Atabay İlaçları CETAFLU FORT 20 tablet KUBKlinik Özellikler

CETAFLU FORT 20 tablet Klinik Özellikler

Fenilefrin Hcl + Klorfeniramin Maleat + Parasetamol }

Solunum Sistemi > Diğer Soğuk Algınlığı Kombinasyonları
Atabay İlaç Fabrikası A.Ş. | 4 May  2012

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

  • 4.1. Terapötik endikasyonlar

    CETAFLU FORTE, grip ve soğuk algınlığına bağlı baş ağrısı, kas ve eklem ağrıları, ateş ve eşlik eden titreme, nazal ve sinüs konjesyonu, burun akıntısı ve hapşırık gibi semptomların tedavisinde kullanılır.

    • 4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

      Pozoloji/Uygulama sıklığı ve süresi

      12 yaşın üzerindeki çocuklar ve yetişkinlerde:

      Her 6 saatte 1 tablet kullanılır.

      Hastanın durumuna göre, doktorun gerekli gördüğü durumlarda her 4 saatte 1 tablet kullanılabilir. Günde 6 tabletten fazla kullanılmamalıdır.

      5 günden uzun süreli kullanılmamalıdır.

      Alkol alan kişilerde hepatotoksisite riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2000 mg’ıaşmaması gereklidir (3 tablet).

      Uygulama şekli

      Oral yoldan kullanılır.

      Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

      Böbrek/Karaciğer yetmezliği

      CETAFLU FORTE, karaciğer fonksiyonları bozulmuş veya Gilbert’ sendromu olan hastalarda doz azaltılmalı ya da doz intervali uzatılmalıdır.

      CETAFLU FORTE şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klerensi <10 ml/dk) doz intervali en az 8 saat olmalıdır.

      Pediyatrik popülasyon

      CETAFLU FORTE, 12 yaşın altındaki çocuklarda kullanılmamalıdır.

      Geriyatrik popülasyon

      CETAFLU FORTE’un yaşlılardadoz ayarlaması gerekmemektedir.

      Diğer

      Alkol alan kişilerde günlük alınan parasetamol dozunun 2 g’ı aşmaması gereklidir (bkz.

      4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

      CETAFLU FORTE alkolle birlikte kullanılırsa karaciğer hasarına neden olabileceğinden ilacın kullanımı süresince alkol alınmamalıdır.

      • 4.3. Kontrendikasyonlar

        CETAFLU FORTE, aşağıdaki durumlarda kontrendikedir:

        Etkin maddeler veya diğer adrenerjik ilaçlara veya içerdiği maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılık

        Monoamin oksidaz inhibitörleri (MAOI) kullanan ya da son iki hafta içinde kullanmış olan hastalar (Bkz.Bölüm 4.5)

        Trisiklik antidepresan kullanan hastalar (Bkz.Bölüm 4.5)

        Beta bloker kullanan hastalar (Bkz.Bölüm 4.5)

        Diğer sempatomimetik ilaçları kullanan hastalar (Bkz.Bölüm 4.5)

        Feokromositoma

        Şiddetli kalp-damar, karaciğer (Child-Pugh kategorisi > 9) veya böbrek hastalığı

        Hipertansiyon ve taşikardinin eşlik ettiği hastalıklar

        Hipertiroidi

           Koroner arter hastalığı

        Miksiyon sonrası mesanede bir miktar idrarın kaldığı, prostat adenomu

        Mesane boynunda obstrüksiyon

        Piloroduodenal obstrüksiyon

           Stenoz yapan peptik ülser

           Akciğer hastalıkları (astım dahil)

        Dar açılı glokom

        G-6PD (glukoz-6-fosfat dehidrojenaz) eksikliği

        Epilepsi

        Diabetes mellitus

        4.6. Gebelik ve laktasyon

        (Bkz. 4.6. Gebelik ve laktasyon)

           12 yaşın altındaki çocuklarda

        • 4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

        Anemisi olanlarda, akciğer hastalarında, karaciğer ve böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda doktor kontrolü altında dikkatli kullanılmalıdır. Akut yüksek dozda ciddi karaciğer toksisitesine neden olur. Erişkinlerde kronik günlük dozlarda karaciğer hastalığına neden olabilir. Alkolik karaciğer hastalarında dikkatli kullanılmalıdır. Önceden mevcut hepatik hastalığı bulunan hastalar için, yüksek dozda veya uzun süreli tedaviler esnasında periyodik aralıklarla karaciğer fonksiyon tetkikleri yapmak gerekebilir. Böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi < 10 ml/dk) halinde, doktorun parasetamol kullanımının yarar/risk oranını dikkatle değerlendirmesi gerekir. Doz ayarlaması yapılmalı ve hasta kesintisiz izlenmelidir.

        Önerilen doz aşılmamalı veya ardarda 5 günden daha uzun süre kullanılmamalıdır.

        Yüksek doz parasetamol ve bu arada uzunca bir süre içerisinde kullanılan toplam dozun yüksek olması; irreversibl karaciğer yetersizliğiyle birlikte analjeziklere bağlı nefropati gelişmesine neden olabilir. Hastalar bu ilacı kullanırken, parasetamol içeren daha başka ürünler kullanmamaları konusunda uyarılmalıdırlar.

        Parasetamol içeren ilaçların CETAFLU ile eş zamanlı kullanımından kaçınılmalıdır. Parasetamol içeren başka ilaçlarla birlikte kullanımı doz aşımında neden olabilir. Parasetamol doz aşımı sonuçları karaciğer nakli ya da ölüme kadar varabilen karaciğer yetmezliğine yol açabilir. Parasetamol içeren ve ağrı kesici, ateş düşürücü, grip ve nezle semptomlarını giderici ya da uykuya yardımcı ilaçlar ile birlikte kullanılması önerilmez.

          Parasetamol erişkinlerde kronik günlük dozlarda karaciğer hasarına neden

        olabilir.

           Parasetamolün alkolle birlikte kullanılması karaciğer hasarına  neden

        olabileceğinden bu ürün kullanılırken alkollü içecekler içilmemelidir.

           Alkolik   karaciğer   hastalarında dikkatli   kullanılmalıdır.   Alkol   alan

        kişilerde hepatotoksisite riski nedeniyle günlük alınan parasetamol dozunun 2000 mg’ıaşmaması gereklidir.

        Alkol bağımlılarında parasetamol dikkatli kullanılmalıdır.

        CETAFLU FORTE, karaciğer fonksiyonlarını etkileyebilecek diğer ilaçları alan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.

        Geri dönüşümsüz ciddi karaciğer hasarına neden olabilir.

        Parasetamol akut yüksek dozda karaciğer toksisitesine neden olur.

        Parasetamolü ilk kullananlarda veya daha önce kullanım hikayesi olanlarda, kullanımın ilk dozunda veya tekrarlayan dozlarında deride kızarıklık, döküntü veya bir deri reaksiyonu oluşabilmektedir. Bu durumda doktor ile irtibata  geçilerek ilacın

        kullanımının bırakılması ve alternatif bir tedaviye geçilmesi gerekmektedir. Parasetamol ile deri reaksiyonu gözlenen kişi bir daha bu ilacı veya parasetamol içeren başka bir ilacı kullanmamalıdır. Bu durum, ciddi ve ölümle sonuçlanabilen Steven Johnson Sendromu (SJS), toksik epidermal nekroliz (TEN) ve akut generalize ekzantematöz püstüloz (AGEP) dahil cilt reaksiyonlarına neden olabilmektedir.

         Bir yıl boyunca günlük terapötik parasetamol dozları alan bir hastada hepatik nekroz ve daha kısa süreli olarak aşırı doz kullanan bir hastada karaciğer hasarı bildirilmiştir. 12–48 saat içinde karaciğer enzimleri yükselebilir ve protrombin zamanı uzayabilir. Ancak klinik semptomlar dozun alınmasından 1–6 gün sonrasına kadar görülmeyebilir.

        Hepatotoksisite riskinden ötürü, parasetamol, tavsiye edilenden daha yüksek dozlarda ya da daha uzun süreli alınmamalıdır. Hafif veya orta şiddette karaciğer yetmezliği (Child-Pugh kategorisi <9) olan hastalar, parasetamolü dikkatli kullanmalıdırlar.

        Terapötik dozlarda parasetamol uygulaması sırasında serum alanin aminotransferaz (ALT) düzeyi yükselebilir.

        Terapötik dozlarda parasetamol ile hepatik oksidatif stresi arttıran ve hepatik glutatyon rezervini azaltan ilaçları eş zamanlı kullanımı, alkolizm, sepsis veya diabetes mellitus gibi çeşitli durumlar hepatik toksisite riskinde artışa neden olabilir.

        Sepsis gibi glutatyon eksikliği olan hastalarda, parasetamol kullanımı metabolik asidoz riskini artırabilir. Ciddi bir enfeksiyonunuz varsa bu metabolik asidoz riskini artırabilir. Metabolik asidoz belirtileri şunlardır:

        o Derin, hızlı ve zorlanarak nefes alıp vermek

        o Mide bulantısı ve kusma

        o İştahsızlık

        Glutatyon seviyesi azalmış, düzenli alkol kullanan, anoreksik, düşük vücut kütle indeksi olan ya da beslenme yetersizliği olan kişilerde karaciğer fonksiyon bozukluğu/hasarı tespit edilmiştir. Bu durumlar mevcutsa dikkatli kullanılmalıdır.

        Yüksek dozlarda parasetamolün uzun süreli kullanılması böbrek hasarına neden olabilir.

        Glukoz 6 fosfat dehidrojenaz eksikliği olanlarda dikkatli kullanılmalıdır. Seyrek olarak hemoliz vakaları görülebilir.

        Gilbert sendromu olan hastaların parasetamol kullanması, sarılık gibi klinik semptomlara ve daha belirgin hiperbilirubinemiye neden olabilir. Bu nedenle, bu hastalar parasetamolü dikkatli kullanmalıdırlar.

        Miyokardın sempatomimetik ilaçlara  karşı duyarlılığını artıran   anesteziklerin

        kullanıldığı durumlarda fenilefrin içeren preparatlar kullanılmamalıdır.

        Ameliyatlarda, halojenli anestezikler kullanılması durumunda, hipertansif kriz riski artacağından CETAFLU ile tedaviyi birkaç gün önce durdurmak tavsiye edilir.

           Fenilefrinin olası vazokonstriktif etkisi nedeniyle, kardiyovasküler hastalığı olan

        70 yaşın üstündeki hastalarda dikkatli olmak gerekir.

           Tanısı konmuş veya şüpheli konjenital uzamış QT sendromu veya Torsades de

        Pointes hastalarında kullanımından kaçınılmalıdır.

           Renal yetmezlik

           Hepatik yetmezlik

           Akut hepatit

           Kronik malnutrisyon ve dehidrasyon

           Kardiyovasküler sistem hastalıkları

           Bronşiyal astım

           Serebral ateroskleroz

           Diabetes Mellitus

          Hemolitik anemi

           Hipertansiyon

        İdiyopatik ortostatik hipotansiyon

          Feokromositoma

           Prostat hipertrofisi, üriner retensiyon yatkınlığı olabilir.

        Tiroid fonksiyon bozukluklarında kullanımından kaçınılmalıdır.

        CETAFLU FORTE, 12 yaşından küçük çocuklarda kullanılmamalıdır.

           5 günden uzun  süreli  kullanılmamalıdır. Tedavi kesilmelidir ve doktora

        danışılmalıdır. Akut alevlenmeler dışında fenilefrin kronik rinit tedavisinde kullanılmamalıdır.

        Aşağıdaki durumlarda doktora danışılmalıdır:

        Astım, amfizem ya da kronik bronşit gibi nefes alma problemleri varsa

        Semptomlar 3-5 gün içinde düzelmezse ya da eşlik eden yüksek ateş varsa, ateş 3 günden uzun sürmüşse, kurdeşen ya da inatçı baş ağrısı varsa

        4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

        Ürün içeriğindeki her bir maddenin neden olabileceği ilaç etkileşimleri iyi bilinmektedir ve aşağıda listelenmiştir. Bunların kombine kullanım yoluyla değişebileceğine dair bir işaret yoktur.

        Parasetamol

        Parasetamolün ilaç-ilaç etkileşimleri genellikle minördür ve ancak, diğer ilacın terapötik indeksi düşük (örneğin varfarin ve kumarin) ya da antikonvülsif ilaç olması durumunda önem kazanır.

        Parasetamolün non steroidal antienflamatuar ilaçlarla (NSAİ) birlikte kullanılması, NSAİ’ların böbreklerdeki olumsuz etkilerini arttırabilir.

        Birden fazla ağrı kesiciyle kombinasyon tedavisinden kaçınılması önerilmektedir. Bunun hastaya ekstra bir fayda sağladığını gösteren çok az kanıt vardır ve genelde istenmeyen etkilerde artışa yol açmaktadır.

        Parasetamol ile, kafein ve opiatlar gibi diğer analjezikler arasında farmakodinamik etkileşimler bulunmuştur.

        Probenesid, parasetamolün metabolizmasını engeller. Birlikte kullanan hastalarda parasetamol dozu azaltılmalıdır.

        Güncel veriler, parasetamolün hepatotoksisitesinin fenobarbital, fenitoin veya karbamazepin gibi antiepileptik ilaçlarla birlikte kullanıldığında artmadığını desteklemektedir.

        Tüberküloz tedavisinde kullanılan rifampisin ve isoniazid, parasetamolün karaciğer üzerindeki toksik etkisini artırır.

        Parasetamol ve zidovudinin özellikle kronik tedavi süresince birlikte kullanılması nötropeni insidansında artışa yol açabilir. Bu nedenle tıbbi tavsiye olmadıkça, parasetamol zidovudin ile birlikte alınmamalıdır.

        Parasetamol (veya metabolitleri), K vitaminine bağımlı koagülasyon faktörü sentezinde rol oynayan enzimler ile etkileşir. Parasetamol ile varfarin veya kumarin türevleri arasındaki etkileşimler, “uluslararası normalleştirilmiş oran” (International Normalized Ratio, INR) değerinde bir artışa ve kanama riskinde bir artışa neden olabilir. Bu nedenle, oral antikoagülan kullanan hastalar, tıbbi denetim ve kontrol olmadan uzun süreli parasetamol kullanmamalıdırlar. Ara sıra parasetamol kullanımının anlamlı bir etkisi yoktur.

        Hepatotoksik maddeler parasetamol akümülasyonunu ve doz aşımı olma riskini arttırabilir. Bazı hipnotikler ve antiepileptik ilaçlar (glutetimid, fenobarbital, fenitoin, karbamazepin, vb.) veya rifampisin ve izoniyazid gibi karaciğerde hepatik mikrozomal enzim indüksiyonuna sebep olan ilaçların tek başına kullanıldığında zararsız olan parasetamol dozlarıyla eşzamanlı kullanımı karaciğer hasarı riskini arttırabilir. Aşırı alkol tüketimi halinde, terapötik dozlarda bile parasetamol alınması da karaciğer hasarına neden olabilir.

        Parasetamolün kloramfenikol ile kombinasyon halinde kullanılması, koloramfenikolün yarılanma ömrünü uzatabilir ve dolayısıyla bu ilacın toksisite riskini arttırabilir.

        5-hidroksitriptamin (serotonin) tip 3 reseptör antagonistleri olan tropisetron ve granisetron, farmakodinamik etkileşim ile parasetamolün analjezik etkisini tamamen baskılayabilir.

        Propantelin gibi mide boşalmasını yavaşlatan ilaçlar, parasetamolün yavaş emilmesine ve dolayısıyla parasetamolün etkisinin daha geç ortaya çıkmasına neden olabilir.

        Metoklopramid gibi mide boşalmasını hızlandıran ilaçlar, parasetamolün daha hızlı emilmesine ve dolayısıyla parasetamolün etkisinin daha hızlı başlamasına neden olabilir. Benzer şekilde domperidon parasetamolün absorbsiyon hızını arttırabilir.

        Parasetamol, lamotrijin karaciğerde metabolizmasını olası indüklemesine bağlı olarak biyoyararlanımını azaltarak etkisinde azalmaya neden olabilir.

        Parasetamol emilim hızı metoklopramid ya da domperion ile artabilir ve kolestiramin ile azalabilir. Kolestramin bir saat sonra verilmelidir.

        St. John’s Wort (Hypericum perforatum – sarı kantaron) parasetamolün kan düzeylerini azaltabilir.

        Parasetamol fosfotungstik ürik asit testlerini etkileyebilir.

        Besinler ile birlikte alındığında parasetamolün emilim hızı azalabilir.

        Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

        Pediyatrik popülasyon

        Pediyatrik popülasyon için etkileşim çalışması bulunmamaktadır.

        Fenilefrin hidroklorür

        CETAFLU FORTE, monoamin oksidaz inhibitörleri (MAOI) (maklobemid dahil) kullanan ya da son iki hafta içinde kullanmış olan hastalar için kontrendikedir. Fenilefrin, MAOI’lerin etkisini potansiyalize ederek hipertansif krizi tetikleyebilir.

        Fenilefrinin diğer sempatomimetik ilaçlarla ya da trisiklik antidepresanlarla (amitriptilin gibi) birlikte kullanımı kardiyovasküler yan etki riskini arttırabilir.

        Fenilefrin, betablokerlerin ve diğer antihipertansif ilaçların (debrisokin, guanetidin, rezerpin, metildopa gibi) etkinliğini azaltabilir. Hipertansiyon ve diğer kardiyovasküler yan etkiler artabilir.

        Fenilefrin ile digoksin ve diğer kardiyak glikozitlerin birlikte kullanımı, düzensiz kalp atışı ya da kalp krizi riskini arttırabilir.

        Fenilefrin ile ergo alkoloitlerinin (Ergotamin ve metilserjit) ile birlikte kullanımı ergotizm riskini arttırabilir.

        Fenilefrin; monoamin oksidaz (MAO) inhibitörleri (maklobemid dahil), alfa- ve beta-blokerler ve antihipertansifler (debrisokin, guanetidin, rezerpin), fenotiyazin tipi antihistaminler (örneğin prometazin), bronkodilatör sempatomimetikler, trisiklik antidepressanlar (örneğin imipramin, amitriptilin), guanetidin ya da atropin, dijitalis, Rauwolfia alkaloidleri, indometazin, metildopa, diğer santral sinir sistemi uyarıcıları ve olasılıkla teofilinle etkileşime girebilme potansiyeline sahiptir.

        Oksitosik ilaçlarla birlikte kullanılan fenilefrinin pressör etkisinin arttığı, bazı genel anestetiklerle birlikte kullanılan fenilefrinin ender de olsa aritmi riski oluşturduğu bildirilmiştir. İntravenöz ergo alkaloidi (Ergotamin ve metilserjit) kullanan hastalarda kan basıncının aşırı yükselme olasılığı vardır. Digoksin ve kardiyak glikozitler düzensiz kalp atışı ve kalp krizi riskini arttırır.

        Klorfeniramin maleat

        Klorfeniramin gibi antihistaminler, barbitüratlar, opioid analjezikler, antikonvülsanlar, antidepresanlar (trisiklik ve MAOI), diğer antihistaminler, antiemetikler, antipsikotikler, anksiyolitikler, hipnotikler, alkol ve diğer santral sinir sistemi (SSS) depresanlarının (sempatomimetikler, antidepresanlar) etkilerini artırabilir.

        Atropin, trisiklik antidepresanlar ve MAO inhibitörlerinin muskarinik etkilerini arttırabilir.

        Klorfeniramin antikolinerjik aktiviteye sahip olduğundan, antikolinerjik etkiler (ör. bazı psikotrop ilaçlar, atropin ve üriner inkontinens tedavisinde kullanılan ilaçlar) bu ilaçlar artabilir. Bunun sonucunda taşikardi, ağız kuruluğu, gastrointestinal rahatsızlıklar (ör.kolik), üriner retensiyon ve baş ağrısı görülebilir.

        Klorfeniramin, fenitoin metabolizmasını inhibe eder, bu nedenle fenitoin toksisitesine neden olabilir.

        Antihistaminikler derideki histamin yanıtını baskılayabileceği için alerji testleri yapılmadan birkaç gün önce kesilmelidir.

        • 4.6. Gebelik ve laktasyon

        Genel tavsiye

        Gebelik kategorisi: C

        Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

        CETAFLU FORTE’un çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/doğum kontrolü üzerinde etkisi için çalışma bulunmamaktadır.

        Gebelik dönemi

        Gebe kadınlarda yapılan epidemiyolojik çalışmalar önerilen dozlarda oral parasetamol kullanımına bağlı olumsuz etkisi olduğunu göstermemektedir. Oral uygulama ile yapılan üreme çalışmaları herhangi bir malformasyon ya da fetotoksisite (bkz. 5.3) belirtisi göstermemiştir. Normal kullanım şartlarında, parasetamol gebelik süresince yarar-risk oranı değerlendirilerek kullanılabilir.

        Fenilefrinin gebe kadınlarda kullanımına ait data sınırlıdır. Fenilefrin kullanımı ile birlikte uterus üzerine vazokonstriksiyon ve uterus kan akışının azalması sonucu fetal hipoksi görülebilir. Gebelik sırasında fenilefrin kullanımından kaçınılmalıdır.

        Insan epidemiyolojik datası klorfeniramin ve konjenital malformasyonlar arasında bağlantı gözlenmemiştir. Bununla birlikte kontrollü klinik çalışmaların olmamasına bağlı olarak gebelik sırasından klorfeniramin kullanımından kaçınılmalıdır.

        CETAFLU FORTE’un gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik, embriyonal/fetal gelişim, doğum ya da doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir. İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

        CETAFLU FORTE, gerekli olmadıkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.

        Laktasyon dönemi

        Emziren annelerdeki farmakokinetik bir çalışmada 650 mg’lık dozun %1’inden azı anne sütünde saptanmıştır. Benzer sonuçlar diğer çalışmalarda da bulunmuştur. Bu nedenle emziren anne tarafından terapötik dozların alınması bebek üzerinde bir risk oluşturmaz.

        Fenilefrinin anne sütüne geçip geçmediğine dair mevcut data bulunmamaktadır. Emzirme döneminde fenilefrin kullanımından kaçınılmalıdır.

        Klorfeniramin maleat anne sütüne önemli miktarda geçer; bu düzeyde ilacın bebek için zararlı etki oluşturduğu bilinmemekle birlikte beraber kullanılmaması önerilir. Klorfeniramin maleat ve diğer antihistaminikler laktasyonu inhibe edebilir.

        Emzirme döneminde fenilefrin kullanımından kaçınılmalıdır.

        CETAFLU FORTE gerekli olmadıkça emzirme döneminde kullanılmamalıdır.

        Üreme yeteneği (Fertilite)

        Parasetamol ile hayvanlarda yapılan kronik toksisite araştırmalarında parasetamolün testiküler atrofiye neden olduğu ve spermatogenezi inhibe ettiği bildirilmiştir. İnsanlarda fertilite üzerindeki etkisini araştıran yeterli çalışma bulunmamaktadır. Bazı çalışmalarda nonsteroidal antienflamatuvar ilaçların fertilite üzerine engelleyicei etkisi olduğu bildirilmekle birlikte kesin sonuca varılamamıştır. Klorfeniramin ile preklinik çalışmalar, tedavi edici dozlarda fertilite üzerine zararlı bir etkisi olduğunu göstermemiştir.

        Fenilefrin ile üreme toksikolojisi üzerine yeterli çalışma bulunmamaktadır.

        4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

        4.8. İstenmeyen etkiler

        Uyuşukluk, sersemlik, ağız veya boğaz kuruluğu, baş ağrısı, uykusuzluk, irritabilite ve asabiyet, taşikardi ve palpitasyonlar, en sık bildirilen yan etkilerdir. Özellikle çocuklarda, bazen huzursuzluk ve uyku bozuklukları ortaya çıkabilir.

        Kabızlık, ishal veya şişkinlik dahil gastrointestinal bozukluklar görülebilir; bulantı ve kusma bildirilmiştir.

        Şu terimler ve sıklık dereceleri kullanılmıştır:

        Çok yaygın (≥1/10); yaygın (≥1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (≥1/1.000 ila <1/100); seyrek (≥1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)

        Parasetamol

        Parasetamolün istenmeyen etkileri genellikle hafiftir. 10 g’ın üzerinde alınması durumunda toksisite görülmesi muhtemeldir.

        Kan ve lenf sistemi hastalıkları

        Seyrek: Çok miktarda alındığında anemi, methemoglobinemi, uzun süreli kullanımda hemolitik anemiye bağlı trombositopeni, trombositopenik purpura, lökopeni, nötropeni ve pansitopeni gibi kan sayım değişiklikleri

        Bu yan etkiler parasetamol ile neden-sonuç ilişkisi içinde değildir.

        Çok seyrek: Agranülositoz, trombositopeni

        Bağışıklık sistemi hastalıkları

        Seyrek: Alerjik reaksiyonlar, anaflaksi

        Çok seyrek: Lyell sendromu

        Bilinmiyor: Bronkospazm, pozitif alerji testi, immün trombositopeni

        Sinir sistemi hastalıkları

        Yaygın: Baş ağrısı, baş dönmesi, somnolans, parestezi

        Bilinmiyor: Santral sinir sistemi stimülasyonu, ensefelopati, insomia, tremor

        Solunum, göğüs hastalıkları ve mediastinal hastalıklar

        Yaygın: Üst solunum yolu enfeksiyon belirtileri

        Seyrek: Analjezik astım sendromu da dahil astım ve bronkospazm

        Çok seyrek: Aspirin ve diğer nonsteroid antienflamatuar ilaçlara karşı duyarlılığı olan hastalarda bronkospazm

        Gastrointestinal hastalıklar

        Yaygın: Bulantı, kusma, dispepsi, flatulans, karın ağrısı, konstipasyon

        Yaygın olmayan: Gastrointestinal kanama

        Seyrek: İshal

        Hepatobilier hastalıklar

        Seyrek: Çok miktarda alındığında hepatik bozukluk, karaciğer enzimlerinin yükselmesi

        Çok seyrek: Hepatik disfonksiyon

        Deri ve deri altı doku hastalıkları

        Seyrek: Ürtiker ve diğer deri döküntüleri, kaşıntı, alerjik ödem ve anjiyoödem, akut generalize eksantematöz püstülozis, eritema multiform, Stevens-Johnson sendromu ve toksik epidermal nekroliz (fatal sonuçlar dahil)

        Bu belirti ilacın kesilmesiyle kaybolur.

        Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

        Yaygın olmayan: Parasetamolün terapötik dozlarını takiben nefrotoksik etkileri yaygın değildir. Uzun süreli uygulamada papiler nekroz bildirilmiştir.

        Asetilsalisilik asiti tolere edemeyen hastalar (örneğin astım hastaları), yaygın olarak (%5-10) parasetamole reaksiyon gösterebilir.

        Fenilefrin hidroklorür

        Fenilefrinle yapılan klinik çalışmalarda gözlenen en yaygın advers olaylar aşağıda belirtilmiştir.

        Endokrin hastalıkları

        Bilinmiyor: Fenilefrinin sempatomimetik etkisine bağlı ilave advers etkiler görülebilir. Bunlar kan basıncının (özellikle hipertansif hastalarda) yükselmesi, refleks bradikardi, midriazis (glokom üzerine etki ile), metabolik fonksiyonun endokrin ve diğer düzenleyicileri üzerindeki etkileri içerebilir.

        Psikiyatrik hastalıklar

        Bilinmiyor: Sinirlilik, irritabilite, huzursuzluk ve heyecanlanma

        Sinir sistemi hastalıkları

        Bilinmiyor: İnsomnia,baş ağrısı, baş dönmesi

        Kardiyak hastalıkları

        Bilinmiyor: Kan basıncının (özellikle hipertansif hastalarda) yükselmesi, refleks bradikardi

        Gastrointestinal hastalıklar

        Bilinmiyor: Bulantı, kusma

        Pazarlama sonrasında tanımlanan advers olaylar aşağıda tanımlanmıştır. Bu advers olayların sıklığı bilinmiyor fakat büyük olasılıkla seyrek olduğu düşünülmektedir.

        Göz hastalıkları

        Bilinmiyor: Midriyazis, akut açılı glokom (kapalı açılı glokomu olanlarda görülmesi daha olasıdır.)

        Deri ve deri altı doku hastalıkları

        Bilinmiyor:   Alerjik reaksiyonlar (ör:   raş, ürtiker, alerjik dermatit), diğer

        sempatomimetiklerle oluşabilecek çapraz duyarlılığın dahil olduğu hipersensitivite reaksiyonlarıdır.

        Kardiyak hastalıklar

        Bilinmiyor: Taşikardi, palpitasyon

        Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

        Bilinmiyor: Dizüri, üriner retansiyon, bu daha çok mesane çıkış obstrüksiyonuyla meydana gelir, prostatik hipertrofi gibi

        Fenilefrin kap atım hızında hafif bir artışa yol açabilir. Nadiren baş dönmesi, baş ağrısı, hipertansiyon ve huzursuzluk bildirilmiştir.

        Miksiyon başlangıcında zorlanma ve damla, ağrılı idrar yapma bildirilmiştir.

        Klorfeniramin maleat

        Kan ve lenf sistemi hastalıkları

        Seyrek: Anemi, hemolitik anemi, methemoglobinemi, trombositopeni, trombositopenik purpura, lökopeni, nötropeni, pansitopeni, agranülositoz

        Metabolizma ve beslenme hastalıkları

        Seyrek: Anoreksi

        Psikiyatrik hastalıklar

        Seyrek: Depresyon, kabuslar, insomnia

        Sinir sistemi hastalıkları

        Bilinmiyor:  Baş ağrısı, sedasyon, çocuklarda paradoksikal eksitasyon, yaşlılarda

        konfüzyonal psikoz

        Seyrek: Baş dönmesi, iritabilite, konsantre olamama

        Göz hastalıkları

        Seyrek: Bulanık görme

        Kulak ve iç kulak hastalıkları

        Seyrek: Tinnitus

        Kardiyak hastalıklar

        Seyrek: Taşikardi, palpitasyon, aritmi, hipotansiyon

        Vasküler hastalıklar

        Hipertansiyon

        Solunum göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları

        Seyrek: Bronşial sekresyonda kalınlaşma

        Gastrointestinal hastalıklar

        Bilinmiyor: Ağız kuruluğu

        Seyrek: Bulantı, kusma, dispepsi, karın ağrısı, diyare

        Hepato-biliyer hastalıkları

        Seyrek: Sarılık dahil hepatit

        Deri ve derialtı doku hastalıkları

        Bilinmiyor: Ürtiker, eksfoliyatif dermatit dahil alerjik reaksiyonlar, fotosensitivite, deri reaksiyonları

        Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik hastalıkları

        Bilinmiyor: Kas seyirmesi ve inkoordinasyonu

        Böbrek ve idrar yolu hastalıkları

        Bilinmiyor: Üriner retansiyon

        Grip, Soğuk Algınlığı ve Öksürük Grip, Soğuk Algınlığı ve Öksürük Grip ve soğuk algınlığı (nezle) semptomları arasındaki farkı bilmek önemlidir. Soğuk algınlığı gripten daha hafif belirtiler gösteren bir solunum yolu hastalığıdır. En Yaygın Alerji Türleri En Yaygın Alerji Türleri Bağışıklık sistemi, polen, arı zehiri veya evcil hayvan gibi yabancı bir maddeye veya çoğu insanda reaksiyona neden olmayan bir yiyeceğe tepki gösterdiğinde alerjiler meydana gelir.