PHOSMYCIN 3 G saşe Klinik Özellikler

Fosfomisin }

Enfeksiyona Karşı Kullanılan (Antienfektif) İlaçlar > Diğer Antibakteriyeller > Fosfomisin
World Medicine İlaç San. ve Tic. Ltd.Şti | 21 June  2016

4.   KLİNİK ÖZELLİKLER

4.1. Terapötik endikasyonlar

PHOSMYCİN fosfomisine duyarlı patojenlerin neden olduğu komplike olmamış alt üriner sistem enfeksiyonlarının tedavisinde endikedir.

Yetişkin erkek ve kadınlardaki alt üriner sistem enfeksiyonlarını da içeren idrar yolu enfeksiyonlarının diyagnostik ve cerrahi girişimlerinin profılaksisinde kullanılır.

4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

 Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:

PHOSMYCİN komplike olmamış üriner sistem enfeksiyonlarında tek doz (3 g) olarak kullanılır.

PHOSMYCİN’in yetişkin erkek ve kadınlardaki alt üriner sistem enfeksiyonlarını da içeren idrar yolu enfeksiyonlarının diyagnostik ve cerrahi girişimlerinin öncesinde önerilen

ı/ıo

profılaksi dozu iki saşedir (2 kere 3 g). İlk doz cerrahi girişimden 3 saat sonra, ikinci doz cerrahi girişimden 24 saat sonra alınmalıdır.

Uygulama şekli:

PHOSMYCİN içeriği oda ısısındaki bir bardak suda karıştırılarak çözündürülür, hazırlandıktan hemen sonra tamamı içilir. PHOSMYCİN sulu çözeltisi homojen ve donuk renklidir (opelesan).

PHOSMYCİN aç karnına alınmalıdır (yemeklerden 2-3 saat sonra). Tercihen geceleri yatmadan önce ve mesane boşaltıldıktan sonra kullanılması önerilir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Böbrek yetmezliği:

Ciddi böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi <10 ml/dk) olan hastalarda kullanılmamalıdır, (bkz. bölüm 4.3.)

Karaciğer yetmezliği:

Karaciğer yetmezliği olan hastalar için özel bir doz ayarlaması bulunmamaktadır.

Pediyatrik popülasyon:

12 yaş ve altındaki çocuklarda fosfomisinin etkililik ve güvenliliği ile ilgili yeterli klinik çalışma bulunmadığından, kullanımı önerilmemektedir.

Geriyatrik popülasyon:

Geriyatrik popülasyonda tedavi erişkinlerde önerilen ile aynıdır.

4.3. Kontrendikasyonlar

PHOSMYCİN’in kullanımı aşağıdaki durumlarda kontrendikedir:

•    Fosfomisine veya üründeki herhangi bir maddeye karşı aşırı duyarlılığı olanlarda

•    Kreatinin klerensi 10 ml/dk altında olan, ciddi böbrek yetmezliği bulunan ve hemodiyalize giren hastalarda

•    Kalıtımsal fruktoz intoleransı, glukoz-galaktoz malabsorsiyonu ya da sükroz-izomaltaz yetmezliği olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir.

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Fosfomisin tedavisi esnasında anafılaksi ve anafılaktik şoku da içeren hipersensitivite reaksiyonları ortaya çıkabilir ve hayati tehlikeye yol açabilir (bkz. bölüm 4.8.). Eğer bu reaksiyonlar ortaya çıkarsa fosfomisin tekrar uygulanmamalıdır ve uygun bir medikal tedavi gerekir.

Fosfomisin trometamolün de dahil olduğu hemen hemen tüm antibakteriyel ajanların kullanımında antibiyotik-kaynaklı diyare bildirilmiştir ve şiddeti, hafif diyareden fatal kolite kadar değişiklik gösterebilir. PHOSMYCİN ile tedavi sırasında ya da sonrasında (tedaviden haftalar sonrası da dahil olmak üzere) oluşan diyare, özellikle ciddiyse, sürekliyse ve/veya kanlıysa, Clostridium difficde-kaynaklı diyarenin (CDKD) belirtisi olabilir. Bu nedenle PHOSMYCİN ile tedavisi sırasında ya da sonrasında ciddi diyare gelişen hastalarda bu teşhisi göz önünde bulundurmak önemlidir. Eğer CDKD’den şüphelenilir ya da CDKD teşhisi doğrulanırsa gecikmeden uygun tedaviye başlanmalıdır (bkz. bölüm 4.8.). Bu klinik durumda anti-peristaltik ilaçlar kontrendikedir.

Renal yetmezlik: Eğer kreatinin klerensi 10 mL/dk.’nm üstündeyse, fosfomisinin idrar konsantrasyonu olağan dozdan sonra 48 saat süreyle etkinliğini korur.

•    Diyabetlilerde veya diyet yapan kişilerde her bir PHOSMYCİN içeriğinde 2.173 g şeker olduğu dikkate alınmalıdır.

•    Nefrit, piyelonefrit gibi üst üriner sistem enfeksiyonlarında kullanılması önerilmemektedir.

PHOSMYCİN, şeker içerdiğinden nadir kalıtımsal fruktoz intolerans problemi (örneğin glukoz galaktoz mal ab sor siy onu) olan hastaların bu ilacı kullanmamaları gerekir. PHOSMYCİN, yardımcı madde olarak sodyum içerir. Ancak dozu nedeniyle herhangi bir yan etki göstermesi beklenmez.

4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Eşzamanlı metoklopramid serum ve idrar konsantrasyonlarını düşürebileceğinden birlikte kullanılmamalıdır. Gastrointestinal motiliteyi arttıran ilaçlar ile verilmesi etkilerin artmasına neden olabilir.

Yiyecekler ile beraber alınması, pik plazma seviyelerinde ve idrar konsantrasyonlarında hafif düşmeye neden olacak şekilde PHOSMYCİN’in etkin maddesinin emilimini geciktirebilir. Bu nedenle ilacın aç kamına ya da yemeklerden 2-3 saat sonra alınması tercih edilir.

Antibiyotik alan hastalarda INR değişimi, sayısız vakada antivitamin K antagonistlerinin aktivitelerinin arttığına ilişkin spesifik problemler bildirilmiştir. Ciddi enfeksiyon ya da inflamasyon, yaş ve genel sağlık durumunun bozukluğu risk faktörleri kapsamındadır. Bu şartlar altında INR’nin değişiminin enfeksiyöz hastalıktan ya da onun tedavisinden kaynaklı olup olmadığını belirlemek zordur. Ancak, bazı antibiyotik sınıfları daha sık bu etkiyi gösterirler ve bu gruplar özellikle: florokinolonlar, makrolidler, siklinler, kotrimoksazol ve bazı sefalosporinlerdir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler

Özel popülasyonlara ilişkin etkileşim çalışması bildirilmemiştir.

Pediyatrik popülasyon:

Pediyatrik popülasyona ilişkin hiçbir etkileşim çalışması bildirilmemiştir.

4.6. Gebelik ve laktasyon

 Genel tavsiye

Gebelik kategorisi: B’dir.

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü

Fosfomisinin doğum kontrol yöntemlerine bilinen bir etkisi bulunmamaktadır.

Gebelik dönemi

Fosfomisin için, gebeliklerde maraz kalmaya ilişkin klinik veri mevcut değildir.

Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik / embriyonal / fetal gelişim / doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir.

Günümüzde, gebe kadınlarda üriner sistem enfeksiyonlarında tek doz antibakteriyel tedaviler uygun değildir.

Fakat fosfomisin trometamol için, hayvan çalışmaları üreme toksisitesi göstermiştir. Gebelikte fosfomisin etkinliğine ilişkin fazla miktarda veri mevcuttur. Gebe kadınlardaki güvenlilik verilerine ilişkin orta seviyede veri mevcuttur ve fosfomisin malformatif ya da feto/neonatal toksisitesi olduğuna ilişkin herhangi bir belirti göstermemektedir.

PHOSMYCİN gerekli görülürse, gebelik döneminde kullanım değerlendirilebilir.

Sınırlı sayıda gebelikte maruz kalma olgularına ilişkin veriler fosfomisinin gebelik üzerinde ya da fetusun/yeni doğan çocuğun sağlığı üzerinde advers etkileri olduğunu göstermemektir. Bugüne kadar herhangi önemli bir epidemiyolojik veri elde edilmemiştir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik / embriyonal / fetal gelişim / doğum ya da doğum sonrası gelişim ile ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir (bkz. bölüm 5.3). Gebe kadınlara verilirken tedbirli olunmalıdır.

Laktasyon dönemi

Tek bir enjeksiyondan sonra fosfomisin düşük seviyelerde anne sütüne geçer. Fakat tek bir oral dozdan sonra fosfomisin laktasyon döneminde kullanılabilir.

Üreme yeteneği/Fertilite

Hayvan çalışmalarında fertilite yeteneği üzerinde herhangi bir etki bildirilmemiştir. İnsanlardaki etkisine ilişkin veri mevcut değildir.

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

PHOSMYCİN’in araç ve makine kullanımına etkisi üzerine spesifik bir çalışma yapılmamıştır fakat, hastalar baş dönmesi rapor edildiği konusunda bilgilendirilmelidirler. Bu durum bazı hastaların araç ve makine kullanımı yeteneğini etkileyebilir.

4.8. İstenmeyen etkiler

Tek doz fosfomisin trometamol uygulaması takiben en sık advers etkiler başta diyare olmak üzere gastrointestinal sistemde görülür. Bunlar genellikle kendini kısıtlayan ve kendiliğinden düzelen durumlardır.

PHOSMYCİN genellikle iyi tolere edilir. Klinik çalışmalar ve satış sonrası gözetim çalışmalarından elde edilen verilere göre istenmeyen etkiler aşağıda sistemlere ve sıklıklarına göre tablo olarak sunulmuştur.

Sıklıklar şu şekilde tanımlanmıştır: çok yaygın (> 1/10); yaygın (> 1/100, < 1/10); yaygın olmayan (> 1/1000, < 1/100); seyrek (> 1/10000, < 1/1000); çok seyrek (< 1/10000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor)

Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar

Yaygın: Vulvovajinit

Bağışıklık sistemi hastalıkları

Bilinmiyor:

Anafılatik şokun da dahil olduğu anafılaktik reaksiyonlar, hipersensitivite

Sinir sistemi hastalıkları

Yaygın:

Baş ağrısı, baş dönmesi Yaygın olmayan:

Parestezi

Kardiyak hastalıklar

Seyrek:

Taşkardi

Vasküler hastalıklar

Bilinmiyor:

Hipotansiyon

Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıklar

Bilinmiyor:

Astım

Gastrointestinal hastalıklar

Yaygın:

Diyare, bulantı, dispepsi Yaygın olmayan:

Kusma, abdominal ağrı Bilinmiyor:

Antibiyotik- kaynaklı diyare (bkz. bölüm 4.4)

Deri ve deri altı doku hastalıkları

Yaygın olmayan:

Döküntü, ürtiker, kaşıntı Bilinmiyor:

Anjiyoödem

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

Yaygın olmayan:

Yorgunluk

Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir, (www.titck.gov.tr; e-posta: tufam@titck.gov.tr; tel: O 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99)

4.9. Doz aşımı ve tedavisi

Oral fosfomisinin doz aşımına ilişkin deneyim sınırlıdır. Aşırı dozda PHOSMYCİN alan hastalarda denge ve işitme kaybı, metalik tad, tad alma kaybı belirtileri gözlenmiştir.

Fosfomisinin parenteral kullanımı ile hipotoni, somnolans, elektrolit bozuklukları, trombositopeni ve hipoprotrombinemi vakaları rapor edilmiştir.

PHOSMYCİN tek ve çift saşeler olarak ambalajlanmıştır. Bu nedenle doz aşımı riski uzaklaştırılmıştır. Yine de doz aşımı olduğunda semptomatik ve destekleyici tedavi uygulanmalıdır. İlacın idrar yolu ile elimine edilmesini desteklemek için rehidratasyon önerilir.

Deri Kanseri Deri Kanseri Deri kanseri çok rastlanan bir hastalıktır. Üç ana türü bulunur ;genelde kemirici ülser olarak bilinen bazal hücreli karsinom, yassı hücreli karsinom ve kötü huylu tümör. Kolon, Rektum yada Bağırsak Kanseri Kolon, Rektum yada Bağırsak Kanseri Bağırsak kanseri kolon veya rektumda (arka geçit) herhangi bir bölgede ortaya çıkabilir.Kolorektal kanser erken safhalarda teşhis edilmesi halinde daha kolay ve daha başarılı bir şekilde tedavi edilir.