Deva İlaçları DIAZEM 10 mg 10 ampül KUBKlinik Özellikler

DIAZEM 10 mg 10 ampül Klinik Özellikler

Diazepam }

Sinir Sistemi > Anksiyolitikler > Diazepam
Deva Holding A.Ş. | 30 December  1899

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

    4.1. Terapötik endikasyonlar

    Yetişkinler

    Diazepam anksiyolitik, antikonvülsan ve merkezi kas gevşetici bir maddedir. Diazepam, şiddetli akut anksiyete veya ajitasyonda anksiyeteyi gidermek, sedasyon sağlamak ve deliryum tremenslere bağlı ajitasyonu yatıştırmak için kullanılır.

    Diazepam, akut kas spazmı ve tetanoz tedavisi için kullanılır.

    Status epileptikus dahil akut konvülsiyonlar, ayrıca zehirlenmeye bağlı konvülsiyonlar ve febril konvülsiyonlar, endoskopi sırasında, diş hekimliğinde, cerrahide, radyolojide yardımcı olarak kullanılır. Kardiyak kateterizasyon, kardiyoversiyon, ameliyat öncesi kaygıyı gidermek, sedasyon sağlamak, hafif anestezi ve anterograd amnezi sağlamak için kullanılır.

    Pediyatrik hastalar

    DİAZEM 10 mg/2ml I.M./I.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul:

      Status epileptikus, zehirlenme sonrası konvülsiyonlarda ve febril konvülsiyonların tedavisinde;

      4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

      Yetişkinler

      Şiddetli akut anksiyete veya ajitasyon:

      4 saatten az olmayan aralıklarla tekrarlanarak 10 mg IV veya IM enjeksiyon yoluyla verilebilir.

      Deliryum tremens:

      I.M. veya I.V. yoldan 10 ila 20 mg dozlarda uygulanabilir.

      Semptomların şiddetine bağlı olarak daha yüksek dozlar verilebilir.

      Akut kas spazmı:

      4 saatten az olmayan aralıklarla tekrarlanarak 10 mg IV veya IM enjeksiyon yoluyla verilebilir.

      Tetanoz:

      Başlangıçta I.V. olarak, 1 - 4 saatlik aralıklarla tekrarlanarak vücut ağırlığı dikkate alınarak kilogram başına 0,1 – 0,3 mg dozunda verilmelidir. 24 saatte bir vücut ağırlığı dikkate alınarak kilogram başına 3 – 10 mg dozunda sürekli I.V. infüzyonu da uygulanabilir. Seçilen doz, vakanın ciddiyeti ile ilgili olmalıdır ve aşırı şiddetli vakalarda daha yüksek dozlar kullanılmalıdır.

      Status epileptikusta ve zehirlenme nedeniyle konvülsiyonlarda:

      10-20 mg I.V. veya I.M. gerektiğinde 30-60 dakika sonra tekrarlanır.

      Tıbbi gereklilik halinde, bunu yavaş intravenöz infüzyon takip edebilir (24 saat boyunca maksimum doz vücut ağırlığı dikkate alınarak kilogram başına 3 mg dozunda verilmelidir).

      Ameliyat öncesi ilaç veya premedikasyon:

      Vücut ağırlığı dikkate alınarak kilogram başına 0,2 mg dozunda verilmelidir. Normal yetişkin dozu 10 - 20 mg'dır, ancak klinik cevaba göre daha yüksek dozlar gerekebilir.

      Yaşlı veya zayıf (güçsüz) hastalar:

      Doz, normal önerilen dozun yarısını aşmamalıdır.

      Karaciğer yetmezliği:

      Kronik karaciğer hastalığı olan hastalarda DİAZEM dozunun azaltılması gerekebilir. DİAZEM vücut ağırlığı dikkate alınarak kilogram başına günde 0,603 mg (50 mg/kg/gün propilen glikol eşdeğeri) ve üzeri dozlarda uygulandığında, karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda tıbbi izleme gerektirir (bkz. Bölüm 4.4).

      Böbrek yetmezliği:

      Böbrek yetmezliğinde diazepamın yarılanma ömründe klinik olarak anlamlı bir değişiklik yoktur ve genellikle doz ayarlaması gerektirmez. DİAZEM vücut ağırlığı dikkate alınarak kilogram başına günde 0,603 mg (50 mg/kg/gün propilen glikol eşdeğeri) ve üzerindeki dozlarda uygulandığında böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda tıbbi izleme gerektirir (bkz. Bölüm 4.4).

      Kardiyorespiratuvar yetmezlik:

      Solunum depresyonu riski nedeniyle kronik solunum yetmezliği olan hastalarda daha düşük bir doz önerilir.

      Pediyatrik popülasyon

      DİAZEM propilen glikol ve etil alkol içerir (bkz. Bölüm 4.4). Avrupa İlaç Ajansı (EMA), aşağıdaki pediyatrik popülasyonlarda yardımcı madde propilen glikol için günlük maruz kalma limitleri önermiştir:

      Popülasyon

      EMA tarafından önerilen propilen glikol

      maruz kalma limiti

      Yenidoğan

      1 mg/kg/gün propilen glikol (12,07

      mikrogram/kg/gün dozunda diazepam uygulamasına eşdeğer)

      Bebekler ve küçük çocuklar ≥ 1 ay ve < 5 yaş

      50 mg/kg/gün propilen glikol (0,603

      mg/kg/gün dozunda diazepam uygulamasına eşdeğer)

      5 yaş ve 5 yaşından büyük çocuklar

      500 mg/kg/gün propilen glikol (Diazepam'ın 6,03 mg/kg/gün dozunda uygulanmasına

      eşdeğer)

      Aşağıdaki endikasyonlarda pediyatrik hastalar için önerilen dozlarda DİAZEM ile tedavi, ilişkili EMA maruziyet sınırını aşabilecek bir propilen glikol dozuna karşılık gelebilir. Böyle bir durumda, DİAZEM'i kullanma kararı, vaka bazında ve tedavinin potansiyel yararları ve risklerinin dikkatli bir değerlendirmesini takiben verilmelidir (bkz. Bölüm 4.4).

      Status epileptikus, zehirlenmeye bağlı konvülsiyonlar, febril konvülsiyonlar:

      İntravenöz enjeksiyon yolu ile:

      Pediyatrik popülasyon

      Önerilen doz

      Yenidoğan

      300 – 400 mikrogram / kg, ardından gerekirse 10 dakika sonra 300 – 400 mikrogram / kg. Her

      enjeksiyon 3 – 5 dakika boyunca verilecektir.

      1 ay - 11 yaş arası çocuklar

      300 - 400 mikrogram / kg (doz başına maksimum 10 mg), ardından gerekirse 10 dakika sonra 300 - 400 mikrogram / kg daha enjeksiyon. Her enjeksiyon 3 – 5 dakika

      boyunca verilecektir.

      12 - 17 yaş arası çocuklar

      10 mg, ardından gerekirse 10 dakika sonra 10

      mg daha uygulanır. Her enjeksiyon 3 – 5 dakika boyunca verilecektir.

      Tetanoz:

      İntravenöz enjeksiyon yolu ile:

      Vücut ağırlığı dikkate alınarak her 1 - 4 saatte bir kilogram başına 100-300 mikrogram dozunda verilmelidir.

      İntravenöz infüzyon yolu ile:

      Vücut ağırlığı dikkate alınarak kilogram başına 3 - 10 mg dozunda cevaba göre ayarlanarak, 24 saat içinde verilecektir.

      Ameliyat öncesi ilaç veya premedikasyon:

      Vücut ağırlığı dikkate alınarak kilogram başına 0,2 mg dozunda verilmelidir. Enjeksiyon yavaş bir şekilde yapılmalıdır (dakikada 0,5 ml).

      Uygulama şekli

      DİAZEM I.V. enjeksiyon, I.M. enjeksiyon veya I.V. infüzyon yoluyla verilebilir. Diazepamın I.M.enjeksiyonundan emilimi, özellikle gluteal kaslar için değişken olabilir. Bu nedenle I.M.uygulama yolu sadece I.V. uygulama mümkün değilse kullanılmalıdır.

      Seyreltme

      DİAZEM, diğer ilaçlarla veya I.V. sıvılarıyla karıştırılmamalı ve %0,9'luk sodyum klorür çözeltisi ve %5'lik dekstroz çözeltisi ile hacmen büyük intravenöz infüzyonlarında yavaşça verilmesi dışında normal olarak seyreltilmemelidir.

      %0,9'luk sodyum klorür çözeltisi ve %5'lik dekstroz çözeltisi ile yapılan geçimlilik çalışmalarında yaklaşık 0,1 mg/ml konsantrasyonda seyreltilerek elde edilen çözeltilerin oda koşullarında 24 saat boyunca geçimli olduğu gösterilmiştir.

      “DİAZEM 10 mg/2 ml I.M./I.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul†I.V. infüzyon şeklinde uygulamanın gerekli görüldüğü hallerde; en az 200 ml %0,9'luk sodyum klorür infüzyon çözeltisi veya %5'lik dekstroz infüzyon çözeltisi ile karıştırılması ve hemen kullanılması önerilmektedir.

      I.V. infüzyonu şeklinde uygulanacak çözeltilerin cam şişelerde seyreltilmesi ve uygulanması gerekliliği vardır.

      İntravenöz kullanım

      ÖNEMLİ: intravenöz uygulama sırasında yan etki olasılığını azaltmak için enjeksiyon yavaş yapılmalıdır (dakikada 1 ml çözelti). Uygulamadan sonra hastanın en az bir saat sırtüstü tutulması tavsiye edilir. Acil durumlar dışında, intravenöz kullanım sırasında her zaman ikinci bir kişi bulunmalı ve resüsitasyon olanakları her zaman mevcut olmalıdır.

      İntravenöz enjeksiyon tromboflebit ve venöz tromboz oluşmasına sebep olan lokal reaksiyonlarla ilişkili olabilir. Bu etkilerin olasılığını en aza indirgemek için, intravenöz diazepam enjeksiyonları büyük bir antekubital fossa damarına verilmelidir.

      Tedavi süresi

      Diazepamın potansiyel olumsuz etkilerinin (örneğin, bağımlılık potansiyeli ve ilişkili yoksunluk etkileri, diğer merkezi sinir sistemi depresanları ile etkileşim potansiyeli) yanı sıra yardımcı maddeleri propilen glikol ve etil alkol ile ilişkili advers etkilerin gelişme potansiyelini en aza indirmek için tedavi süresi mümkün olduğunca kısa olmalıdır (bkz. Bölüm 4.4). Parenteral DİAZEM akut bir klinik ihtiyaç olduğu durumlarda kısa süreli kullanım için tasarlanmştır. Klinik durum oral kullanım için uygun olduğunda parenteral tedaviden oral tedaviye geçilmelidir.

      Tıbbi gözetim

      Hastaların enjeksiyon zamanından sonra en az bir saat kadar tıbbi gözetim altında kalmaları önerilir. Onlara her zaman sorumlu bir yetişkinin eşlik etmesi ve 24 saatten fazla araç kullanmamaları veya makina çalıştırmamaları uyarısı verilmelidir.

      Uygulanan DİAZEM dozuna bağlı olarak, propilen glikol toksisitesi geliştirme riski taşıyan popülasyonlarda daha fazla tıbbi izleme gerekebilir - böbrek veya karaciğer yetmezliği olan hastalarda ve pediyatrik hastalarda kullanım için önerilere bakınız (Pozoloji).

      Ayrıca bkz. Bölüm 4.4.

      4.3. Kontrendikasyonlar

      DİAZEM, aşağıdaki durumlarda kullanılmamalıdır:

        Benzodiazepinlere ve preparatın bileşiminde yer alan maddelerin herhangi birine aşırı duyarlılığı olan kişilerde (bkz. Bölüm 6.1)

        4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

        Kas içi uygulama

        DİAZEM enjeksiyonunun IM kullanımı serum kreatinin fosfokinaz aktivitesinde bir artışa yol

        açabilir ve enjeksiyondan 12 ila 24 saat sonra maksimum seviyeye ulaşır. Miyokard enfarktüsünün ayırıcı tanısında bu gerçek dikkate alınmalıdır.

        Propilen glikol

        DİAZEM propilen glikol (her 1 mL'de 414 mg) ve etil alkol (her 1 mL'de 85,4 mg) içerir – ayrıca bkz. Etil alkol içeriği. Propilen glikolün yüksek dozları veya uzun süreli kullanımı ile hiperosmolalite, laktik asidoz gibi çeşitli yan etkiler bildirilmiştir; böbrek fonksiyon bozukluğu (akut tübüler nekroz), akut böbrek yetmezliği; kardiyotoksisite (aritmi, hipotansiyon); merkezi sinir sistemi bozuklukları (depresyon, koma, nöbetler); solunum depresyonu, dispne; karaciğer disfonksiyonu; hemolitik reaksiyon (intravasküler hemoliz) ve hemoglobinüri; veya multisistem organ disfonksiyonu. Advers olaylar genellikle propilen glikolün kesilmesinin ardından ve daha ciddi vakalarda hemodiyalizin ardından tersine döner.

        Popülasyona göre propilen glikol güvenlik eşikleri:

          Yenidoğanlar

          Yenidoğanlarda, Avrupa İlaç Ajansı tarafından yardımcı madde propilen glikol için 1 mg / kg / gün'lük bir güvenlik eşiği belirlenmiştir (12,07 mikrogram / kg / günlük diazepam dozuna karşılık gelir). Bu eşiğin aşılması, alkol dehidrojenaz için herhangi bir substrat (etil alkol gibi) ile birlikte uygulandığında bu popülasyonda ciddi yan etkilere neden olabilir.

          4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

          Yaşlılarda diazepam ile ilaç etkileşimlerinin potansiyel etkilerine özellikle dikkat edilmelidir.

          Opioidler

          Benzodiazepinler gibi yatıştırıcı ilaçların veya diazepam gibi ilişkili ilaçların opioidlerle birlikte kullanılması, ilave MSS depresan etkisi nedeniyle sedasyon, solunum depresyonu, koma ve ölüm riskini arttırır. Eşzamanlı kullanımın dozu ve süresi sınırlı olmalıdır (bkz. Bölüm 4.4).

            Birlikte kullanılması önerilmeyenler:

            Alkol

            Diazepam alkolle birlikte kullanılmamalıdır (MSS inhibisyonu gelişmiş sakinleştirici etkiler: araç/makine kullanma yeteneğinde bozulma.

            Sodyum oksibat:

            Eşzamanlı kullanımdan kaçının (sodyum oksibatın gelişmiş etkileri)

            HIV-proteaz inhibitörleri:

            Eşzamanlı kullanımdan kaçının (uzun süren sedasyon riskinde artış) - Zidovudin için aşağıdakileri inceleyiniz.

            4.6. Gebelik ve laktasyon

            Gebelik kategorisi D'dir.

            Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

            Hamileliğin ilk üç ayında kullanımı ile konjenital malformasyon riski artacağından çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda kullanımı önerilmez ve uygun bir doğum kontrol yöntemi uygulanması önerilir.

            Diazepam, çocuk doğurma potansiyeli olan bir kadına reçete edilirse, diazepamın kesilmesi veya hamile olduğundan şüphelenilmesi konusunda doktora başvurması konusunda uyarılmalıdır.

            Gebelik dönemi

            İnsan gebeliğinde diazepamın güvenliği ile ilgili veya hayvan çalışmalarından tehlikesiz olduğuna dair kanıt yoktur.

            DİAZEM, propilen glikol içerir (bkz. Bölüm 2 ve 4.4). Propilen glikolün hayvanlarda veya insanlarda üreme ile ilişkili veya gelişimsel toksisiteye neden olduğu gösterilmemiş olsa da, fetüse ulaşabilir. DİAZEM, zorunlu bir neden olmadıkça, hamilelik sırasında özellikle ilk ve son trimesterlerde kullanılmamalıdır.

            Diazepam eğer çocuk doğurma potansiyeli olan bir kadına reçete edilirse, hasta hamile kalmayı planlıyorsa veya hamile olduğundan şüpheleniyorsa diazepamın kesilmesi konusunda doktoruyla iletişime geçmesi için uyarılmalıdır.

            Retrospektif çalışmaların sonucu, hamileliğin ilk üç ayında diazepam alan annelerde ve bebeklerinde konjenital malformasyon riskinin arttığını göstermektedir.

            Gebeliğin sonraki aşamalarında kronik olarak benzodiazepin alan annelerden doğan bebeklerde fiziksel bağımlılık geliştirebilir ve doğum sonrası dönemde yoksunluk belirtileri geliştirme riski olabilir.

            Doğum sırasında diazepam kullanımından sonra fetal kalp hızında bir artış meydana gelmiştir. Doğumdan kısa bir süre önce yüksek dozlarda diazepam (genellikle 30 mg'dan fazla) alan annelerden doğan yenidoğanlarda hipoaktivite, hipotoni, hipotermi, apne, beslenme sorunları, hiperbilirübinemi ve kernikterus bildirilmiştir.

            Laktasyon dönemi

            Anne sütünde Diazepam tespit edilmiştir. DİAZEM, anne sütünde de bulunan propilen glikol içerir (bkz. Bölüm 2 ve 4.4). DİAZEM'in emziren hastalara uygulanması vaka bazında düşünülmelidir.

            Üreme yeteneği /Fertilite

            Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar sıçanlarda, yüksek dozlarda gebelik oranında bir düşüş ve hayatta kalan yavru sayısında azalma olduğunu göstermiştir. İnsanlarda veri bulunmamaktadır.

            4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

            Sedasyon, amnezi ve kas fonksiyonun bozulması, araç veya makine kullanma yeteneğini olumsuz etkileyebilir. Yetersiz uyku durumunda bozulmuş uyanıklık olasılığı artabilir (ayrıca bkz. bölüm 4.5). Hastalar, tek bir doz uygulaması sonrasında bile merkezi sinir sistemi üzerindeki etkilerin ertesi günde devam edebileceği konusunda uyarılmalıdır.

            Bu ilaç bilişsel işlevleri bozabilir ve hastanın güvenli bir şekilde araç kullanma yeteneğini etkileyebilir. Bu ilacı reçete ederken, hastalara aşağıdakiler söylenmelidir:

              İlaç muhtemelen araç kullanma yeteneğinizi etkileyebilir

              4.8. İstenmeyen etkiler

              Uyuşukluk, duygusuzluk, uyanıklığın azalması, konfüzyon, yorgunluk, baş ağrısı, baş dönmesi, kas güçsüzlüğü, ataksi veya çift görme ağırlıklı olarak tedavinin başlangıcında ortaya çıkar, ancak genellikle tekrarlanan uygulama ile kaybolur. Yaşlı hastalarda yüksek dozlarda konfüzyon durumları olabilir. Benzodiazepin kullanan yaşlı hastalarda düşme ve ilişkili kırık riski artar.

              Özellikle çocuklarda, tükürük ve bronşiyal sekresyon artışı bildirilmiştir. Amnezi

              Anterograd amnezi, terapötik dozajlar kullanılarak ortaya çıkabilir, risk daha yüksek dozajlarda

              artar. Amnestik etkiler uygunsuz davranışlarla ilişkili olabilir (bkz. Bölüm 4.4).

              Bağımlılık

              Kronik kullanım (terapötik dozlarda bile) fiziksel ve psikolojik bağımlılığın gelişmesine yol açabilir: tedavinin kesilmesi geri çekme veya rebound etkilerine neden olabilir (bkz. Bölüm 4.4). Benzodiazepinlerin kötüye kullanıldığı bildirilmiştir.

              Advers etkilerin görülme sıklığı aşağıdakilere göre sıralanır:

              Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

              Kan ve lenf sistemi hastalıkları

              Seyrek: Kan diskrazileri

              Çok seyrek: Lökopeni,trombositopeni, agronülositoz

              Bağışıklık sistemi hastalıkları

              Çok seyrek: Anafilaksi de dahil olmak üzere aşırı duyarlılık reaksiyonları

              Metabolizma ve beslenme hastalıkları

              Bilinmiyor: Propilen glikol toksisitesinin bir sonucu olarak metabolik asidoz, anyon açığının artması ve hiperosmolalite gibi metabolik bozukluklar bildirilmiştir (bkz. Bölüm Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).

              Psikiyatrik hastalıklar

              Yaygın: Konfüzyon

              Seyrek: Eksitasyon gibi psikiyatrik ve paradoksal reaksiyonlar, huzursuzluk, ajitasyon, sinirlilik, saldırganlık, sanrı, öfke, halüsinasyonlar, psikozlar, hafıza kaybı, kabuslar, uygunsuz davranışlar ve diğer olumsuz davranışsal etkiler gibi psikiyatrik ve paradoksal reaksiyonlar.

              Duygusuzluk, azalmış uyanıklık ve depresyon. -

              Sinir sistemi hastalıkları

              Çok yaygın: Uyuşukluk

              Yaygın: Ataksi, bozulmuş motor yeteneği, titreme.

              Yaygın olmayan: Anterograd amnezi. , Konsantrasyon sorunları, denge bozuklukları, baş ağrısı, baş dönmesi, konuşma bozukluğu

              Seyrek: Bilinç kaybı, uykusuzluk, konuşurken dilin dolaşması (disartri)

              Göz hastalıkları

              Bilinmiyor: Tersinir görme bozuklukları: Bulanık görme diplopi, nistagmus,

              Kulak ve iç kulak hastalıkları

              Bilinmiyor: Vertigo

              Kardiyak hastalıklar

              Seyrek: Bradikardi, kalp durması dahil kalp yetmezliği.

              Vasküler hastalıklar

              Seyrek: Hipotansiyon, senkop. Hipotansiyon insidansı, önerilen uygulama oranını aşmamak suretiyle azaltılabilir. Hastalar sırtüstü pozisyonda prosedür boyunca tutulmalıdır.

              Bilinmiyor: İntravenöz diazepam enjeksiyonları lokal reaksiyonlarla ilişkili olabilir ve tromboflebit ve venöz tromboz oluşabilir.

              Solunum, göğüs hastalıkları ve mediastinal hastalıklar

              Yaygın olmayan: Solunum depresyonu

              Seyrek: Solunum durması, artmış bronşiyal sekresyon.

              Bilinmiyor: Apne, obstrüktif akciğer hastalığının kötüleşmesi

              Gastrointestinal hastalıklar

              Yaygın olmayan: Gastrointestinal bozukluklar (bulantı, kusma, kabızlık, ishal), artan tükürük sekresyonu.

              Seyrek: Ağız kuruluğu, iştah artışı.

              Hepato-bilier hastalıklar

              Seyrek: Sarılık, hepatik parametrelerin değişmesi (ALT, AST, alkalin fosfataz yükselmesi).

              Deri ve deri altı doku hastalıkları

              Yaygın olmayan: Alerjik deri reaksiyonları (-eritem, deri döküntüleri ve kaşıntı)

              Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları

              Yaygın olmayan: Myastenia

              Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

              Seyrek: İdrar retansiyonu, inkontinans

              Üreme sistemi ve meme hastalıkları

              Seyrek: Jinekomasti, iktidarsızlık, libido artışı veya azalması.

              Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

              Yaygın: Yorgunluk, yoksunluk belirtileri (anksiyete, panik, çarpıntı, terleme, titreme, gastrointestinal bozukluklar, sinirlilik, saldırganlık, bozulmuş duyusal algı, kas spazmları, genel halsizlik, iştah kaybı, paranoid psikoz, deliryum, epileptik ataklar, baş ağrısı, kas ağrısı, depresyon, uykusuzluk, huzursuzluk, konfüzyon ve rebound etki oluşumu).

              Bilinmiyor: Anafilaksi, enjeksiyon bölgesinde ağrı veya tahriş (ayrıca bkz.Vasküler bozukluklar)

              Araştırmalar

              Çok seyrek: Transaminazların yükselmesi

              Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

              Pediyatrik ve geriyatrik popülasyon:

              Benzodiazepinler ile ortaya çıkan paradoksal reaksiyonlar (huzursuzluk, ajitasyon, sinirlilik, istikrarsızlık, agresiflik, öfke, saplantı, kabus, psikoz, halüsinasyon, uygunsuz davranışlar) çocuklar ve yaşlılarda daha olasıdır.

              Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

              Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)'ne bildirmeleri gerekmektedir. (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)

              4.9. Doz aşımı ve tedavisi

              Belirtiler:

              Diazepam doz aşımı belirtileri temel olarak terapötik etkilerin (ataksi, uyuşukluk, dizartri, sedasyon, kas zayıflığı, derin uyku, hipotansiyon, bradikardi, nistagmus) veya paradoksal uyarmanın yoğunlaştırılmasıdır. Çoğu durumda sadece hayati fonksiyonların gözlemlenmesi gerekir.

              Aşırı doz aşımına karşı uygun önlemler (ventilasyon, kardiyovasküler destek) gerektiren komaya, arefleksi, kardiyovasküler depresyon ve apneye yol açabilir. Benzodiazepin solunum depresan etkileri, ciddi kronik obstrüktif solunum yolu hastalığı olan hastalarda daha ciddidir. Aşırı dozda şiddetli etkiler arasında rabdomiyoliz ve hipotermi bulunur.

              Nadiren, önerilen dozlardan daha yüksek propilen glikol toksisitesi bildirilmiştir (bkz. Bölüm Özel kullanım uyarıları ve önlemleri).

              Tedavi:

              Açık bir hava yolu ve yeterli havalandırma sağlayın.

              Semptomatik hastalarda bilinç düzeyi, solunum hızı, nabız oksimetrisi ve kan basıncı gözlenmelidir. Bilinç düzeyi düşük (GCS <8; AVPU ölçeği P veya U) veya nabız oksimetrisi üzerinde oksijen doygunluğu azalmış hastalarda arteriyel kan gazı analizini göz önüne alın.

              Yatağın ayağını kaldırarak ve uygun bir sıvı vererek hipotansiyonu düzeltin. Hipotansiyonun esas olarak azalmış sistemik vasküler dirence bağlı olduğu düşünüldüğünde, noradrenalin veya yüksek doz dopamin (10 - 30 mikrogram / kg / dak) gibi alfa-adrenerjik aktiviteye sahip ilaçlar faydalı olabilir. İnotrop dozu kan basıncına göre titre edilmelidir.

              Yukarıdaki önlemlere rağmen şiddetli hipotansiyon devam ederse, santral venöz basınç izlemesi düşünülmelidir.

              Destekleyici önlemler hastanın klinik durumuna bağlı olarak endikedir. Benzodiazepinler zayıf diyaliz edilir.

              Bir benzodiazepin antagonisti olan flumazenil, bilinç düzeyi düşük olan hastalarda rutin tanı testi olarak önerilmemektedir. Benzodiazepinlere hassas olan çocuklarda veya ventilasyon ihtiyacını önlemek için KOAH hastalarında bazen ventilasyona alternatif olarak kullanılabilir. Benzodiazepin etkisini tamamen tersine çevirmek için zehirlenme durumunda gerekli veya uygun değildir. Flumazenil'in kısa bir yarı ömrü vardır (yaklaşık bir saat) ve bu durumda bir infüzyon gerekebilir. Flumazenil, hastalar özellikle benzodiazepin ve trisiklik antidepresan veya nöbetlere neden olan herhangi bir ilacın birlikte alınmasından sonra birden fazla ilaç aldığında kontrendikedir. Bunun nedeni, benzodiazepinin ikinci ilacın neden olduğu nöbetleri baskılayabilmesidir; flumazenil tarafından antagonize edilmesi, kontrolü çok zor olan ciddi status epileptikusu ortaya çıkarabilir.

              Uzun süre benzodiazepin tedavisi gören epileptik hastalarda flumazenil kullanımı önerilmemektedir. Flumazenil hafif bir intrinsik antikonvülzan etki gösterse de, bir benzodiazepin agonistinin koruyucu etkisinin ani baskılanması epileptik hastalarda konvülsiyonlara neden olabilir.

              Flumazenil kullanımında kontrendikasyonlar, geniş bir QRS veya büyümüş gözbebeği dahil trisiklik antidepresan alımını düşündüren özellikleri içerir. Postkardiyak arrest hastalarında kullanımı da kontrendikedir.

              Nöbet, kafa travması veya kronik benzodiazepin öyküsü olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır.

              Bazen bir solunum cihazı gerekli olabilir, ancak çocuklarda davranışsal değişiklikler olması muhtemel olmakla birlikte, genellikle çok az sorunla karşılaşılmaktadır.

              Eksitasyon meydana gelirse, barbitüratlar kullanılmamalıdır.

              Merkezi etkili ilaçlarla özellikle alkolle alındığında ve destekleyici önlemlerin yokluğunda aşırı dozun etkileri ölümcül olabilir.

              Grip, Soğuk Algınlığı ve Öksürük Grip, Soğuk Algınlığı ve Öksürük Grip ve soğuk algınlığı (nezle) semptomları arasındaki farkı bilmek önemlidir. Soğuk algınlığı gripten daha hafif belirtiler gösteren bir solunum yolu hastalığıdır. Kolon, Rektum yada Bağırsak Kanseri Kolon, Rektum yada Bağırsak Kanseri Bağırsak kanseri kolon veya rektumda (arka geçit) herhangi bir bölgede ortaya çıkabilir.Kolorektal kanser erken safhalarda teşhis edilmesi halinde daha kolay ve daha başarılı bir şekilde tedavi edilir.