RYTMONORM 150 mg 30 tablet Klinik Özellikler

Propafenon Hcl }

Abbott Laboratuvarları İthalat İhracat Tic. Ltd. Şti.

4.1. Terapötik endikasyonlar

4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

Rytmonorm® tedavisinin hastane koşullannda ve aritmi tedavisi deneyimi olan bir hekim tarafından başlanması önerilir. Bireysel idame doz EKG izlemi ve kan basmcı kontrolünü içeren kardiyolojik izlem ile saptanmalıdır. QRS aralığında >%20 uzama saptandığında, EKG normal sınıra dönene dek doz azaltılmalı ya da ilaç kesilmelidir.

Oral uygulama

Film tabletler, propafenonun acı tadı ve yüzeyel anestezik etkisinden dolayı emilmeden ve çiğnenmeden, yemeklerden sonra bir miktar sıvı ile alınmalıdır.

Dozaj hastanın gereksinimleri doğrultusunda, bireysel olarak ayarlanmalıdır.

Erişkinler:

Ağırlığı 70 kg civanndaki hastalarda, başlangıçtaki titrasyon dönemi ve idame tedavisi sırasında, iki ya da üç doza bölünmüş halde günde 450 - 600 mg önerilmektedir (3x1 Rytmonorm 150 mg Film Tablet’ten, 2x1 Rytmonorm 300 mg Film Tablet’e kadar). Bazı vakalarda günlük dozun 900 mg’a çıkanlması gerekebilir (3x1 Rytmonorm 300 mg Film Tablet veya 3x2 Rytmonorm 150 mg Film Tablet). Vücut ağırlığı daha düşük hastalarda günlük dozlar bu doğrultuda azaltılmalıdır. Doz artışı ancak üç - dört günlük tedavi uygulamasından sonra yapılmalıdır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Çocuklar

Rytmonorm® 150 mg Film Tablet çocuklarda kullanılmaya uygun değildir.

Yaşlılar

Bu hasta popülasyonunda güvenirlik ve etkinlik açısından bütün olarak bir fark gözlenmemiştir fakat bazı yaşlı hastalann daha duyarlı olması dışlanamaz. Bu nedenle bu hastalar dikkatle izlenmelidir. Tedavi sırasında daha yüksek propafenon plazma konsantrasyonlan gözlenmiştir. Bu sebeple yaşlılar daha düşük doza yanıt verebilir. Aym durum idame tedavisi için de geçerlidir. İhtiyaç duyulabilecek herhangi bir doz artınmı, beş -sekiz gün süreyle tedavi uygulanmaksızın yapılmamalıdır. Bu gibi hastalarda terapötik gerekli doz artışlannın kararlı düzey plazma konsantrasyonlarına ulaşıncaya kadar (genelde yaklaşık 5-8 gün sonra) azaltılması önerilir. Bu önlem tedavinin başlangıç fazı boyunca bu gibi hastalarda proaritmik etki oluşma riskini azaltır. Propafenon titrasyonu EKG ve klinik izleme ile yapılabilir.

Karaciğer ve/veya böbrek yetmezliği: Standart terapötik dozlardan sonra ilaç birikimi olabilir. Bu tür tabloları olan hastalarda yine de, EKG ve klinik izleme ile propafenon hidroklorür titrasyonu yapılabilir.

Propafenon yaygın olarak, doyurulabilen hepatik oksidaz yolağı ile metabolize olur. Propafenonun artan biyoyararlanımı ve eliminasyon yarı ömrü düşünüldüğünde, önerilen dozun azaltılması gerekebilir.

Propafenon ve majör metabolİtinin eliminasyonu böbrek yetmezliğinden etkilenmemekle birlikte bu hastalarda dikkatli kullanılmadır.

Günlük doz sadece çok istisnai durumlarda ve sıkı kardiyolojik kontrol altmda aşılabilir. Özellikle yaşlılarda, daha önceden belirgin myokard hasarı, belirgin karaciğer veya böbrek bozukluğu olan hastalarda, tedavinin başlangıç fazında propafenon dozu dikkatle ve küçük doz basamaklan ile artırılmalı ve gerekirse plazma konsantrasyonlan İzlenmelidir. İlk doz artışı en erken tedavi başlangıcından üç - dört gün sonra olmalıdır.

Ventriküler aritmili hastalar: Propafenon tedavisinin başlangıcında dikkatli bir kardiyolojik takibe ihtiyaçlan vardır. Bu hastalarda ancak, acil kardiyolojik ekipmanın bulunduğu ve izleme olanağının sağlandığı durumlarda ilaç başlanmalıdır. Tedavi süresince düzenli kontroller gereklidir (örneğin aylık standart EKG, üç ayda bir Holter monitoring, eğer gerekirse eforlu EKG). QRS veya QT’de uzama %25’ten fazla veya PR’de uzama %50’den fazla veya QT’de uzama 500 msn’den fazla ise veya kardiyak aritmilerin sıklığında ve şiddetinde bir artma meydana gelmişse, tedaviye devam edip etmeme karannı gözden geçirmek gerekir.

QRS kompleksi belirgin ölçüde genişlemiş olan hastalarda ya da ikinci veya üçüncü derecede AV blok oluşması durumunda, dozun azaltılması gündeme getirilmelidir.

4.3. Kontrendikasyonlar

Propafenon hidroklorür aşağıdaki durumlarda kontrendikedİr:

• Etkin madde propafenon hidroklorüre ya da ilacın diğer bileşenlerinden herhangi birine karşı var olduğu bilinen aşın duyarlılık,

• Bilinen Brugada sendromu,

Önemli yapısal kalp hastalıklan:

. Sol ventrikül debisinin %35’in altmda olduğu kontrol altına alınmamış konjestif kalp yetmezliği,

. Kardiyojenik şok (aritmi nedenli olanlann dışında),

• Ağır semptomatik bradikardi,

• Yapay bir pacemaker’m bulunmadığı durumlarda, sinüs düğümü disfonksiyonu, atriyal iletim bozukluklan, ikinci derece ya da daha büyük atriyoventriküler blok veya dal bloğu ya da distal blok,

Ağır hipotansiyon,

• Elektrolit dengesinde belirgin bozukluklar (özellikle potasyum metabolizması bozukluklan),

• Ağır obstrüktif akciğer hastalığı,

• Eşzamanlı olarak ritonavir kullanan hastalar (bkz.Bölüm 4.5 Diğer tıbbi ürünlerle etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri)

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Propafenon hidroklorüre karşı alman yanıtın tedaviye devam edilmesini destekleyip desteklemediğini belirlemek amacıyla, propafenon hidroklorür verilen her hastanın tedaviden önce ve tedavi sırasında elektrokardiyografık ve klinik olarak değerlendirilmesi önem taşır.

Asemptomatik taşıyıcılarda propafenon kullanımı sonrasında gizli Brugada sendromu aşikar hale gelebilir ya da Brugada benzeri elektrokardiyogram (EKG) değişiklikleri tetiklenebilir. Propafenon ile tedaviye başlandıktan sonra Brugada sendromunu düşündüren değişikliklerin dışlanması için bir EKG çekilmelidir.

Pacemaker takılmış hastalarda propafenon tedavisi pacemaker1 ın uyan oluşturma ve duyarlılık eşiğini değiştirebilir. Bu nedenle tedavi esnasında pacemaker fonksiyonu kontrol edilmeli ve gerekirse yeniden programlanmalıdır.

Paroksismal atriyal fibrilasyonun, 2:1 iletim bloğunun ya da 1:1 iletiminin eşlik ettiği atriyal flattere dönüşme potansiyeli vardır (Bkz. İstenmeyen Etkiler).

4.3. Kontrendikasyonlar

Propafenon hidroklorür astım gibi obstrüktif havayolu tıkanıklıklan olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.

Rytmonorm®’un zayıf negatif inotropik etkisi kalp yetmezliğine yatkınlığı olan hastalarda önemli olabilir.

Lokal anesteziklerle (örneğin pacemaker implantasyonu sırasında, operasyonlarda veya diş tedavisinde), kalp hızım ve/veya miyokard kontraktilitesini azaltan ilaçlarla (örneğin beta-blokörler, trisiklik antidepresanlar) birlikte uygulandığında Rytmonorm’un etkisinin artmasının mümkün olduğu ve ilaç yan etkilerinde potansiyalizasyon olasılığı dikkate alınmalıdır.

Propafenon hidroklorürün CYP2D6 ile metabolize edilen ilaçlarla (venlafaksin gibi) birlikte uygulanması, bu ilaçlann kan düzeylerinde artış ile sonuçlanabilir. Propafenon hidroklorür tedavisi sırasında, propranolol, metoprolol, desipramin, siklosporin, teofilin ve digoksin plazma ya da kan konsantrasyonlannda artışlar bildirilmiştir.

Propafenon ile eşzamanlı kullanıldığında propranolol ve metoprolol plazma düzeylerinde artış gözlenmiştir. Bu nedenle bu beta blokörlerin dozunun azaltılması gerekebilir. Diğer beta blokörlerle ilgili etkileşime ilişkin aynntılı bilgi bulunmamaktadır.

CYP2D6, CYP1A2 ve CYP3A4 enzimlerini inhibe eden ilaçlar, öm. ketokonazol, simetidin, kinidin, eritromisin ve greyfurt suyu, propafenon hidroklorür düzeylerinde artışa yol açabilir. Propafenon hidroklorür bu enzimlerin inhibitörleriyle birlikte uygulandığında, hasta yakından izlenmeli ve doz gereğince ayarlanmalıdır.

4.3. Kontrendikasyonlar

Amiodaron ve propafenon hidroklorür kombinasyon tedavisi iletim ve repolarizasyonu etkileyebilir ve pro-aritmik potansiyel taşıyan anormalliklere yol açabilir. Alınan terapötik yanıta göre her iki bileşik için de doz ayarlaması gerekli olabilir.

Propafenon ve lidokain hastalarda eş-zamanlı olarak kullanıldığında, farmakokinetik özellikleri üzerinde önemli etkiler görülmemiştir. Ancak propafenon hidroklorür ve intravenöz lidokainin eş-zamanlı kullanımında, lidokainin santral sinir sistemine ilişkin yan etki oluşturma riskinde artış olduğu bildirilmiştir.

Fenobarbitalin bir CYP3A4 indükleyicisi olduğu bilinmektedir. Eş-zamanlı kronik fenobarbital kullanımında, propafenon hidroklorür tedavisine alman yanıtın izlenmesi gerekir.

Propafenon hidroklorürün fenobarbital ve/veya rifampisin ile birlikte kullanılması, propafenon plazma düzeylerindeki azalmanın sonucu olarak, propafenon hidroklorürün antiaritmik etkisini azaltabilir.

Eş-zamanlı oral antikoagülan (öm. fenprokumon, varfarin) almakta olan hastalarda pıhtılaşma durumunun yakından izlenmesi önerilmektedir, çünkü propafenon hidroklorür bu ilaçlann etkinliğini artırarak protrombin zamanında yükselmeye neden olabilir.

Fluoksetin ve paroksetin gibi S SRİ ilaçlarla eşzamanlı kullanıldığında plazma propafenon hidroklorür düzeyi artabilir. Hızlı metabolize edicilerde propafenon hidroklorür ile fluoksetinin birlikte kullanılması, S propafenonun CmakS ve EAA değerlerini %39 ve %50 oranında, R propafenonun Cmaks ve EAA değerlerini ise %71 ve %50 oranında artırmıştır. İstenilen terapötik yanıtı elde etmek için, daha düşük propafenon dozlan yeterli olabilir.

Gebelik kategorisi: C Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

Herhangi bir veri bulunmamaktadır.

Gebelik Dönemi:

Hayvanlarda yürütülmüş çalışmalar teratojenik etki göstermemiş olmakla birlikte, gebe kadınlarda yürütülmüş yeterli ve kontrollü çalışma bulunmamaktadır. Propafenon hidroklorür gebelikte, sadece potansiyel yararlan, fetus üzerindeki potansiyel risklere üstün geldiğinde kullanılmalıdır. Propafenon hidroklorürün insanlarda plasenta bariyerini geçtiği bilinmektedir. Göbek kordonundaki propafenon konsantrasyonunun, anne kanındakinin %30’u kadar olduğu bildirilmiştir.

Laktasyon dönemi:

Propafenonun insan sütüne geçip geçmediği incelenmemiştir. Kısıtlı veriler propafenonun insan sütüne geçebileceğini düşündürmektedir. Propafenon hidroklorür bebeklerini emziren annelerde dikkatle kullanılmalıdır.

Üreme yeteneği / Fertilite:

Herhangi bir veri bulunmamaktadır.

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

Bulanık görme, baş dönmesi, bitkinlik hissi ve postural hipotansiyon hastanın reaksiyon hızım etkileyebilir ve kişinin makine ve araç kullanma yetisini bozabilir.

4.8. İstenmeyen etkiler

Beş faz
II
çalışması ve iki faz III çalışmasında propafenon hidroklorür SR alan 885 hastanın ez az bir tanesinde ortaya çıkan klinik advers reaksiyonlar Tablo l’de gösterilmiştir. IR formülasyonlanmn advers reaksiyonlannın ve sıklıklannın benzer olması beklenir. Bu tablo aynı zamanda propafenon ile ilgili pazarlama sonrası deneyim kapsamındaki advers reaksiyonlan da içermektedir. En azından muhtemelen propafenon ile ilgili olduğu düşünülen reaksiyonlar sistem organ sınıfına ve sıklığa göre aşağıdaki sıklık tanımlan kullanılarak gösterilmiştir: çok yaygın (>1/10), yaygm (>1/100-<1/10), yaygm olmayan (>1/1000-<1/100) ve bilinmiyor (pazarlama sonrası deneyim kapsamındaki advers reaksiyonlar; sıklığı mevcut verilerle hesaplanamamış olanlar). Ciddiyet derecesi değerlendirilebildiğinde, her bir sıklık grubu içinde advers reaksiyonlar azalan derece sırasına göre sunulmuştur.

Tablo 1

MedDRA sistem Organ sınıfı

MedDRA tarafından tercih edilen terim

Sıklık

Kan ve lenfatik sistem bozukluklan

Trombositopeni

Yaygm olmayan

Agranülositoz, lökopeni, granülositopeni

Bilinmiyor

İmmün sistem bozukluklan

Aşın duyarlılık 1

Bilinmiyor

Metabolizma ve beslenme bozukluklan

iştah azalması

Yaygın olmayan

Psikiyatrik bozukluklar

Anksiyete

Yaygın

Konfuzyon

Bilinmiyor

Sinir sistemi bozukluklan

Baş dönmesi 2

Çok yaygın

Baş ağnsı, disgözi

Yaygm

Senkop, ataksi, parestezi

Yaygın olmayan

Göz bozukluklan

Görmede bulanıklık

Yaygm

Kulak ve labirent bozukluklan

Vertigo

Yaygm olmayan

Kardiyak bozukluklar

Kalp ileti bozukluklan3, çarpıntılar

Çok yaygm

Sinüs bradikardisi, bradikardi, taşikardi, atriyal flatter

Yaygm

Ventriküler taşikardi, aritmi

Yaygm olmayan

Ventriküler fibrilasyon, kalp yetmezliği4

Bilinmiyor

Vasküler bozukluklar

Hipotansiyon

Yaygm olmayan

Ortostatik hipotansiyon

Bilinmiyor

Respiratuvar, torasik ve mediyastinal bozukluklar

Dispne

Yaygm

Gastrointestinal bozukluklar

Kann ağnsı, kusma, bulantı, konstipasyon, ağız kuruluğu

Yaygın

Gastrointestinal rahatsızlık

Bilinmiyor

Hepatobiliyer bozukluklar

Bozuk karaciğer fonksiyonu5

Yaygm

Hepatoselüler hasar, kolestaz, hepatit, sanlık

Bilinmiyor

Cilt ve cilt altı dokusu bozukluklan

Ürtiker, kaşıntı, döküntü, eritem

Yaygm olmayan

Kas iskelet ve bağ dokusu bozukluklan

Lupus benzeri sendrom

Bilinmiyor

Üreme sistemi ve meme bozukluklan

Erektil disfonksiyon

Yaygın olmayan

Sprem sayısında azalma0

Bilinmiyor

Genel bozukluklar ve uygulama yerinde görülen bozukluklar

Göğüs ağnsı, halsizlik, yorgunluk

Yaygın

1. Kolestaz, kan diskrazileri ve döküntü ile kendini belli edebilir.

2. Vertigo hariç

3. Sinoatriyal blok, atriyoventriküler blok ve intraventriküler blok dahil

4. Daha önceden var olan kalp yetmezliği artabilir

5. Bu terim yüksek aspartat aminotransferaz, alanin aminotransferaz, gamma-glutamil transferaz ve kan alkalin fosfataz gibi anormal karaciğer fonksiyon testlerini kapsar

6. Propafenon kesildiğinde azalmış olan sperm sayısı tekrar artar.

4.9 Doz aşımı ye tedavisi Semptomlar:

Myokardiyal semptomlar

Propafenon hidroklorür doz aşımının miyokard üzerine etkisi, PQ uzaması, QRS kompeksinde genişleme, sinüs düğümü otomatisitesinin baskılanması, AV blok, ventriküler taşikardi, ventriküler flatter ve ventriküler fibrilasyon gibi impuls oluşumu ve iletiminde bozukluklar şeklinde ortaya çıkar. Kontraktilitedeki azalma (negatif inotropik etki), ağır vakalarda kardiyovasküler şoka neden olabilecek hipotansiyona yol açabilir.

Kalp dışı semptomlar

Baş ağnsı, baş dönmesi, bulanık görme, parestezi, tremor, bulantı, konstipasyon ve ağız kuruluğu sıklıkla görülebilir.

Ağır zehirlenme durumlannda, klonik-tonik konvülsiyonlar, parestezi, somnolans, koma ve solunum arresti olabilir. Doz aşımı ölümle sonuçlanabilir.

Terapötik önlemler:

Genel acil önlemlerin yanısıra hastanın yaşamsal parametreleri yoğun bakım şartlarında izlenip gerekli durumlarda düzenlenmelidir.

Spesifik önlemler:

. Bradikardi: Doz azaltılır veya kesilir. Gerekirse Atropin.

. S A veya
II.
veya III. derece AV-blok: Atropin, orsiprenalin, gerekirse pace-maker.

. Intraventriküler kalp bloğu (Ana Dal bloğu): Doz azaltılır veya ilaç kesilir. Sınıf 1 antiaritmik ajanlar tarafından oluşturulan dal bloğuna ilişkin güvenli bir antidot mevcut olmadığı için gerekirse elektrokardiyoversiyon yapılır. Elektrostimülasyon uygulanamıyorsa, yüksek dozlarda orsiprenalin uygulanarak QRS aralığı kısaltılmaya çalışılmalıdır.

. Kan basıncında azalma ile birlikte kalp yetmezliği: İlaç kesilir. Kalp glikozitleri, diüretikler, gerekirse adrenalin ve/veya dopamin ve dobutamin gibi katekolaminler. Akciğer ödeminde yüksek doz nitrogliserin.

. Akut doz aşımı durumlarında (öm. intihar girişimi) alınacak önlemler

- Ağır hipotansiyon ve bradikardi durumunda (genellikle hasta bilinçsizdir):

Atropin 0,5-1 mg IV, adrenalin 0.5-1 mg IV veya gerekirse sürekli damla infiizyonu yoluyla adrenalin. Hız, klinik yanıta bağlı olacaktır.

- Serebral konvülsiyonların görülmesi durumunda:

İntravenöz diazepam. Havayollan açık tutulmalıdır. Gerekirse intübasyon ve kontrollü respirasyon (gevşeme, öm. 2-6 mg Pancuronium).

. Asistol veya ventriküler fibrilasyon nedeniyle dolaşımın arresti:

- Temel kardiyopulmoner resüsitasyon önlemleri (ABC kuralı):

Hava yollan; yani hava yollannın açılması ve/veya entübasyon Nefes alma, yani mümkünse oksijenin artınlması Dolaşım, yani kalp masajı (Gerekirse birkaç saat boyunca!)

- 0.5-1 mg IV veya trake borusu yoluyla 10 ml fizyolojik tuz çözeltisi içinde dilüe edilmiş 1.5 mg Adrenalin. Klinik yanıta bağlı olarak gerekirse tekrarlayınız

- %8.4 sodyum bikarbonat, başlangıç dozu 1 ml/kg IV, 15 dakika sonra tekrarlayınız. Ventriküler fibrilasyon durumunda defibrile ediniz.

Tedaviye karşı direnç varsa, intravenöz olarak 5-15 mEq potasyum klorür çözeltisi uyguladıktan sonra tekrarlayınız.

- Katekolaminlerin ilavesi yoluyla infüzyon (adrenalin ve/veya dopamin/dobutamin).

- Gerekirse, 145/150 mEq/l oranında serum sodyum seviyesine ulaşılana kadar sodyum klorür çözeltisinin ilavesi yoluyla infüzyon (80-100 mEq).

. Gastrik lavaj

. 25-50 mg IV Deksametazon . Sorbitol çözeltisi %40 1 ml/kg vücut ağırlığı IV . Pacemaker (Kalp pili)

Semptomatik yoğum bakım önlemleri.

Proteinlere yüksek oranda bağlanma (%95) ve dağılım hacminin geniş oluşuna bağlı olarak, hemodiyaliz etkisizdir ve hemoperfuzyon yoluyla eliminasyon girişimleri de sınırlı bir etki sağlar.

Pankreas Kanseri Pankreas Kanseri Pankreas karnın alt kısmında yatay şekilde bulunan bir organdır. Sindirime yardımcı olan enzimleri ve kan şekerini yönetmeye yardımcı olan hormonları vücuda dağıtmakla görevlidir. Rahim Boyu ( Serviks ) Kanseri Rahim Boyu ( Serviks ) Kanseri Rahim boynu (serviks) kanseri 35 yaş altı kadınlarda görülen vakalarda meme kanserinden sonra ikinci sırayı alır.Serviks kanserinin gelişmesi yıllarca sürebilir.