.

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Virüs güvenliliği

IMMUNINE insan plazmasından üretilmektedir. Üretimde kullanılan plazma Creutzfeldt Jacob (deli dana) ve new variant Creutzfeldt Jacob hastalıklarına karşı teorik enfeksiyon riskini minimize edebilmek için hazırlanmış prosedüre uygun olarak seçilen donörlerden alınmıştır. Yine de insan kanı ya da plazmasından elde edilmiş ürünlerin kullanımında enfeksiyon etkenlerinin bulaşmasına bağlı enfeksiyonların oluşmayacağı tümüyle garanti edilemez. Bu durum, bugüne kadar tanımlanmamış henüz bilinmeyen patojenler için de geçerlidir.

İnsan kanı veya plazmasından hazırlanan tıbbi ürünlerin kullanımından kaynaklanan enfeksiyonların önüne geçmek için alman standart önlemler arasında donörlerin seçilmesi, münferit kan bağışlarının ve plazma havuzlarının belli enfeksiyon belirteçleri açısından izlenmesi ve üretim sürecine virüslerin etkisizleştirilmesi / uzaklaştırılması için etkili üretim basamaklarının eklenmesi yer almaktadır. Buna karşın, insan kanı veya plazmasından hazırlanan ürünler uygulandığında enfeksiyöz ajanların geçiş olasılığı bertaraf edilememektedir. Bu durum henüz bilinmeyen veya yeni ortaya çıkan virüsler ve diğer patojenler için de geçerlidir.

Alman önlemlerin insan immün yetmezlik virüsü (HIV ), hepatit B virüsü (HBV) ve hepatit C virüsü (HCV) gibi zarflı virüslerle, hepatit A virüsü (HAV) gibi zarfsız virüsler için etkili olduğu düşünülmektedir. Alman önlemlerin Parvovirüs B19 gibi bazı zarfsız virüsleri uzaklaştırmak ya da inaktive etmek için etkisi ise kısıtlıdır. Parvovirüs B19 virüsü en ciddi olarak gebe kadınları (fetusda enfeksiyona neden olabilmektedir), immün yetmezlikli hastaları veya artmış eritrosit döngüsü olan hastaları (örn. hemolitik anemi durumu) etkilemektedir. Düzenli olarak / tekrarlayan dozlarda plazma kaynaklı faktör IX konsantresi alan hastalarda uygun aşılama (Hepatit A ve B’ye karşı) düşünülmelidir.

Hasta ile ürün serisi arasındaki bağıntıyı koruyabilmek amacı ile, hastaya her IMMUNINE uygulandığında ürünün ismi ve seri numarasının kaydedilmesi önemle tavsiye edilmektedir.

Asın duyarlılık reaksiyonları

IMMUNINE ile aleıjik tipte aşın duyarlılık reaksiyonlan görülebilir. Preparat, faktör IX dışında eser miktarlarda diğer insan kaynaklı proteinleri içerir.

Hastalara aşın duyarlılık semptomlannın ortaya çıkması durumunda, preparatın kullanımına hemen son vererek hekimlerine danışmalan öğütlenmelidir.

-4-

Hastalar ve/veya sağlık bakımını üstlenen kişiler kurdeşen, yaygın ürtiker, göğüste sıkışma hissi, hınlülı solunum, hipotansiyon ve anafılaksi gibi aşın duyarlılık reaksiyonlannın erken belirtileri konusunda bilgilendirilmelidir.

Şok gelişmesi durumunda, güncel şok tedavisi ilkelerine uyulmalıdır.

İnhibitör gelişimi

İnsan koagülasyon faktörü IX preparatlarıyla yapılan tekrarlayan tedavilerden sonra, hastalar nötralizan antikorların (inhibitör) gelişme riski açısından izlenmelidir. Oluşan antikorların miktan, uygun biyolojik test yöntemleri kullanılarak BU (Bethesda Ünitesi) cinsinden tanımlanmalıdır.

Beklenen faktör IX plazma düzeylerine ulaşılamadıysa ya da uygun bir dozla kanama kontrol altına alınamadıysa, faktör IX inhibitörünün varlığını araştırmak için ölçüm yapılmalıdır. Yüksek inhibitör titreli hastalarda, faktör IX tedavisi etkili olmayabilir ve diğer tedavi seçenekleri değerlendirilmelidir. Bu durumdaki hastaların tedavisi, hemofili konusunda deneyimli hekimler tarafından yürütülmelidir ve bu nedenle bu konuda özelleşmiş bir hemofili merkezi ile iletişim kurulmalıdır.

Tıbbi literatürde, faktör IX inhibitörlerinin oluşumu ve alerjik reaksiyonların gelişmesi arasında korelasyon olduğunu gösteren bildirimler vardır. Dolayısıyla, aleıjik reaksiyon gelişen hastalar, inhibitör varlığı açısından da değerlendirilmelidir. Faktör IX inhibitörü olan hastaların, daha sonraki faktör IX uygulamalarında anafılaksi açısından daha büyük bir risk taşıdığı akılda tutulmalıdır.

Faktör IX konsantreleriyle görülebilecek aleıjik reaksiyon riski nedeniyle, faktör IX preparatının ilk uygulamaları, tedavi eden hekimin karan doğrultusunda, aleıjik reaksiyonlann tıbbi tedavisinin uygun bir şekilde sağlanabileceği bir merkezde yapılmalıdır.

Tromboembolizm. DIC. Fibrinoliz

Faktör IX konsantrelerinin kullanımı tarihsel olarak tromboembolik komplikasyonlarla ilişkilidir. Düşük saflıktaki preparatlarla komplikasyon gelişme riski daha yüksektir. Bu nedenle, faktör IX konsantrelerinin fibrinoliz ve yaygın damar içi pıhtılaşma (DIC) belirtileri gösteren hastalarda kullanımı tehlikeli olabilir.

Trombotik komplikasyon riski nedeniyle karaciğer hastalığı olanlarda, trombofılisi olanlarda, hiperkoagülopati durumlarında, anjina pektoriste, koroner hastalığı ya da akut miyokard enfarktüsü durumunda, post-operatif dönemde, prematüre ve yenidoğanlarda ya da trombotik olay veya DIC gelişme riski bulunan hastalarda bu ürün kullanıldığında trombotik gelişimin ve tüketim koagülopatisinin erken belirtilerinin klinik takibinin uygun biyolojik testlerle yapılması gereklidir. Bu koşulların her birinin varlığında, IMMUNINE ile tedavinin sağlayacağı yarar, komplikasyon gelişme riskiyle karşılaştırılmalıdır.

DIC kuşkusu bulunan hastalarda, IMMUNINE ile yapılan replasman tedavisi derhal kesilmelidir.

Kullanımla ilgili uyarılar

Sodyum içeriği

IMMUNINE 600 IU bir flakonunda toplam 20 mg sodyum içerir (hesaplanmış değer). Bu durum kontrollü sodyum diyetindeki hastalarda dikkate alınmalıdır.

4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

IMMUNINE ile gerçekleştirilen herhangi bir etkileşim çalışması bulunmamaktadır.

4.6. Gebelik ve laktasyon

Genel tavsiye:

Gebelik Kategorisi: C

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

Faktör IX ile hayvan üreme çalışmaları yapılmamıştır.

Hemofili B hastalığı kadınlarda nadiren görülen bir hastalık olduğundan gebelik ve emzirme döneminde kullanımla ilgili bir deneyim de bulunmamaktadır. Bu nedenle çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda planlanmış bir gebelikten önce uygun bir alternatif tedaviye geçilmelidir.

Gebelik dönemi

Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik /ve-veya/ embriyonal/fetal gelişim /ve-veya/ doğum /ve-veya/ doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (bkz. kısım 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

Hemofili B hastalığı kadınlarda nadiren görülen bir hastalık olduğundan gebelik döneminde IMMUNINE kullanımıyla ilgili bir deneyim bulunmamaktadır. Bu nedenle gebelik döneminde kesin gerekli olmadıkça kullanılmamalıdır.

Parvovirüs B19 enfeksiyonu riski açısından 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri: "Virüs güvenilirliği" bölümüne bakınız.

Laktasyon dönemi

Emziren kadınlarda IMMUNINE’ın anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir.

Hemofili B hastalığı kadınlarda nadiren görülen bir hastalık olduğundan emzirme döneminde IMMUNINE kullanımıyla ilgili bir deneyim bulunmamaktadır. Bu nedenle emzirme döneminde kesin gerekli olmadıkça kullanılmamalıdır.

Üreme yeteneği / fertilite

Hayvan üreme çalışmalan yürütülmemiştir. İnsanlardaki üreme yeteneği / fertiliteyi etkileyip etkilemediği bilinmemektedir.

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

Araç ve makine kullanımı üzerinde herhangi bir etki bildirilmemiştir.

4.8. İstenmeyen etkiler

Güvenilirlik profili özeti

Faktör IX içeren ürünlerle tedavi edilen hastalarda seyrek olarak aralannda anjiyoödem, infüzyon uygulanan bölgede yanma ve batma, üşüme/ürperme, yüz ve boyunda kızarma (flushing), yaygın ürtiker, baş ağnsı, kurdeşen, hipotansiyon, letarji, bulantı, huzursuzluk,

taşikardi, göğüste baskı hissi, karıncalanma, kusma, hınltılı solunum gibi belirtileri olabilen aşırı duyarlılık veya aleıjik reaksiyonlar gözlenmiştir.

Bazı vakalarda bu reaksiyonlann şiddetli anafılaksiye kadar ilerlediği ve anafılaksi oluşumunun faktör IX’a karşı inhibitör gelişimiyle yakından ilişkili olduğu bildirilmiştir (aynı zamanda Bkz. Bölüm 4.4).

Aleıjik reaksiyon hikayesi olan hemofili B hastalarında immün tolerans indüksiyonu girişimini takiben nefrotik sendrom gelişebildiği bildirilmiştir.

Seyrek olarak ateş gözlenmiştir.

Hemofili B hastalarında faktör IX’a karşı nötralizan antikorlar (inhibitör) gelişebilir (Bkz. Bölüm 4.4). Bu tür inhibitörler oluşursa, durum klinik olarak yetersiz klinik yanıtla ortaya çıkar. Bu tür durumlarda bu konuda özelleşmiş bir hemofili merkezi ile iletişim kurulmalıdır.

Düşük saflıktaki preparatlar kullanıldığında risk daha yüksek olmak üzere faktör IX ürünlerinin kullanımında tromboembolik dönemlerin gelişme olasılığı bulunmaktadır. Düşük saflıktaki ürünlerin kullanımı miyokard enfarktüsü, yaygın damar içi pıhtılaşma, venöz tromboz ve pulmoner emboli olaylarıyla ilişkili olmuştur. Yüksek saflıktaki faktör IX ile bu tür yan etkiler seyrektir.

Virüs güvenilirliği ile ilgili olarak Bkz. Bölüm 4.4.

Advers reaksiyonlar

IMMUNINE kullanımı sırasında görülen advers reaksiyonlar MedDRA sistem-organ sınıflamasına (SOC ve tercih edilen terminoloji) göre aşağıda listelenmiştir.

Listedeki istenmeyen etkiler, 197 hastada IMMUNINE’ın kullanıldığı 6 klinik çalışmada ve pazarlama sonrası deneyimlerde bildirilen advers etkilerdir.

İstenmeyen etkilerin görülme sıklığı, izleyen kriterler kullanılarak değerlendirilmiştir: Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

Kan ve lenf sistemi hastalıkları

Bilinmiyor:    Faktör IX inhibisyonu, Yaygın damar içi pıhtılaşma

Bağışıklık sistemi hastalıkları

Bilinmiyor:    Aleıjik reaksiyon, anafılaktik / anafılaktoid reaksiyon, anjiyoödem,

ürtiker, inhibitörlerin varlığı durumunda serum hastalığı, aşırı duyarlık reaksiyonu

Sinir sistemi hastalıkları

Bilinmiyor:    Baş ağnsı, huzursuzluk, karıncalanma hissi

Kardiyak hastalıklar

Bilinmiyor:    Miyokard enfarktüsü, taşikardi

Vasküler hastalıklar

Bilinmiyor:    Hipotansiyon, tromboembolik ataklar, (örn., pulmoner emboli, venöz

tromboz, arteriyel tromboz, serebral arter trombozu), yüz ve boyunda al basması (flushing)

Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar

- 7 -

Yaygın olmayan:    Boğaz tahrişi, orofarengeal ağrı, kuru öksürük

Bilinmiyor:    Hırıltılı solunum,    dispne

Gastrointestinal hastalıklar

Bilinmiyor:    Bulantı, kusma

Deri ve deri altı doku hastalıkları

Yaygın olmayan:    Döküntü, kaşıntı

Bilinmiyor:    Ürtiker

Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

Bilinmiyor:    Nefrotik    sendrom1

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

Yaygın olmayan:    Pireksi

Bilinmiyor:    Titreme, infüzyon bölgesinde yanma ve batma, letaıji, göğüste sıkışma

hissi.

Faktör IX’a karşı inhibitörler

Klinik çalışmalarda IMMUNINE ile faktör IX inhibitörü gelişimi bildirilmemiştir. IMMUNINE ile gerçekleştirilen klinik çalışmalara, daha önceden hiç tedavi almamış hastalar dahil edilmemiştir.

İnsan koagülasyon faktör IX konsantreleri ile görülmesi olası istenmeyen etkiler: Parestezi Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlannın raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplannın herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir, (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: O 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)

4.9. Doz aşımı ve tedavisi

İnsan koagülasyon faktör IX konsantreleri ile doz aşımında ortaya çıkan herhangi bir belirti bildirilmemiştir.

Şizofrenlik Şizofrenlik Şizofrenliğin psikiatrik teşhisi hakkında çok fazla anlaşmazlık vardır. Bu sayfadaki bilgiler, şizofrenliğin teşhisi, nedenleri ve tedavisi hakkındaki faklı teoriler hakkında bilgi verecektir. Deri Kanseri Deri Kanseri Deri kanseri çok rastlanan bir hastalıktır. Üç ana türü bulunur ;genelde kemirici ülser olarak bilinen bazal hücreli karsinom, yassı hücreli karsinom ve kötü huylu tümör.