HEPAGAM B 1.0 ml 1 flakon Klinik Özellikler

Hepatit B Immunglobulini }

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    Hepatit B İmmunoglobülin, hepatit B ile akut karşılaşma veya karşılaşma riskinin yüksek olduğu durumlarda korunma amaçlı olarak aşağıda tanımlanan koşullarda,

      HBAg içeren veya içerme riski yüksek olan kan veya vücut sekresyonları ile risk yaratan karşılaşma, HBAg pozitif anneden doğan bebekler ve akut hepatit B geçiren bir kişi ile ev içi temas durumunda aşağıda belirtilen durumlarda,

        HBAg içeren kan ile riskli karşılaşma, parenteral (iğne batması, ısırma, derin yaralanma) veya mukozal yüzeylerin direkt teması (kazara göze-oral mukozaya sıçrama), oral olarak yutma (kazara içme-pipetleme) ile kan, serum veya plazma ile riskli temas ya da temas şüphesi veya alma,

        4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

        Pozoloji /uygulama sıklığı ve süresi:

        Maruz kalma sonrası profilaksi

        Maruz kalma sonrası profilaksi endikasyonları ile ilgili olarak HEPAGAM B aşağıda belirtilen şekilde olmak üzere intramüsküler verilmektedir:

        Enfeksiyöz maddelerin bir kişiden diğerine bulaşmasını önlemek amacıyla her kişi için ayrı bir flakon, steril şırınga ve iğne kullanılması önem arz etmektedir.

        HEPAGAM B, hepatit B aşısına karşı aktif bağışıklık tepkisini bozmadan aynı zamanda (ancak farklı ugulama yerinden) veya hepatit B aşısından bir ay öncesine kadar uygulanabilir. Canlı atenüe virüs aşılarının etkinliği, immünoglobulin uygulamasıyla bozulabilir; yeniden aşılama gerekli olabilir.

        HBAg içeren kan ile riskli karşılaşma

        Aşağıdaki Tablo 1, maruziyetin kaynağına ve maruz kalan kişinin aşı durumuna göre perkütan (iğne, ısırma, kesici uçlar), oküler veya mukoza zarından maruziyet için profilaksiyi özetlemektedir.

        En yüksek etkinlik için, maruz kalmayı takiben yedi gün sonraki değeri belirsiz olduğundan, HEPAGAM B ile pasif profilaksi maruziyetten sonra mümkün olan en kısa sürede verilmelidir. Maruziyetten sonra mümkün olan en kısa sürede ve mümkünse 24 saat içinde intramüsküler olarak vücut ağırlığına göre 0,06 mL/kg enjeksiyon uygulanmalıdır. Aşıyla ilgili dozaj bilgileri için hepatit B aşı prospektüsüne bakın.

        Hepatit B aşısını reddeden veya aşıya karşı tepki göstermeyen kişilere ilk dozdan sonra bir ay içerisinde ikinci doz HEPAGAM B verilmelidir.

        Tablo 1 Perkütan veya permukozal maruz kalmayı takiben hepatit B'nin profilaksisi için öneriler

        Kaynak

        Maruz kalan kişi

        Aşı olmamış

        Aşı Olmuş

        HBAg-pozitif

          Hepatit B İmmünoglobulin (insan) hemen bir kere verin*

          4.3. Kontrendikasyonlar

          Maruz kalınma sonrası profilaksi endikasyonları için HEPAGAM B intramüsküler olarak uygulanmaktadır.

          Ciddi trombositopenisi veya intramüsküler enjeksiyonu kontrendike edecek herhangi bir pıhtılaşma bozukluğu olan hastalara HEPAGAM B, beklenen faydalar olası risklere ağır bastığı takdirde verilmelidir.

          Şu durumlarda kontrendikedir:

            Bir anaflaktik öyküsü veya ürünün herhangi bir bileşenine karşı ciddi bir sistem tepkisi gösteren hastalarda,

            IgA yetersizliği olan hastalarda (HEPAGAM B 40 mikrogram/mL'den daha az IgA içermekle beraber yetersizliği olan hastalar IgA antikorlarını oluşturma potansiyeline sahip olabilir ve bir anaflaktoid reaksiyon gösterebilir)

          4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

          Genel

          HEPAGAM B intravenöz veya intramüsküler verilmek üzere formüle edilmiş olmakla beraber HEPAGAM B, karaciğer naklini takiben hepatit B'nin nüksetmesini önlemek için sadece intravenöz olarak uygulanmalıdır. Doz başına gereken büyük hacim (35 mL) nedeniyle ve birçok karaciğer transplantasyonu hastasında, transplantasyonu takiben intramüsküler uygulamaya kontrendikasyon yaratabilen trombositopeni veya pıhtılaşma bozuklukları olacağından intravenöz uygulama gereklidir.

          İntravenöz uygulama için, karaciğer naklini takiben, bazı advers ilaç reaksiyonları infüzyon hızıyla ilişkili olabilir. Bölüm 4.2'de verilen önerilen infüzyon hızı. yakından takip edilmelidir. Hastalar, infüzyon süresi boyunca ve infüzyondan hemen sonra herhangi bir semptom açısından yakından monitorize edilmeli ve dikkatle izlenmelidir.

          HBIG ve dolaşımdaki HBsAg arasında immün kompleks oluşumu nedeniyle hastalarda tedaviye bağlı advers olaylar gelişirse, doz ayarlamaları gerekebilir. İmmün komplekslerle ilgili semptomlar, antihistaminikler veya analjezik ajanlarla tedavi edilmeli ve HEPAGAM B infüzyon hızı azaltılmalıdır (bkz. bölüm 4.2. Pozoloji ve uygulama şekli).

          İzlenebilirlik

          Biyolojik tıbbi ürünlerin izlenebilirliğini artırmak için uygulanan ürünün adı ve seri numarası açıkça kaydedilmelidir.

          image

          Bulaşıcı Enfeksiyöz Ajanlar,

          HEPAGAM B, insan plazmasından elde edilmektedir. İnsan plazmasından elde edilen ilaçlar, virüsler ve teorik olarak Varyant Creutzfeldt-Jacob (v-CJD) gibi, çeşitli hastalıklara yol açabilen enfeksiyon yapıcı ajanlar içerebilirler. HEPAGAM B'de Varyant Creutzfeldt-Jacob hastalığının bulaşma riski teorik olarak minimumken, klasik Creutzfeldt-Jacob hastalığının bulaşma riski hiçbir kanıtla desteklenmez. Alınan önlemlere rağmen, bu tür ürünler halen potansiyel olarak hastalık bulaştırabilir.

          Bu tip ürünlerin enfeksiyon yapıcı ajanları bulaştırma riski, plazma verenlerin belirli virüslere önceden maruz kalıp kalmadığının izlenmesi, belirli virüs enfeksiyonlarının halihazırda varlığının test edilmesi ve belirli virüslerin yok edilmesi ve/veya inaktivasyonu ile azaltılmıştır. Bütün bu önlemlere rağmen, bu ürünler hala potansiyel olarak hastalık bulaştırabilirler. Ayrıca, henüz bilinmeyen enfeksiyon yapıcı ajanların bu ürünlerin içerisinde bulunma ihtimali mevcuttur.

          HIV, HBV, HCV gibi zarflı virüsler ve HAV gibi zarflı olmayan virüsler için etkili önlemlerin alınmasına dikkat edilmelidir. Parvovirüs B19 gibi zarflı olmayan virüslere karşı alınan tedbirler sınırlı sayıda olabilir. Parvovirüs B19 enfeksiyonu, gebelikte (fetal infeksiyon) ve immün yetmezlik ya da kırmızı kan hücre üretiminde artış olan hastalarda tehlikeli olabilir (hemolitik anemi gibi).

          Doktor, bu ilacı hastaya reçete etmeden veya uygulamadan önce hastası ile risk ve yararlarını tartışmalıdır.

          Kardiyovasküler

          Maruz kalınma sonrası profilaksi endikasyonları için HEPAGAM B intramüsküler olarak uygulanmaktadır. Ciddi trombositopenisi veya intramüsküler enjeksiyonu kontrendike edecek herhangi bir pıhtılaşma bozukluğu olan hastalara, beklenen faydalar olası risklere ağır bastığı takdirde HEPAGAM B verilmelidir.

          İmmünoglobulin intravenöz (İnsan) (IVIG) ile bağlantılı olarak nadir trombotik olaylar bildirilmiştir. Risk altındaki hastalar arasında ateroskleroz öyküsü, çoklu kardiyovasküler risk faktörleri, ileri yaş, bozulmuş kalp debisi, hiper pıhtılaşma bozuklukları, uzun süreli hareketsizlik süreleri ve/veya bilinen veya şüphelenilen hiperviskozitesi olanlar yer alabilir.

          HEPAGAM B'yi takiben trombotik advers olay riski son derece düşük olmasına rağmen, kriyoglobulinler, açlık kilomikronemisi/belirgin yüksek triaçilgliseroller (trigliseritler) veya monoklonal gamopatileri olanlar dahil olmak üzere hiperviskozite riski altındaki hastalarda dikkatli olunmalıdır. Trombotik olay geliştirme riski olan hastalarda HEPAGAM B'yi uygulanabilir minimum infüzyon hızında uygulayın.

          Renal

          İntravenöz immünoglobulin (insan) ürünlerinin akut böbrek hastalığına yatkın olan veya böbrek yetmezliği olan hastalarda böbrek fonksiyon bozukluğu meydana getirdiği rapor edilmiştir. Bu gibi hastalarda intravenöz immünoglobulin (insan) ürünlerinin uygulanabilir minimum konsantrasyonda ve infüzyon hızında verilmesi önerilmiştir. Böbrek fonksiyon bozukluğu bulunduğu çeşitli intravenöz immünoglobulin (insan) ürünleriyle birlikte rapor edilmişken, bu raporların ekserisinde bir stabilizör olarak sükroz kullanan ürünler yer almıştır. HEPAGAM B bir stabilizör olarak sükroz içermemektedir. Bunlar dikkate alınmaksızın, böbrek fonksiyonunun HEPAGAM B'nin verilmesinden önce ve ilacın verilmesini takip eden uygun aralıklarla değerlendirilmesi, bilhassa akut böbrek bozukluğu riskine sahip hastalar için önerilmiştir. Eğer böbrek fonksiyon bozukluğu meydana gelirse, HEPAGAM B'nin infüzyon hızının azaltılmasının gerekli olup olmadığını veya ürünün kullanımına devam edilip edilmeyeceğini saptamak için klinik değerlendirmeden yararlanılır.

          Duyarlılık

          HEPAGAM B verilmesini takiben alerjik reaksiyonlar meydana gelmiş olduğu için (Bkz. İstenmeyen etkiler), herhangi bir alerjik reaksiyonun tedavi edilmesi için epinefrin ve difenhidramin bulundurulmalıdır.

          HEPAGAM B eser miktarda IgA (<40 mikrogram/mL) içermektedir. IgA'ya karşı antikorları olduğu bilinen hastalar, ciddi hipersensitivite ve anafilaktik reaksiyon açısından daha büyük bir risk altındadır. HEPAGAM B, IgA'ya karşı antikorları bulunan IgA eksikliği hastalarında ve hipersensitivite geçmişinde kontrendikedir (bkz. Kontrendikasyonlar).

          4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

          Canlı virüs aşısı ile etkileşim:

          Hepatit B İmmünoglobulin verilmesi kızamık, kızamıkçık, kabakulak, suçiçeği gibi canlı atenüe virüs aşılarının etkinliğini azaltabilir. HEPAGAM B'nin verilmesinden sonra yaklaşık 3 ay kadar canlı virüs aşılarının yapılması ertelenmelidir. Canlı virus aşısından sonra 14 gün geçmeden

          HEPAGAM B alan hastalar, serolojik testleri antikorların üremiş olduğunu göstermedikçe, HEPAGAM B uygulamasından 3 ay sonra yeniden aşılanmalıdır.

          İlaç-İlaç Etkileşimleri

          HEPAGAM B ve diğer ilaçların birlikte kullanımına ilişkin veri bulunmamaktadır. Diğer ilaçlarla etkileşim gösterilmemiştir.

          İlaç-Gıda Etkileşimleri

          Gıda ile etkileşim gösterilmemiştir.

          İlaç-Bitkisel ürün Etkileşimleri

          Bitkisel ürünlerle etkileşim gösterilmemiştir.

          İlaç-Laboratuvar etkileşimi:

          Hepatit B İmmünoglobulin (insan) verilmesinden sonra pasif olarak transfer edilmiş olan antikorların hastanın kanında geçici bir artış göstermesi serolojik testlerde yanıltıcı pozitif sonuçlara yol açabilir (örn: Coomb's testi).

          Kan glukoz testi

          HEPAGAM B içinde yer alan maltoz, örneğin glukoz dehidrojenez pirolokuinkinonu (GDH- PQQ) esas alanlar olmak üzere, kan şekeri izleme sistemlerinin bazıları ile etkileşebilir. HEPAGAM B intravenöz olarak uygulansa da, yanlış yüksek glukoz okumaları potansiyeli nedeniyle, HEPAGAM B dahil maltoz içeren parenteral ürünler alan hastalarda kan glukoz düzeylerini test etmek veya izlemek için yalnızca glukoza özgü test sistemleri kullanılmalıdır. Bu durum, yaşamı tehdit eden hipoglisemiye yol açan uygunsuz insülin uygulamasıyla sonuçlanan yanlış yüksek glukoz değerlerine neden olabilir. Gerçek hipoglisemi vakaları, hipoglisemik durum yanlış yüksek sonuçlarla maskelenirse tedavi edilmeyebilir.

          Test çubuklarıyla yapılanlar da dahil olmak üzere kan şekeri test sistemiyle ilgili ürün bilgileri, maltoz içeren parenteral ürünlerle birlikte kullanıma uygun olup olmadığı tespit etmek için dikkatle gözden geçirilmelidir. Eğer herhangi bir belirsizlik varsa, maltoz içeren parenteral ürünlerle bu sistemi kullanmanın uygun olup olmadığını tespit edebilmek için test sistemi üreticisiyle iletişime geçilmelidir.

          4.6. Gebelik ve laktasyon

          Gebelik katagorisi: C

          Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar / doğum kontrolü (kontrasepsiyon)

          Bilinen olumsuz etkisi bulunmamaktadır.

          Gebelik dönemi

          HEPAGAM B ile hayvan üreme çalışmaları yapılmamıştır. HEPAGAM B'nin hamile bir kadına verildiğinde fetal zarara neden olup olmadığı veya üreme kapasitesini etkileyip etkilemediği de bilinmemektedir. Bununla birlikte, immünoglobulinler, herhangi bir belirgin olumsuz üreme etkisi olmaksızın, hamilelik sırasında uzun yıllardır yaygın olarak kullanılmaktadır. HEPAGAM B

          uygulamasının risk/faydası, her bir vaka için değerlendirilmelidir.

          Klinik denemeler sırasında gebelikte maruziyetin boyutu deneyimlenmemiştir.

          Laktasyon dönemi

          HEPAGAM B'nin anne sütüne geçip geçmediği bilinmemektedir. Birçok ilaç anne sütüne geçtiğinden, emziren bir anneye HEPAGAM B uygulandığında dikkatli olunmalıdır.

          Üreme yeteneği/Fertilite

          Hayvan üreme çalışmaları yürütülmemiştir. İnsanlardaki üreme yeteneği/fertiliteyi etkileyip etkilemediği bilinmemektedir.

          4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

          Araç ve makine kullanımı üzerine etkisi bilinmemektedir.

          4.8. İstenmeyen etkiler

          Güvenlik profilinin özeti

          Maruziyet sonrası profilakside intramüsküler kullanım ile bildirilen en yaygın yan etkiler diyare, ateş, bulantı, artralji, miyalji ve baş ağrısıdır. Olayların çoğu hafif olarak rapor edilmiştir.

          Karaciğer naklini takiben hepatit B nüksünün önlenmesinde, HEPAGAM B gibi intravenöz immünoglobulinler için en yaygın beklenen advers ilaç reaksiyonları titreme, ateş, baş ağrısı, kusma, alerjik reaksiyonlar, mide bulantısı, artralji ve orta derecede bel ağrısıdır.

          HEPAGAM B'nin onayından sonra bildirilen advers ilaç reaksiyonları, büyüklüğü belirsiz bir popülasyondan gönüllü olarak rapor edilmiştir; bu nedenle sıklıklarını güvenilir bir şekilde tahmin etmek veya ilaca maruz kalma ile nedensel bir ilişki kurmak her zaman mümkün değildir.

          Şu terimler ve sıklık dereceleri kullanılmıştır:

          Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

          MedDRA Standart Sistem Organ Sınıfı (SOC)

          Advers olay

          Sıklık

          Bağışıklık sistemi hastalıkları

          Anafilaktoid reaksiyon

          Bilinmiyor

          Anafilaktik şok

          Bilinmiyor

          Hipersensitivite

          Bilinmiyor

          Sinir sistemi hastalıkları

          Baş dönmesi

          Bilinmiyor

          Baş ağrısı

          Bilinmiyor

          Kardiyak hastalıklar

          Sinüs taşikardisi

          Bilinmiyor

          Vasküler hastalıklar

          Çilt kızarıklığı

          Bilinmiyor

          Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar

          Dispne

          Bilinmiyor

          Gastrointestinal hastalıklar

          Abdominal ağrı

          Bilinmiyor

          Mide bulantısı

          Bilinmiyor

          Deri ve deri altı doku hastalıkları

          Soğuk terleme

          Bilinmiyor

          Eritematöz döküntü

          Bilinmiyor

          Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları

          Sırt ağrısı

          Bilinmiyor

          Kasık ağrısı

          Bilinmiyor

          Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

          Asteni

          Bilinmiyor

          Göğüs ağrısı

          Bilinmiyor

          Titreme

          Bilinmiyor

          Üşüme

          Bilinmiyor

          Sıcak basması

          Bilinmiyor

          Hastalık benzeri influenza

          Bilinmiyor

          Keyifsizlik

          Bilinmiyor

          Ağrı

          Bilinmiyor

          Pireksi

          Bilinmiyor

          Gözlemler

          Lipaz artışı

          Bilinmiyor

          Transaminaz artışı

          Bilinmiyor

          Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

          Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar/risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck.gov.tr; e- posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

          4.9. Doz aşımı ve tedavisi

        Astım Astım Astımlı kişilerin akciğerlerindeki hava boruları (bronşlar) hassastır. Bu kişiler belirli tetikleyici faktörlere maruz kaldıklarında, hava boruları nefes almalarını güçleştirecek şekilde daralır. Dış Gebelik Dış Gebelik Dış gebelik, her 100 gebelikten birini etkileyen, sık görülen ve ölüme sebep olabilecek bir durumdur. Bu, döllenen yumurta, rahimin dışına yerleşirse, oluşan bir durumdur. Gebelik ilerledikçe, ağrıya ve kanamalara sebep olur.