NEPITIN 600 mg 50 çentikli tablet Klinik Özellikler

Gabapentin }

Sinir Sistemi > NONNARKOTİK ANALJEZİKLER
Ali Raif İlaç San. A.Ş. | 17 November  2011

4.1. Terapötik endikasyonlar

Epilepsi

• Sekonder jeneralize nöbetlerin eşlik ettiği ya da etmediği, parsiyel konvülsiyonlu erişkin ve 12 yaş üstü çocuk hastaların tedavisinde monoterapi (yeni tanı konulan konvülsiyonlu hastaların tedavisi dahil) ya da ek tedavi olarak kullanılır. 12 yaşından küçük çocuklarda monoterapi ile ilgili olarak yeterli deneyim yoktur.

• Sekonder jeneralize konvülsiyonların eşlik ettiği ya da etmediği parsiyel konvülsiyonlu 3 yaş ve daha büyük çocukların ek tedavisinde kullanılır.

Nöropatik ağrı

4.2. Pozoloji ve uygulama şekli

Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:

Doz şeması

Epilepsi ve nöropatik ağrı tedavisinde NEPİTİN®’in başlangıç dozu aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.

Tablo 1

Doz çizelgesi-Başlangıç dozu ayarlaması

1. Gün

2. Gün

3. Gün

Günde 1 defa 300 mg

Günde 2 defa 300 mg

Günde 3 defa 300 mg

Epilepsi de kullanımı:

Tek başına tedavide: NEPİTİN®in etkin dozu, üç bölünmüş doz şeklinde alınan 900-3600 mg/gün’dür. Yeni nöbetleri engellemek amacıyla, iki doz arasındaki süre 12 saati aşmamalıdır.

Yetişkinlerde: Tedaviye 300 mg gabapentin ile başlanır. Doz ilk üç gün içerisinde kademeli olarak yükseltilerek etkili bir doza ulaşılır. NEPİTİN® 600 mg Çentikli film tableti, çentik sayesinde eşit iki doza bölerek 300 mg doz ayarlaması yapılır. 1. gün bir defa 300mg, 2.gün iki defa 300 mg ve 3. gün üç defa 300mg’lık gabapentin dozu uygulanarak etkili bir doza birkaç gün içerisinde ulaşılabilir.

Alternatif olarak, 300 mg’lık gabapentin dozunun günde üç kez alınması (günde 900 mg gabapentin) başlangıç dozu olarak önerilmektedir. Daha sonra üç doza bölünmüş olarak 1200 mg/gün’e arttırılabilir. Daha yüksek günlük dozlara ihtiyaç duyulduğunda günde 1800 mg’lık doza ulaşmak için üç defa tek bir NEPİTİN® 600 mg Çentikli Film Tablet, veya günde 2400 mg’lık doza ulaşmak için üç defa tek bir NEPİTİN 800 mg Çentikli Film Tablet alınması önerilir. Sonrasında bireysel hasta sonuçları ve tolere edilebilirlik göz önünde bulundurularak maksimum doz günde 3600 mg’a kadar yükseltilebilir.

Yüksek bir doz kullanılıyorsa ve doz ayarlaması hızlıysa, doz ayarlama döneminde baş dönmesi riski artar. Tedaviyi optimize etmek için gabapentin plazma düzeylerini izlemek gerekli değildir.

Nöropatik ağrıda kullanımı:

Nöropatik ağrı tedavisine tabloda belirtildiği gibi günde bir kere alınan 300 mg doz ile başlanmalı ve 3 gün içinde doz düzenlemesi yapılarak etkili bir doza ulaşılmalıdır.

Alternatif olarak, günde 3 eşit doza bölünerek alınan 900 mg ile de başlanabilir. Sonrasında bireysel hasta sonuçları ve tolere edilebilirlik göz önünde bulundurularak 300 mg’lık doz artışları ile maksimum doza (günde 3600 mg) kadar yükseltilebilir. Hastaların bireysel durumlarına uygun olarak gabapentin dozunun yavaş titresi gerekebilir. Böyle bir durum söz konusu olduğunda, günde 1800 mg’lık doza ulaşmak için gereken minimum süre 1 hafta, günde 2400 mg’lık doza ulaşmak için gereken minimum süre 2 hafta, günde 3600 mg’lık doza ulaşmak için gereken minimum süre 3 haftadır.

Postherpetik nöraljide kullanımı:

Postherpetik nöralji tedavisinde gabapentinin idame dozu klinik etkiye göre ayarlanmalı ve aşağıda verilen talimatlara göre düzenlenmelidir:

Genellikle 1800-2400 mg/gün doz aralığında etki görülmektedir, ancak bazı vakalarda dozu maksimum 3600 mg/gün’e kadar arttırmak gerekebilir.

Yetişkinlerde: Tedaviye 300 mg gabapentin ile başlanır. Doz düzenlemesi yapılarak kısa sürede etkili bir doza ulaşılabilir. 1. gün bir defa 300 mg, 2. gün iki defa 300 mg ve 3.gün üç defa 300 mg’lık gabapentin dozu uygulanarak etkili bir doza birkaç gün içerisinde ulaşılabilir. Ağrının geçmesini sağlamak için tedaviyi takiben günlük doz 1800 mg’a (günde üç bölünmüş doz şeklinde) yükseltilebilir.

Gerekirse, üç bölünmüş doz şeklinde günde 300 mg’lık artışlarla maksimum 3600mg/gün’lük doza kadar ayarlama yapılabilir. İki doz arasındaki süre 12 saati aşmamalıdır.

Diyabetik nöropatide kullanımı:

Diyabetik nöropati tedavisinde gabapentinin etkin dozu, üç bölünmüş doz şeklinde alınan 9003600 mg/gün’dür.

Postherpetik nöralji gibi nöropatik ağrı tedavisinde gabapentinin etkinlik ve güvenilirliği 5 aydan daha uzun süre için incelenmemiştir. 5 aydan daha uzun süreli tedavi durumlarında tedaviyi yürüten doktor tarafından hastanın klinik durumu değerlendirilmeli ve ilave tedaviye gerek olup olmadığı belirlenmelidir.

Uygulama şekli:

NEPİTİN® oral kullanım içindir, yemeklerle birlikte ya da yiyeceklerden bağımsız olarak çiğnenmeden bir miktar su ile yutulmalıdır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler: Böbrek yetmezliği:

Böbrek fonksiyonu bozuk hastalarda azaltılmış doz önerilmektedir. Önerilen dozlar aşağıda verilmiştir:

Kreatinin Klirensi (ml/dakika)

Toplam Günlük Doz (mg)a

> 80

900-3600

50-79

600-1800

30-49

300-900

15-29

150b-600

<15c

150b-300

aToplam günlük doz 3 doza bölünür. bgün aşırı 300 mg

cKreatinin klirensi 15ml/dk.’dan küçük olan hastalarda, günlük doz kreatinin klirensi ile orantılı olarak (örn., kreatinin klirensi 7.5 ml/dk olan hastanın günlük dozu, kreatinin klirensi 15 ml/dk olan hastanın günlük dozunun yarısı olmalıdır) azaltılmalıdır.

Hemodiyalize giren hastalarda: Başlangıçta 300-400 mg’lık doz önerilir, ve bundan sonra her 4 saatlik hemodiyalizi takiben 200-300 mg’lık gabapentin dozu verilir. Diyaliz uygulanmayan günlerde NEPİTİN® kullanılmamalıdır.

Böbrek fonksiyon bozukluğu olan 12 yaşından küçük çocuklarda gabapentin kullanımı incelenmemiştir.

Karaciğer yetmezliği: Karaciğer yetmezliğinde dozaj ayarlamasına gerek yoktur.
Pediyatrik popülasyon:

3 yaşından küçük çocuklarda ek tedavi ile ilgili olarak yeterli deneyim yoktur.

3-12 yaş arasındaki çocuklarda ek tedavi için başlangıç dozu, üç bölünmüş doz halinde günde 10-15 mg/kg’dır. Takribi 3 gün içinde doz artışı yapılarak etkin doza ulaşılabilir. 5 yaş ve üzeri hastalarda gabapentinin etkin dozu üç bölünmüş doz şeklinde günde 25-35 mg/kg’dır.

3 ve 4 yaşındaki çocuk hastalarda etkin doz, üç bölünmüş doz olarak günde 40 mg/kg’dır. Günde 50 mg/kg’a kadar olan dozlar klinik çalışmalarda iyi tolere edilmiştir. Alınan dozlar arasındaki zaman aralığı 12 saati geçmemelidir.

Postherpetik nöralji tedavisinde gabapentinin etkinlik ve güvenilirliği çocuklar için incelenmemiştir.

Geriyatrik popülasyon:

Böbrek fonksiyonu bozulmamışsa doz ayarlaması gerekmez; bozulduğu durumlarda ise pozoloji yukarıda açıklandığı gibi ayarlanmalıdır.

4.3. Kontrendikasyonlar

NEPİTİN®, gabapentine (etkin madde) veya içeriğindeki yardımcı maddelerin herhangi birisine aşırı duyarlılığı olan kişilerde kontrendikedir.

4.4. Özel kullanım uyarıları ve önlemleri

Gabapentinin absans nöbetlerinin tedavisinde etkili olmadığı düşünülmektedir ve bazı hastalarda bu nöbetlerin şiddetini arttırabilmektedir. Bu nedenle, absanslar içeren karma nöbetlerin görüldüğü hastalarda, gabapentin dikkatli kullanılmalıdır.

Böbrek fonksiyonu bozuk hastalarda gabapentin dozu ayarlanmalıdır.

Doz azaltılması, kesilmesi ya da alternatif bir antikonvülsan ilaç ile değiştirilmesi en az bir haftaya yayılarak, kademeli olarak yapılmalıdır.

Gabapentinin çocuklarda (3 yaşın altında) kullanımı önerilmemektedir, çünkü bu grup ile ilgili klinik deneyim yetersizdir.

Önceden tedaviye dirençli olan bazı hastalarda, nöbet riski gabapentin ile azaltılabilir. Yeterli etki sağlanamazsa, gabapentin kademeli olarak kesilmelidir.

Gabapentinin birdenbire kesilmesi nöbet sayısında artış riskini yükseltebilir ve hatta status epileptikusu hızlandırabilir.

Psikotik hastalık öyküsü olan hastalarda dikkatli olunması önerilmektedir. Psikotik hastalık öyküsü olan, ve nadiren de olmayan bazı hastalarda, gabapentin tedavisine başlanmasıyla psikotik nöbetler bildirilmiştir. Gabapentinin kesilmesi ya da dozun azaltılmasıyla bu olayların çoğu ortadan kalkmıştır.

Gabapentin tedavisi sırasında hemorajik pankreatitler bildirilmiştir. Bu nedenle, pankreatitin ilk klinik belirtileri (persistan üst karın şikayetleri, bulantı, ve tekrarlayan kusmalar) ortaya çıkar çıkmaz gabapentin tedavisine derhal son verilmelidir. Titiz bir klinik muayeneye ek olarak, pankreatitin erken tanısı için klinik araştırmalar ve uygun laboratuar çalışmaları yapılmalıdır.

Kronik pankreatitte gabapentin kullanımı ile ilgili olarak yeterli deneyim yoktur. Bu durumda gabapentin tedavisine devam etme ya da son verme kararını hekim vermelidir.

4.5. Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri

Gabapentinin aluminyum ve magnezyum içeren antasidlerle birlikte kullanılması, biyoyararlanımını yaklaşık %24 oranında azaltmaktadır. Gabapentinin, aluminyum ve magnezyum içeren antasidlerin alımından yaklaşık iki saat sonra alınması önerilmektedir.

Gabapentin ile fenobarbital, fenitoin, valproik asit ya da karbamazepin arasında hiçbir etkileşim gözlenmemiştir. Morfinin gabapentinin serum düzeylerini arttırdığı bilinmektedir. Bu sebeple hastalar somnolans gibi MSS depresyon belirtilerine karşı dikkatle takip edilmeli ve gerektiğinde gabapentin ya da morfin dozu azaltılmalıdır.

Gabapentinin diğer antiepileptik ilaçlar ve noretindron ve/veya etinilestradiol içeren oral kontraseptifler üzerinde hiçbir etkisi yoktur. Eğer, kontraseptif etkinliği azalttığı bilinen antiepileptik ilaçlarla beraber kullanılıyorsa, kontrasepsiyon başarısızlığı göz önünde bulundurulmalıdır.

Bazı laboratuar testleri ile yanlış-pozitif okumalar bildirildiğinden (örn, idrar proteini), idrar testi yaptırılması gerekli olduğunda doktora bildirilmelidir.

Simetidin ile birlikte kullanımı, Gabapentin’in renal atılımında klinik açıdan önemli olmayan hafif bir düşüş meydana getirir. Probenesid ile birlikte kullanımında renal atılımda bir değişiklik gözlenmemiştir.

Kediotu, sarı kantaron, kava biberi ve gotu kola ile birlikte alımı santral sinir sistemi depresyonlarını arttırabileceği için gabapentin ile birlikte kullanılmamalıdır.

Çuha çiçeği ile birlikte kullanımı nöbet eşiğini düşürebileceğinden beraber alınmamalıdır.

Alkol, merkezi sinir sistemi ile ilgili bazı yan etkileri (somnolans) şiddetlendirebilir. Bu nedenle eş zamanlı alınmamalıdır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Özel popülasyonlara ilişkin bir etkileşim çalışması yapılmamıştır.
Pediyatrik popülasyon:

4.6. Gebelik ve laktasyon

Genel tavsiye: Gebelik kategorisi C’dir.

Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon)

Hamile kadınlarda kullanımına ilişkin deneyim sınırlı olduğundan, hamilelikte kullanımının güvenilirliği henüz saptanmamıştır.

Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik /ve-veya/ embriyonal/fetal gelişim/ve-veya/ doğum/ ve-veya/ doğum sonrası gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir. İnsanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.

Gebelik dönemi:

Hamilelikte antiepileptik ilaçların kullanımı, epilepsi hastası olmayan kadınların çocuklarına kıyasla malformasyon riskini genellikle 2-3 kat arttırmaktadır. En yaygınları kalp, iskelet, üriner kanal kusurları ve orafasiyel kusurlar (yarık dudak ve damak) olmak üzere geniş spektrumda malformasyonlar bildirilmiştir. Nöbet profilaksisinin azaltılması veya sona erdirilmesi, hem anne hem de bebek açısından önemli bir risk oluşturabilmektedir. Bu risk malformasyon riskinden daha ciddi olabilmektedir.

Genellikle monoterapi uygulandığında, mümkün olan en düşük doz seçildiğinde ve hamilelik öncesinde ve hamilelik süresince folat alındığında, embriyo/fötüs açısından zarar riski en düşük düzeyde olmaktadır. Gabapentin, hamilelikte yalnızca sağlayacağı yararın olası riskten fazla olması durumunda kullanılmalıdır.

Laktasyon dönemi:

Gabapentin’in anne sütünde NEPİTİN®’in terapötik dozları emziren kadınlara uygulandığı takdirde memedeki çocuk üzerinde etkiye neden olabilecek ölçüde atılmaktadır. Ortalama süt/plazma oranı 0.73’tür. Bebek tarafından alınan hesaplanmış ortalama doz 1,2 mg/kg/gün’dür. Anne sütü ile beslenen çocuklar üzerindeki etkisi bilinmemektedir ve etkileme ihtimali bertaraf edilemez. Bu sebeple, NEPİTİN® ile tedavi sırasında emzirme durdurulmalıdır. İlacın anne için önemi göz önünde bulundurularak emzirmenin ya da ilacın alımının sona erdirilmesine karar verilmelidir.

Üreme yeteneği/Fertilite

4.7. Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

4.8. İstenmeyen etkiler

4.8. İstenmeyen etkiler

in sıklık gruplandırması şöyledir: Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100,<1/10); yaygın olmayan ( > 1/1000, <1/100); seyrek (>1/10000, <1/1000); çok seyrek (<1/10000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar:

Çok yaygın: Viral enfeksiyon

Yaygın: Pnömoni, solunum enfeksiyonu, üriner sistem enfeksiyonu, enfeksiyon, otitis media (orta kulak iltihabı)

Kan ve lenf sistemi hastalıkları:

Yaygın: Lökopeni Seyrek: Trombosit azlığı

Bağışıklık sistemi hastalıkları:

Seyrek: Alerjik reaksiyonlar (örn. ürtiker)

Endokrin hastalıkları:

Yaygın: Hiperglisemi

Metabolizma ve beslenme hastalıkları:

Yaygın: Anoreksi, iştah artışı

Psikiyatrik hastalıkları:

Yaygın: Düşmanlık duyma, zihin karışıklığı ve duygusal kararsızlık (dayanıksızlık), depresyon,

anksiyete, asabiyet, anormal düşünme.

Seyrek:Halüsinasyon

Sinir sistemi hastalıkları:

Çok yaygın: Somnolans, baş dönmesi, ataksi

Yaygın: Konvülziyon, hiperkinezi, dizartri, amnezi, titreme, uykusuzluk, baş ağrısı, parestezi gibi hisler, hipoestezi, koordinasyon bozukluğu, nistagmus, azalan, artan veya eksik refleksler Seyrek: Hareket bozukluğu (örn. koreateroz, diskinezi distoni)

Göz hastalıkları:

Yaygın: Görme bozuklukları (ambliyopi ve diplopi), bulanık görme, konjuktivit, nistagmus.

Kulak ve iç kulak hastalıkları:

Yaygın: Vertigo Seyrek: Kulak çınlaması

Kardiyak hastalıkları:

Seyrek: Çarpıntı

Vasküler hastalıkları:

Yaygın: Hipertansiyon, vazodilatasyon

Solunum, göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları:

Yaygın: Dispne, bronşit, farenjit, öksürük, rinit

Gastrointestinal hastalıkları:

Yaygın: Kusma, mide bulantısı, diş hastalıkları, dişeti iltihabı, diyare, karın ağrısı, dispepsi, konstipasyon, ağız veya boğaz kuruluğu, mide gazı Seyrek: Pankreatit

Hepato-bilier hastalıklar:

Seyrek: Hepatit, sarılık

Deri ve deri altı doku hastalıkları:

Yaygın: Yüz ödemi, purpura, döküntü, kaşıntı, akne

Seyrek:Stevens-Johnson sendromu, anjiyoödem, multiforme eritem, alopesi

Çok seyrek: Ciddi deri döküntüsü, dudak, gözler, burun ağız ve genital bölgelerde kabartı ve

kanamalar

Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları:

Yaygın: Artralji, miyaji, sırt ağrısı, seğirme.

Böbrek ve idrar hastalıkları:

Yaygın: İdrar tutamama Seyrek: Akut renal bozukluk

Üreme sistemi ve göğüs hastalıkları:

Yaygın: İmpotans

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları:

Çok yaygın: Yorgunluk, ateş

Yaygın: Periferal veya jeneralize ödem, yürüme bozukluğu, asteni, ağrı, vücutta kırıklık, grip. Seyrek: Kesilme reaksiyonları (çoğunlukla anksiyete, insomnia, mide bulantısı, ağrı, terleme), göğüs ağrısı.

Ani ve beklenmeyen ölümler rapor edilmiş olmakla birlikte buna gabapentin ile tedavinin neden olduğu saptanmamıştır.

Araştırmalar:

Yaygın: WBC (Beyaz kan hücresi) sayısının azalması, kilo artışı

Seyrek: Diyabeti olan hastalarda kan şekerinde dalgalanma, yükselmiş karaciğer fonksiyon testleri

Yaralanma ve zehirlenme:

Yaygın: Kazara yaralanma, kırılma, abrazyon

Laboratuvar bulguları

Diğer antiepileptik ilaçlarla kombinasyonda, karaciğer enzimlerinin seviyelerinde artış bildirilmiştir.

Birkaç hastada, nöbetlerin sıklığında muhtemel olarak doza bağlı bir artış görülmüştür. Doza bağlı, tanımlanamayan bir tipte, tekrarlanan nöbetler de bildirilmiştir.

Pediyatrik popülasyon:

4.9. Doz aşımı ve tedavisi

Günde 49 gr’a varan gabapentin doz aşımlarında, akut, hayatı tehdit edici toksisite gözlenmemiştir. Aşırı doz belirtileri; baş dönmesi, çift görme, konuşma bozukluğu, uyuşukluk, uykulu olma ve hafif ishaldir. Bütün hastalar destekleyici bakım ile tamamen iyileşmişlerdir. Gabapentin, plazmadan hemodiyaliz yoluyla tamamen uzaklaştırılabilir. Ancak deneyimler, hemodiyalizin genellikle gerekli olmadığını göstermektedir. Yine de, şiddetli böbrek yetmezliği görülen hastalarda hemodiyaliz uygulanabilir.

Kalp Krizi Kalp Krizi Kalbe giden kan akışı durduğunda kalp krizi meydana gelir. Omurilik zedelenmeleri Omurilik zedelenmeleri Omurilik zedelenmesini takip eden birkaç gün içinde, hiçkimse hasarin ne kadar olacagini tahmin edemez. Buradaki sorun, omuriligin herhangi bir zedelenmesinden hemen sonra, bir omurilik sokunun olusmasidir.